Aykut Polatlı-Şu an da mecliste yer alan torba yasa içerisindeki bir konu günlerdir türkiye gündeminde. Torba yasa içerinde yer alan zeytincilik ve zeytin alanlarının statüsünü değiştiren ve üretimi tabii ki burada çalışan çiftçileri de etkilecek korkulu bir bekleyiş içinde.  Buradaki zeytin ve tarım alanlarının geleceği halen şüpheli. Edindiğimiz bilgiler çerçevesinde bu araziler enerji yatırımları kullanılacak yani Mersin Akkuyu'da, Sinop'ta kurulacak iki nükleer santral ile maden kazası sonucu 301 maden şehidiyle Türkiye gündemine giren Soma'da da bir tane termik santral kurulması amacıyla meclise yasa teklifi olarak sunuldu. Bu yasa teklifinin sınırlarının ne olduğunu, hangi amaçlarla kullanılabileceği hakkındaki fikirlerini sormak için sorularımızı Ziraat Mühendileri Odası Başkanı Ferdan Çiftçiye yönelttik.

Geleceğimiz aleyhine kararlar alınabilecek

Torba yasa ile getirilen ya da getirilecek yasa değişikliği ile birlikte zeytin alanları ve bu bağlamda tarım arazileri bundan nasıl etkilenecek?

Torba yasa içerisinde yer alan zeytincilik ve bu arazilerin korunması kanununda değişiklik yapılıyor. Peki Bu hangi bakanlığı ilgilendiriyor; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı. Bu konuda değişikliği ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından gönderiliyor. Bizim için bu vurgulanması gereken bir şey. Kanunun gerekçelerinde zeytinliklerin korunması gibi bir ifade olsada yasanın geniş şekliyle bunun geçersiz olduğunu görüyoruz. Burada ki amaç zeytinliklerin korunması değil, bu yasa maden ve enerji yatırımlarının önünün açılması içindir. Biz maden ve enerji yatırımlarına karşı değiliz lakin buradaki sorun bunun kuralsız bir biçimde önüne çıkan her şeyi engel olarak görmesinden ve bunu yararlı, yararsız farketmeksizin kaldırıp yok etmesine şikayetçiyiz. Zeytincilik ve zeytin alanları kanununda da değişiklik yapılarak maden, yol, enerji gibi yatırımlar öne sürülerek bu alanların imara açılması hedefleniyor.

Peki neden zeytin alanları haricinde enerji yatırımlarının gerçekleştileceği başka alanlar bulanamıyor ve neden şimdi bu yasa?


bizde bunu soruyor, sorguluyoruz başka alan yok mu diye? Başka bir alan yoksa zaten kamunun ihtiyaç duyduğu çok önemli bir yatırımlarda öncelik ve kolaylıklar sağlanıyor. Öncelikle Türkiye zeytincilik açısından önemli bir yerde; ıspanya , italya'dan sonra 4. Sırada. Böyle önemli bir yerdeyken bundan vazgeçilmesi neyle açıklıcaz bende bilmiyorum. Bu yasa hükümetimizin ve Tarım Bakanımız Mehdi Eker'in zamanında söylediği zeytincilikte dünya birincisi hedefinden vazgeçtiğini gösteriyor. Bir taraftan bunu söylerken bir taraftan da zeytin alanlarını imara açarsanız burada bir yanlışlık, bir çelişki olur. O nedenledir ki  vazgeçildiğini söylüyorum. 10 yıl  boyunca ciddi destek ve yatırımlarla zeytin önemli hale getirilmişken şimdi bundan vazgeçilerek buraların mağden ve enerji yatırımlarına açıyorsanız yeni bir aşama değil, burada bir politika değişikliği vardır. Bu yasa tasarısı geldiğinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yani bakan Mehdi Eker'in orada bir ağırlığının olması gerekiyordu 'Bu yasa bizim yasamızdır bizim yasamızı nasıl başka bir bakanlık değiştirebilir' diye karşı çıkması gerekiyordu. Yasanın içerisinde de çitçinin aleyhine olan yasaları gizlemek, kargaşayı gidermek amacıyla zeytin alanlarını korumak için bir kurul oluşturduk deniyor. Bu korumu kuruluna baktığımızda ise valinin başkanlığında 7'si kamu görevlisi; bunlardan da 5 tanesi direkt valinin emrinde biride Tabii Kaynaklar Bakanlığının üst düzey bir temsilcisi, 2 tanede sivil toplum, üniversitelelerden seçilecek toplam 9 kişi. Kararlarda oy çoğunluyla alınacak. Malesef kararları denetlemek içinde herhangi bir otomatik hareket eden bir kurumda yok, bu bizim içinde yeni değil. Kamu, çiftçilerin ve geleceğimiz aleyhine kararlar alınabilecek.

Bundan önce alınan tartışmalı kararlar bize gösterdi ki Bu kararları da kamu yararına diyerek hareket ediliyor lakin alınan bu kararlar kısa vade de yarar sağlıyor. Bu yöndeki fikir ise 'imara açılmış yer ile tarım arazisi kısa vadede aynı karı getirmez'. Her şeye bu yönde bakarsak tarım arazisi diye yer kalmaz. Şöyle bir gerçekte var eğer tarım arazisi kalmazsa biz ne yiyiceğiz, gelecek kuşakların beslenme garantisini nasıl sağlayacağız. bunu sağlayamadığımız zaman tamamen dışa bağımlı hale geliriz ve şu an da kendi kararlarını aldığı şüpheli olan kendi kararlarımızı alamaz duruma geliriz.

Sizce bu yasa sadece maden ve enerji kaynaklarıyla sınırlı kalır mı?


Hayır, zaten yasanın içeriğini de incelediğimizde yol, asker ve kamu için gereken tüm yatırımlar için olacağı söyleniyor. Sadece bir madde ile tarım arazilerinde hayvancılığın yapılmasının engellenerek kounacağını söylüyor. Zaten zeytinliklerin içinde hayvancılık yapılmaz bunu çiftçide yapmaz. zeytin ağacı yetişkinse hayvanda bunlara zarar veremez.

Nükleere karşıyım çünkü..


Nükleer santrale karşı mısınız?


Evet, çünkü dünya bile atıklarının ne yapılacağına karar verememiştir. En büyük sorun da budur. Bir çok ülkede bundan vaz gçmektedir. almanya, fransa'da bu yatırımlar düşürülmekte, kapatılmakta ve yenileride açılmaktadır. Bizim gibi ülkeler kirli sanayilerinin gelişme alanlarıdır. Madencilikte bunun içinde yer almaktadır. 2013 yılı itibaren en çok büyüyen madencilik sektörüdür. hem madencilik hem de nükleerin getirdiği ve getireceği çevre sorunları ile hangi seviyede nasıl mücadele edileceği çok önemli bir sorundur.