Ali Budak- Türkiye özellikle geçtiğimiz ay yoğun bir yağışa ve yer yer doluya teslim oldu. En çok yağış alna bölgelerin başında ise Ege Bölgesi yer aldı. Bu durum ise başta üzüm, incir gibi tarım ürünlerini olumsuz etkiledi. Özellikle üzümde yağışların doğuşları olumsuz etkilemesi nedeniyle üzüm rekoltesinde düşüşün yaşanacağı dile getirildi. Üzüm rekoltesinde olası bir düşüş yaşanacağını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, "Genel olarak iklimdeki değişimden kaynaklanan bir sorun yaşanıyor. Yağmurların geç yağması ve dolunun verdiği hasarın dışında bir de doğuşlarda yaşanan sorunlardan dolayı üzüm rekoltesinde bir düşüş yaşanacak. Bunun ne kadar olduğu konusunda net bir şey söyleyemeyiz. Çünkü henüz rekolte tespiti için çalışmalara başlanmadı" diye konuştu.  

 

Dolu olumsuz etkiledi

Son dönemde yağan yağmurların ve dolu hasarlarının üzümü de olumsuz etkilediğini belirten Ege İhracatçı Birlikleri Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, "Genel olarak iklimdeki değişimden kaynaklanan bir sorun yaşanıyor. Yağmurların geç yağması ve dolunun verdiği hasarın dışında bir de doğuşlarda yaşanan sorunlardan dolayı üzüm rekoltesinde bir düşüş yaşanacak. Bunun ne kadar olduğu konusunda net bir şey söylemek ise şu an mümkün değil. Tarım Bakanlığı'nın Rekolte Tespiti Heyeti'nin yapacağı araştırmalar sonucu düşüşü daha net göreceğiz. Ancak görünen o ki rekoltede bir eksiklik olacak. Bu rekolte düşüşünü geçen seneye göre kıyasladığımızda ise yüzdelik de veremeyiz. Bu noktada verilen yüzdelikler de gerçeği yansıtmaz. Çünkü hala rekolte tespiti için çalışmalar yapılmadı. Bu nedenle de bir rakam vermeyelim' dedi.

Sürdürülebilirliği sağlayan tek ülkeyiz

Üzümde yaşanan rekolte düşüşünün ihracatı etkilememesi için gerekli çalışmalara da başladıklarını vurgulayan Celep, şöyle devam etti: Toprak Mahsulleri Ofisi de bu soruna karşı gerekli alımları yapacağını ilan etmişti. Fındık ve bakliyatta nasıl bir operasyon yaptılarsa üzümde de yapacaklarını söylemişlerdi. Bu da hem üreticideki hem de dışarıdaki olumsuz algıyı kıracaktır. Bunun dışında da katma değerli ürün satışımızı arttırarak ihracatta özellikle rakamlarda artış sağlayacağız. Geçen yıl ki döviz rakamlarının üzerine çıkacağımıza kesinlikle inanıyorum. Çünkü bu noktada ciddi çalışmalarımız var. Öncelikle ana hedefimiz üzümde istikrarı ve sürdürülebilirliği sağlamaktı ve bunu başardık. Şu anda ülkemizde 12 ay boyunca üzümü market raflarında bulabiliyoruz. Bu da son derece önemlidir. Şu anda dünyada sürdürülebilir orijinde de tek ülke Türkiye'dir. Yaklaşık 300 bin ton üretime sahip olan bir ülkeyiz. Her yıl değişen bir grafik sergilemiyoruz. Aksine her yıl bir senekine göre daha olumlu bir grafiğimiz var. Türkiye olarak özellikle üzümde bunu başardık.
Turqualıty'e çok önem verdiklerini ancak sürdürülebilirliğin daha çok önem taşıdığını vurgulayan Celep, sözlerini şöyle tamamladı: Sürdürülebilirlik ana temamızdır. İstikrarımızı sürdürülebilirlik ana temasıyla sürdürüyoruz. İstikrar ise bir gün 3 lira yarın 5 lira demek değildir. Tüm tarım ürünlerinde istikrarı sağlamalıyız. Yani arz-talebi dengeleyecek regülatör vazifesini sağlamak gerekiyor. Bu noktada da devletin yönetici değil yönlendirici olması gerekiyor. Bu sayede ülkemiz de özellikle tarım ürünleri alanında dünyada daha etkin olabilir.