Ali Budak- İTO'da sular durulmuyor. Mahmut Özgener'in İTO başkanlığına adaylığını açıklamasının ardından İTO yönetiminde son iki haftada 5 istifa yaşandı. İstifalar sonrası Nisan'daki seçimde aday olursa başkanlık yarışının Demirtaş ya da Özgener arasında yaşanacak algısına ise İTO Eski Meclis Üyesi Kadir Sinan karşı çıkıyor. İzmir Ticaret Odası'nın 125 yıllık geçmişe sahip olduğunu ve kendi iç dinamiklerinden bir başka aday çıkarması gerektiğine belirten İTO Eski Meclis Üyesi Kadir Sinan, 'Bu durum öncelikle İTO'nun kendisine ve tarihine karşı büyük bir yanlış. Mahmut Özgener'in adaylığına bir itirazım yok. İTO'nun tarihsel derinliğine ve odada sürdürülen muhalefet anlayışına adaylık süreçleri yakışmıyor. İTO'nun kendi içinden bir aday çıkarması gerekiyor. 25 yılı aşkın süredir İTO Başkanlığı yapan Demirtaş'a karşı gelişmiş olan muhalefetin edindiği birikim ve tecrübenin anlaşılması ve değerlendirilmesinden yanayım. Bu muhalefet durumu İTO'ya özgüdür ve İzmir ticaretinin dinamiklerinden beslenir. Muhalefetten geliştirilecek yeni bir yapı dikkate alınmalı. İTO başkanlığına İzmir ticaretinin sorunlarını bilen, odanın yükseldiği misyondan haberdar olan ve vizyon sahibi birinin gelmesi gerekiyor. Bu kişinin de odanın içinde var olduğuna inanıyorum. İTO mensuplarının da bu adayı ortaya çıkarmaları gerekiyor' diye konuştu.


Özgener'in adaylık çıkışı sorunlu


'İTO'nun 125 yıllık tarihsel birikimine güveni yok mudur da dışarıdan üzerine böyle bir çelik ağ atılıyor' diye soran Sinan, şöyle devam etti: 'Özgener, İzmir çocuğu. Dedesi de İzmir'de ciddi bir sorumluluk üstlendi. Aile olarak da İzmir'de tanınırlar. Bunların hiçbirine itirazım yok. Ancak Özgener'in böyle bir çıkışla aday olmaması gerektiğine inanıyorum. Özgener, birileri tarafından TFF başkanlığına aday gösterildi ve birileri tarafından da o göreve getirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne adaylığı da birileri tarafından getirildi. Ege İhracatçılar Birliği'ne de birileri getirecek. Sürekli birilerinin önerisiyle bir şeyler oluyor! Bunun doğru olmadığına inanıyorum. Biraz mücadele, politik süreç, emek, katkı, proje ve vizyon koyarak bir şeyler gerçekleşmeli. Özgener'in adaylık çıkışına itirazım var. Kendisine kesinlikle herhangi bir itirazım olamaz.'
 

Doğmamış çocuğa don biçiliyor!


İTO'nun sahip olduğu birikimle başkanlığa adaylığını koyan insanın Demirtaş'tan en az 2-3 kat vizyona sahip olması ve İzmir ticaretinin sorunlarını bilen birisi olması gerektiğine vurgu yapan Sinan, 'Kimin aday olması konusunda isim ver(e)mem. Çünkü daha komiteler dahi seçilmedi. Komiteler ortaya çıktıktan sonra isim verebilirim. Ortada komiteler olmadan yapılanlar doğmamış çocuğa don biçmek. Komiteler hele bir seçilsin bakalım. Neler olacağı ondan sonra netleşir. Özgener'in hangi komiteden geleceği belirsiz. Yer alacağı komitede kendine destek mi yoksa muhalefet mi olacak onu da göreceğiz. Demirtaş, komitesinden çıkabilecek mi? Bunlar belli olmadan doğmamış çocuğa don biçmenin bir anlamı yok' dedi.
 

Düne kadar Demirtaş'la yürüyorlardı!


Demirtaş'ın yönetiminden istifa edenlerin istifalarını 'Bir anlayışın önünü açmak için' diye tanımlamalarını yanlış olduğunu savunan Sinan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'İstifa eden arkadaşlar, İTO'nun bir kaosa girdiği ve İTO'nun bu kaostan kurtulması için acilen seçime gitmesi gerektiğini falan yazmıyor. Demirtaş'la birlikte olmak için dün koşan insanların bugün bazı yerlerden aldıkları talimatlar sonrası istifa etmelerini de anlamış değilim.'
 


Demirtaş kesinlikle güven tazelemez


Hükümetin oda ve borsa başkanlıklarında 2 ya da 3 dönem zorunluluğu getirileceğine yönelik iddiaları da eleştiren Sinan, 'Tevatür üzerine konuşmam. Ortada net bir şey yok. Reel durum üzerinden konuşuyorum. Türkiye'deki oda ve borsa seçimleri OHAL kapsamında ertelendi. Bunun dışında İTO özelinde bazı üyeler komitelerinin dışında bırakıldı. Bunun dışındaki iddiaların hepsi tevatür. Başbakan Binali Yıldırım'a atıfta bulunarak bir şeyler üretmek de doğru değil. Bu iş kendi mecrasında yürümeli. Demirtaş'ın yerinde olsam bu istifaları güven sorunu olarak algılar ve İTO Meclisi'ne kendimi sunarım. O mecliste de güven tazelerim. Ancak Ekrem Demirtaş bunu yapmaz ve kesinlikle güven tazelemez' ifadelerini kullandı.
 

Komiteler adaylarını özgürce seçmeli!


'Hükümet şunu dedi, Başbakan bunu dedi, yok dışarıdan şu atanacak' gibi iddialara kulak asılmaması gerektiğine dikkat çeken Sinan, sözlerini şöyle tamamladı: 'Bunlar çok doğru şeyler değil. Çünkü daha komiteler seçilmeden, onları bağlamanın ve özgür iradelerini ipotek altına almaya çalışmak doğru değil. Bu durum hükümet, Demirtaş ya da Özgener baskısıyla olmamalı. Her kim olursa olsun yapılmamalı. Her komite kendi sektörünü en iyi şekilde temsil edeceğine inandığı adaylarını çıkarmalı.'