Bu yıl 83. kez kapılarını açmaya hazırlanan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) da ana teması olarak belirlenen lojistik, son 10 yılda ciddi gelişme kaydetti. Sektördeki gelişimi değerlendiren İzmir Ekonomi Üniversitesi Lojistik Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Burcu Özçam Adıvar, Türkiye’nin batısında dünya ticaretinin yüzde 40’ının yapıldığına dikkat çekerek, “Türkiye’nin batısında dünya nüfusunun yüzde 11’inin yaşadığı Avrupa, doğusunda ise dünya ticaretinin yüzde 25’inin yapıldığı ve dünya nüfusunun yüzde 61’inin yaşadığı Asya yer almaktadır. Coğrafi konumu itibariyle adeta bir aktarma merkezi konumunda olan Türkiye, Asya ile Avrupa arasında stratejik bir köprü konumunda olması nedeniyle lojistik ve taşımacılık açısından önemli bir potansiyele sahiptir.” dedi.

‘LOJİSTİĞİN MERKEZİ İZMİR OLMALI’

İzmir’in, lojistik anlamda sunduğu çözümlerle tercih edilen şehirlerden biri haline geldiğini dile getiren Doç. Dr. Adıvar, yıllar içinde faaliyet gösteren firmaların sayısında azalma olmasına rağmen ciro ve yüzde açısından artışlar yaşandığını kaydetti. İzmir Ticaret Odası’na kayıtlı 216 firmanın uluslararası taşıma, 241’inin posta ve kurye, bin 326’sının iç taşımacılık, 478’inin lojistik ve gümrük müşavirliği, 716’sının da turizm, seyahat acenteleri alanında faaliyet gösterdiğini aktaran Doç. Dr. Adıvar, şunları söyledi: “İhracat yapılan ülkeler düşünüldüğünde, önceliğin Batı Avrupa ülkeleri olduğu görülürken sezonluk taşımalarda Kuzey Amerika, Uzakdoğu ve Ortadoğu ülkelerine de gönderim yapılmaktadır. Bu gönderiler farklı taşıma modlarıyla yapılmasına rağmen hava kargonun ağırlıklı beslenme noktasının Denizli ve merkez Manisa olduğu görülmektedir. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın ana terminal durumunda olmaması, aynı zamanda hava kargoda da sorun oluşmasına neden olmaktadır. İstanbul Atatürk Havalimanı ana terminal konumunda olması nedeniyle İzmir’de hava taşıyıcı trafiği azdır. Bu bağlamda rekabeti arttırmak için İzmir havalimanının hava yük taşımacılığında ana terminal haline gelmesi önem arz etmektedir.”