Zeynep Kaya- Kasım 2016'dan beri ilk kez düşüşe geçen enflasyon, Mayıs ayında TÜFE aylık bazda yüzde 0.45 arttı. Yüzde 11.72'ye gerileyen yıllık enflasyondaki düşüşe karşı, gıda enflasyonu yüzde 16,91 ile Ekim 2010'dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Türkiye'de bugün yaşanan enflasyonun maliyet enflasyonu olduğunu belirten İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, verilere göre talep artışından kaynaklanan bir hareket yaşanmadığını aktardı. Kurlarda geçen sonbaharda başlayan hareketliliğin, Türk Lirası'nda yüzde 35'e yaklaşan yukarı doğru bir dalgalanmaya yol açtığını vurgulayan Kestelli, 'Ülkemizde kur artışlarının fiyat artışlarına etkisi oldukça yüksek. Üretimde ve enerjide ithalata bağımlılık, ciddi bir maliyet enflasyonu yarattı. TÜFE ile ÜFE arasındaki makas, üreticinin maliyet artışının bir kısmını tüketiciye yansıtamadığını gösteriyor. Bu olumsuz duruma bir de tarım sektörü için verimsiz bir yıl olan 2016'da işlenmemiş gıda fiyatlarının yüksek seyri eklenince enflasyonda ne yazık ki çift haneli rakamları yeniden yaşar olduk. Yapılması gereken şey, bir yandan Türk Lirası'nın istikrarını sürdürülebilir kılacak makro ve mikro önlemleri alırken diğer yandan özellikle tarımda üreticinin maliyet yükünü azaltmak' dedi.


Yıllık enflasyon % 11,72'ye geriledi


Mayıs ayında, TÜFE aylık bazda yüzde 0.45 artarken, yıllık enflasyon yüzde 11.72'ye geriledi. İTB Yönetim Kurulu Başkanı Kestelli, 'Döviz kurlarında başlayan gerileme ve petrol fiyatlarının düşük seyri nedeniyle enflasyonda bir miktar gerileme yaşandığını görüyoruz. Beklentimiz, maliyet baskısının azalmasıyla enflasyonun tedricen gerilemeye başlaması ve yıl sonuna doğru yüzde 8-9 bandına gelmesi yönünde' dedi.
Enflasyondaki düşüşe karşın bu yıl gıda enflasyonu yüzde 16,91 ile Ekim 2010'dan bu yana en yüksek seviyeye ulaşırken, 2016 yılı tarım sektörü açısından kötü bir yıl seyrini izledi. İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, GSYİH'in yüzde 2.9 büyürken tarım sektörünün milli gelir anlamında katma değerinin yüzde 4.1 azaldığını söyledi. Mevsimsel etkilerden bağımsız olarak, tarım ve hayvancılığın üstünde ciddi bir maliyet baskısı olduğunu belirten Kestelli şöyle devam etti: 'Girdi fiyatlarının dövize bağımlılığı büyük sorun. Gıda ve içecek fiyatlarının enflasyon sepetinde yüzde 22 civarında bir ağırlığı var. Bu durum, gıda fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı önlem geliştirmeyi zorunlu kılıyor. Hükümetin bu konuda yaptığı çalışmaların sürdürülebilir bir denge kurmasını ümit ediyoruz.'