Genellikle lüks araç olarak bilinen tekne ve yatlarda da merdivenaltı tehlikesi ortaya çıktı. Türkiye’ye vergisiz ve kayıtdışı biçimde giren üstelik can güvenliği açısından geldiği ülkede sigorta şirketlerinin mesafeli durduğu yaşlı yat ve teknelerin, bir şekilde ülkede kalarak yabancı bayrağın zamanla Türk bayrağına çevrildiği ileri sürüldü. Bu durumdan ne devletin, ne yat imalat sektörünün ne de turizmcilerin kazançlı çıkmadığına dikkat çeken sektör temsilcileri, en az 30 bin Euro’dan alıcı bulan bu ikinci el deniz araçlarının can güvenliği açısından da uygun olmadığını, facialara davet çıkarıldığını kaydetti.

"YATIN DA MERDİVENALTI VAR"


Konuyla ilgili DHA’ya açıklamalarda bulunan YATEF İkinci Başkanı ve İzmir Tekne İmalatçıları Derneği Başkanı Aslan Bilgi, Avrupa’daki ekonomik krizin de tetiklemesiyle birlikte kayıtsız teknelerin Türkiye’ye girişinin göze batar hale geldiğini dile getirdi. Bu kayıtdışı girişlerin yerli üreticinin işini de zorlaştırdığını vurgulayan Bilgi, bu yatların 'kaçak' değil 'bir yolunu bularak' ülkeye girdiğini kaydetti. Bilgi, bu süreci özetle şöyle anlattı:

"Başta Sırbistan ve Yunanistan olmak üzere bazı ülkelerden gelen yabancı bayraklı tekneler Türkiye’ye turizm amacıyla geliyor. Bunlar kaçak değil, bir şirket kuruluyor. Örneğin ABD şirketi üzerinden buraya giriyor. Daha sonra yabancı bayraktan Türk bayrağına geçerek millileşiyorlar. Bu sırada burada bu tekneler turizm amaçlı kiralanıyor, sezon bitince de sahibi bırakıp gidiyor. Geriye kalan yabancı bayraklı bu tekneler marina parasını bile ödeyemiyor o yüzden satıp gidiyor. Brokerlara yetki veren satıcı hem tatilini yapıyor, hem ticaretini yapıyor, bir kuruş vergi ödemeden ve sektöre zarar vererek gidiyor. Bunlar seyyar, merdivenaltı iş yapan insanlar. Yani yatın da merdivenaltı var."

"150 BİN EURO YERİNE 30 BİN EURO CAZİP GELİYOR"


Bunun ülkedeki turizmciye de büyük darbe vurduğunun altını çizen Aslan Bilgi, "Merdivenaltından yat ve tekne getirmenin bir sürü yolunu bulmuşlar. Bizim bunun önüne geçmemiz lazım. Nasıl ikinci el araba dışarıdan gelemiyorsa karayolundaki kurallar deniz için de geçerli olmalı ve ikinci el tekneler kesinlikle ülkeye girememeli. Türkiye’de yetkili kurumlar bu işi takip ediyor ancak bizim tek derdimiz ikinci el tekne. Kaldı ki pazarımızı daraltan bu yöntemle birinci el tekneler de ikinci el tekne gibi girebiliyor. Bugün 150 bin Euro’luk bir tekneyi 30 bin Euro’ya almak da insanlara cazip geliyor" dedi.

BU YATLAR KENDİ ÜLKESİNDE SİGORTA DIŞI


Madalyonun öbür yüzünde 10-15 yaşında olan ve yurtdışında zaten sigortadan düşmüş olan bu tekne ve yatların can güvenliği açısından da tehlikeli olduğunu vurgulayan Bilgi, "Burada sigorta mekanizması işletilse zaten önüne geçilir. Tekneler kaydettirilirken kesinlikle sigorta istenmeli, çünkü Türkiye’ye sokulan tekneler yaşlı tekneler. Aynı zamanda denizden giren bu teknelerin seyrinin çok iyi takip edilmesi, belirli sürenin dışında denizlerimizde kalmaması gerekiyor. Biz nöbetimizi tuttuk kendi insanlarımıza sektörümüze kazandıracağız" dedi.