Ali Budak- Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Necip Nasır, Pasaport Kordon Otel'de basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıya İzmir Müteahhitler Federasyonu Başkanı Ziya Dağlıer'in yanı sıra 20'ye yakın müteahhit ve dernek başkanı da katıldı. Toplantıda geçtiğimiz iki yıl içinde yaklaşık yüzde 150 zamlanan demir ve çelik fiyatı artışları hakkında önemli açıklamalarda bulunan Nasır, demir çelik üreticilerinin yapılan zamlarla ilgili açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını vurgularken, ‘İnşaat sektörü, demir fiyatlarındaki artışlar sonucunda ciddi bir dar boğazla karşı karşıya kaldı. Hükümetin kendi takdir enstrümanlarıyla demir fiyatlarını muhakkak düşürmesi gerekiyor. Aksi takdirde inşaat sektör krize sürüklenecek’ uyarısında bulundu.
 

Tedbire rağmen fiyatlar arttı


Türkiye'nin dünya demir-çelik üretiminde ilk 8 ülkeden birisi olduğu halde, 2017 yılının başından itibaren ekonomik koşullara uymayan bir şekilde demir fiyatlarının yükselmeye başladığına dikkat çeken Nasır, ‘İnşaat sektöründe olumsuzluk yaratan bu artışa karşı konfederasyonumuza bağlı 5 federasyon, 51 birlik ve 120 bin üyenin önemli bir kısmının ‘iş durdurma ve paydos’ çağrısını 15.08.2017 tarihinde basına açıklamış ve önlemler alınmasını talep etmiştik.  Ancak ekonomik gelişime ve istihdama zarar verebileceği öngörülerek; konfederasyonumuz bağlı birliklerin iş durdurma çağrısına izin vermemiş, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile görüşme halinde kalarak çözüm arayışlarına girildi. Hükümetimizin ve Sayın Zeybekçi’nin duyarlılığı ve ilgisiyle demir ithalatındaki vergi miktarı yüzde 30’dan, yüzde 10’a düşürüldü. Bu tedbire rağmen demir sektöründeki aktörlerin tutumu nedeniyle; 2016 yılının başında bin 180 lira, 2017 yılının başında ise bin 700 liraya kadar yükselen inşaat demirinin tonu, bugün itibarı ile yaklaşık iki bin 740 lira olmuştur’ diye konuştu.
 

İnşaatın ihtiyacı demirde tedarik sıkıntısı


Fiyatların yükselmesi dışında, talep edilen demir tedariğinde de zaman zaman zorluklar yaşandığının altını çizen Nasır, şöyle devam etti: Demir çelik üreticileri fiyat artışları için yurtdışından alınan hurda fiyatlarındaki artışı gerekçe gösteriyor. Ancak dünyada artan hurda fiyatlarıyla ülkemizdeki demir fiyat artışları aynı paralellikte seyretmiyor ve demir üreticilerinin hurda fiyatlarındaki artışın direkt fiyata yansıtıldığı yaklaşımı gerçekçi değil. Türkiye'de 50,4 milyon ton üretim kapasitesine sahip demir üreticilerinin dünyadaki sektörel hareketlerden dolayı 2016 yılında sadece 33,2 milyon ton demir üretti. 2016 yılında 16 milyon ton inşaat demiri üretilirken, tüketim ise 9 milyon ton oldu. Türkiye'nin ayda 750-800 bin ton inşaat demiri tüketimi ihtiyacı bulunuyor. Türkiye'deki demir-çelik üreticilerinin iç piyasadaki arz/talep dengesini düşünmeden, karlılığı ön planda tutarak yurtdışına satış yaptı. Bu durumu da dile getirdik ancak önlem alınamadı.
 

Hükümetten 5 talep


‘İnşaat sektörünün yeniden hızla toparlanması, kentsel dönüşümün sekteye uğramaması, istihdamda daralma oluşmaması, zaman süreli işlerin sekteye uğratılmaması ve sektördekilerin mağdur edilmemesi gerekiyor’ diyen Nasır, hükümete taleplerini şöyle sıraladı: Hükümetten demir ve çelik üreticilerini de zarara uğratmadan demir fiyatlarını düşürmesini ve yeterli demir üretiminin sağlanmasına yönelik tedbirleri almasını talep ediyoruz. Yüzde 30 olan ithalat vergisi yüzde 10’a düşürülse de yetersiz kaldı. İthalat vergisinin sıfırlanması gerekiyor. Demirdeki KDV yüzde 18’den geçici de olsa yüzde 8’e indirilmeli. Demir entegre tesisleri sahiplerine tanınan ithal hurdadaki gümrük vergisi ve KDV avantajı, demir hammadde üreticilerine de tanınarak iç tüketimde maliyetler düşürülmeli. Kamu müteahhitlerinin demirdeki aşırı fiyat artışından dolayı oluşan zararları fiyat farkı ödenerek giderilmeli ve iç tüketim talebi doğrultusunda ihracata kota konulmalıdır.
 

‘Tek çatı altında toplanamadık’


İnşaat sektörünün dünyanın içinde bulunduğu krize rağmen ülkeye katma değer yarattıklarını söyleyen Nasır, ‘2006 yılında 26 milyar dolar katma değer yarattık. Sektörün en büyük sorunu tek çatı altında toplanamamak. Bizler 330 bine yaklaşan müteahhitler olarak İzmir’den başlayarak tek çatı altında toplandık. TOBB Türkiye İnşaat Müteahhitleri Meclisi oluşturduk. Toplum içinde sektörümüzün vizyonunu belirledik. TOBB ile birlikte kanun taslağı hazırladık. Meclise sunmak isterken ülkenin şartları değişti. Ama birliktelik ile sektörümüzü daha iyi yerlere getireceğiz’ diye konuştu.