Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ocak ayına ilişkin enflasyon rakamlarını açıkladı. Ocak ayında, ayında ÜFE aylık yüzde 0.45, yıllık yüzde 32.93, aylık TÜFE yüzde 1.06, yıllık yüzde 20.35 olarak gerçekleşti.

Enflasyon rakamlarını yorumlayan Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin, çekirdek enflasyonun düşmesinin olumlu gelişme olduğunu belirterek, kalıcı düşüş için 4 öneride bulundu. Prof. Dr. Alkin, "Ancak bu konuda büyük başarı elde ettik demek için de erken. Merkez Bankası’ndan faiz indirimi yolunda adım atmasını beklemek, ancak ve ancak çekirdek enflasyonda kalıcı düşüş sağlanmasıyla mümkün. Benim önerim, devlet kartel ve tröst gibi piyasa bozucu yapıların üzerine gitmeli. Kamu harcamaları dizginlenip, vergiler düşürülmeli. Sektörlerle ilgili sağlıklı veri akışı sağlanmalı. Bütün ilgili kurumlar koordineli çalışmalı" diye konuştu.

TÜİK KENDİ ÜZERİNDEKİ BASKIYI HAFİFLETTİ

Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin, tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) verisinin beklentiler doğrultusunda, üretici fiyatları endeksinin (ÜFE) ise beklentilerin altında çıktığını belirtti. Açıklanan enflasyonun İTO verisi ile de uyumlu olduğunu belirten Prof. Dr. Emre Alkin, “Son veri, TÜİK’in veri setinin piyasadaki gerçekleri yansıttığını gösterdi. Böylece TÜİK, kendi üzerindeki baskıyı da hafifletmiş oldu" ifadelerini kullandı.

GIDA ENFLASYONU

Giyim ve ayakkabı fiyatlarında sert bir gerileme görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Alkin, bunun kırılgan talep nedeniyle işyerlerinin indirim yapmasından kaynaklandığını vurguladı.

Gıdada, özellikle de işlenmemiş gıdada ise oldukça dikkat çekici bir yükseliş olduğunu kaydeden Prof. Dr. Alkin, “Bütün dünyada gıda enflasyonu geriler ya da yerinde sayarken Türkiye’de yükselmesi bir fenomen. Devlet, kartel ve tröst oluşumlarına veya piyasayı bozucu davranışlarda bulunanlara yerinde müdahale edemiyor. Bu konuda Tarım Bakanlığı’nın geçmişte hataları oldu, kartel-tröst oluşumlarının, piyasa ve fiyat bozucu davranışlarda bulunanların üzerine gitmedi” diye konuştu.

Çekirdek enflasyonun düşmesinin de olumlu gelişme olduğunu ifade eden Prof. Dr. Emre Alkin, “Ancak bu konuda büyük başarı elde ettik demek için de erken. Merkez Bankası’ndan faiz indirimi yolunda adım atmasını beklemek, ancak ve ancak çekirdek enflasyonda kalıcı düşüş sağlanmasıyla mümkün” dedi.

"TALEP DEĞİL MALİYET ENFLASYONU VAR"

Enflasyonun düşmesi için mutlaka Merkez Bankası'nin, Ticaret Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın birlikte ve koordineli çalışmaları gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Alkin, "Türkiye’deki enflasyonun en önemli sebebinin üretici maliyetleridir. Talep enflasyonu yok, maliyet enflasyonu var. Enflasyonla başa çıkabilmek için bu gerçekle yüzleşmeliyiz. Kasada yüzde 10 indirimle enflasyonu kalıcı şekilde düşürmek mümkün değil. Dolayısıyla maliyetleri aşağı çekecek radikal adımlar gerekiyor" ifadelerini kullandı.

ENFLASYONU DÜŞÜRMEK İÇİN ATILMASI GEREKEN ADIMLAR

Enflasyonun düşmesi için atılması gereken adımları tek tek sıralayan Prof. Dr. Alkin, şunları söyledi:

"Bunlardan birincisi, kamu harcamalarının dizginlenmesi ve Türkiye’nin karşılaştırılabileceği Meksika ve benzeri ülkelerde olduğu gibi daha düşük vergi oranlarının uygulanması. Enflasyonda kalıcı düşüşü sağlamak için atılması gereken ikinci adım, sağlıklı veri tutmak ve takibini yapmak. Çünkü Türkiye’de bütün sektörlerde çok ciddi bir istatistik eksikliği var. Çalışan sayısı, makine sayısı, üretim kapasitesi gibi istatistikler yok. Mevcut bilgiler ise güvenilir değil. Bugün her sektör milyonlarca insanı çalıştırdığını, memleket ekonomisine büyük katkısı olduğunu söylüyor. Fakat elinde bunları kanıtlayacak istatistik yok. Tarımdan sanayi ve hizmetlere kadar, ekonomiyi kabul edilebilir düzgün standartlarda takip edemiyoruz. Elinizde sağlıklı veri olmayınca fiyat davranışlarını kontrol edemiyor, piyasa bozucu etkinliklerin üstesinden de gelemiyoruz. Türkiye’de bir tek Türkiye İhracatçıları Meclisi (TİM) rakamları doğruluk arz ediyor. Geri kalan kanaat kuruluşlarının açıkladığı rakamlar çok güvenilir değil. Üçüncü adım ise devletin tüm gücüyle kartel ve tröst oluşturmuş grupların üzerine gitmesi gerek. Bazı tarım ürünlerinde zincirleme monopol var. Hatta ürün bazının yanında bölge bazında da bu tip oluşumlar söz konusu. Devlet, monopol ve oligopol oluşumlarını tespit edip kararlılıkla üzerine gitmeli."

“MB ÇEKİRDEK ENFLASYONU HEDEF ALMALI”

Ekonomi yönetiminin istikrarlı, gerçekçi, bağımsız karar alabildiğini de göstermesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Alkin, "Türk Lirası üzerindeki manipülatif baskı ortadan böyle kalkabilir. Döviz kurunun enflasyona yansıdığı gerçeği kabul edilerek ekonomiyle ilgili gerçekçi yaklaşımlarda bulunulmalı. Merkez Bankası, TÜFE’yi değil, çekirdek enflasyonu hedef almalı. Merkez Bankası’nın açıklamaları net ve anlaşılır olmalı. Merkez Bankası az konuşmalı ama konuşması gereken durumlarda da sessiz kalmamalı" dedi.