Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Gürkan Renklidağ, devlet destekleriyle zeytin ağacı sayısını hızla artıran ve bu yıl 190 bin tonluk bir zeytinyağı rekoltesi hedefleyen sektörün "rekor kırma" beklentisiyle girdiği 2015 sezonunda kabus yaşadığını söyledi.

Hasat öncesi dünyanın en büyük üreticisi olan İspanya'da kuraklık nedeniyle üretimin düşeceği, bunun da dünya fiyatlarını yükselteceği beklentilerinin sıklıkla dile getirildiğini belirten Renklidağ, geçen sezonun yok yılı olmasından sezona stoksuz girilmesinin de etkisiyle ürün henüz dalındayken fiyatların katlanmaya başladığını anlattı.

Üreticinin "fiyatlar daha yükselecek" beklentisiyle mecbur kalmadıkça ürün satmamayı tercih ettiğini, işi zeytinyağı olmayan bir çok yatırımcının da yağ stoklamaya başladığını dile getiren Renklidağ, şu bilgileri verdi:

"Üretici malını pazara indirmeyince sızma yağın üreticiden alım fiyatı kilogramda 12,5 lira seviyesine gelerek rekor kırdı. Bunun üzerine 2,5 lira masraf koyarsanız 15 lira yani 6 dolar eder. Bu fiyatla ihracat yapmak mümkün değil. Türkiye geneli rakamlara baktığınızda da bu görülür. Bir önceki var yılı olan 2012/2013'de, sezonun başladığı kasım ayından şubata kadar olan ihracat 17 bin 824 tondu, bu yıl aynı dönemde 5 bin ton oldu. Neredeyse üçte bir oranında düştü. Bu ihracatı yapan şirketler de dünya marketlerinde yıllardır emek vererek yer edindikleri rafları kaybetmemek için zararına yapıyor. Yapılan ihracatın ortalama kilogram fiyatı 4,7 dolar. Yani tonunda bin 300 dolar zararla ihracat yapıyoruz."

Piyasada oluşan kilidin mantık dışı olduğunu, 60 yıldır zeytinyağı işiyle uğraştığını, ilk kez bu kadar ilginç bir sezon gördüğünü anlatan Renklidağ, ürün ve pazar bol iken ihracatın olmadığı bir sezon yaşadıklarını anlattı.

İthalat, üreticinin zararına

Bazı ihracatçıların pazarlarını kaybetmemek için gümrük vergisini ödeyerek ithalat yapmak üzere bağlantı yaptıklarına dikkati çeken Renklidağ, "Sektördeki 3 firma, yüzde 33 oranındaki gümrük vergisini de ödeyerek İspanya ve Tunus'tan toplam 5-6 bin ton zeytinyağı ithalatı yapmak için bağlantı kurdu. Bu, Türk zeytinyağı tarihinde bir ilktir. İç piyasada fiyatlar o kadar şişti ki vergisiyle ithalat yapıp ihraç etmenin maliyeti dahi iç piyasadan almaktan daha karlı hale geldi. Sektörün geldiği bu durum, üreticinin de zararınadır. İnsanların kısa vadeli karları değil bu işin geleceğini düşünerek hareket etmesini diliyoruz" diye konuştu.

Fiyatlara denge getirebilmek amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın "zeytinyağı üreticilerine verdiği primlerin kademeli olarak değişen oranlarla ödenmesi" önerisini getirdiklerini söyleyen Renklidağ, sadece bu sezon uygulanmak üzere malını erken satan üreticiye daha yüksek, geç satan üreticiye ise düşük oranlarla ödeme yapılmasının piyasaya denge getirebileceğini savundu.

Ekonomi Bakanlığı'ndan da ambalajlı ihracatta uygulanan desteğin tonda 2 bin 500 lira olmasını talep ettiklerini, kendilerine iletilen tonda bin 300 dolarlık rakamın piyasaya bir etkisinin olmayacağını iddia eden Renklidağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsanlar bıçak sırtında işini götürmeye çalışıyor. Ama bu iş böyle devam edemez. Bu sezonda yaşanan sıkıntı, Türkiye'nin 2023 ihracat hedeflerini de etkileyebilecek büyüklükte. Türkiye, 24 bin tonluk ambalajlı zeytinyağı ihracat pazarı yakalamıştı. Şimdi bunu kaybetme noktasındayız. Hükümetin piyasaya acilen müdahale etmesi gerekiyor. Aksi taktirde tüm pazarlarımızı kaybedeceğiz."

Türkiye, "var yılı" olan 2012-2013 sezonunda 92 bin ton zeytinyağı ihracatı yaparak 292 milyon dolar gelir elde etmişti. "Yok yılı" olarak anılan geçen yıl ise 26 bin 300 ton zeytinyağı ihraç ederek 100 milyon dolar gelir sağlamıştı. Bu yıl sezonun başladığı Kasım ayından bu yana ise ihracat 5 bin 159 ton oldu.