Çelik üretimiyle çıktığı sanayi yolculuğunda İÇDAŞ (İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım A.Ş.), şimdi de enerji alanında Türkiye sanayisinde önemli yatırımlar yapıyor.
Türkiye'de üretilen elektriğin yüzde 5.6 'sını sağlayan İÇDAŞ Elektrik Enerjisi Üretim ve Yatırım A.Ş. Çanakkale Biga'daki İÇDAŞ Süper Kritik Bekirli Termik Santrali'nin ikinci ünitesi törenle açıldı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında 2013 yılında 7. sırada yer alan İÇDAŞ, Türkiye ekonomisi için yeni tesisler kurmaya devam ediyor.
2014 yılında Türkiye'nin sanayi üretimi yapan kuruluşları arasında ihracatta ilk 10 kuruluşu arasında yer alan İÇDAŞ, Türkiye'nin enerji ihtiyacı için atılımlar yapıyor.
İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım A.Ş. çatısı altında yer alan İÇDAŞ Elektrik Enerjisi Üretim ve Yatırım A.Ş.'nin Süper Kritik BekirliTermik Santrali'nin 618 MW'lık ikinci ünitesinin devreye alınması ile birlikte toplam kurulu gücü 1.236 MW 'a ulaştı.

Açılışın ev sahipliğini ise İÇDAŞ Yönetim Kurulu üyeleri Adnan Aslan, Ayhan Aslan ve Naci Aslan ile Yılmaz Aslan yaptı.
Törende yaptığı konuşmada Türkiye'de 2014 yılında üretilen elektrik miktarının 250 milyar 435 milyon 500 bin kWh olarak gerçekleştiğini hatırlatan Bülend Engin 'Bu elektriğin yüzde 5,6'sı İÇDAŞ'ın Bekirli ve Değirmencik Termik Santralleri tarafından üretildi. İÇDAŞ Süper Kritik Bekirli Enerji Santrali'nin birinci ünitesini 2011'de işletmeye almıştık. İkinci üniteyi de bu yıl içinde işletmeye başladık. Bu santralimizin iki ünitesinin toplam gücü 1236 MW. Bugün ikinci ünitenin resmi açılışını hep birlikte yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz' diye konuştu.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında 2013 yılında 7. sırada yer alan İÇDAŞ, sektörünün en büyük kuruluşu haline gelmiş, %100 yerli sermayeli bir şirket.
2014 yılında Türkiye'nin sanayi üretimi yapan kuruluşları arasında ihracatta ilk 10 kuruluşu arasında yer alıyor.

SUN TEKSTİL'e ödül


Etik Değerler Merkezi (EDMER) tarafından etik anlayışın geliştirilmesi ve iş ahlakı farkındalığının arttırılması, iş yaşamına katılan yeni nesillere yol gösterecek şirket ve yöneticileri tespit edip ödüllendirebilmek için son üç senedir 'ETİKA – Türkiye'nin En Etik Şirketleri' değerlendirmesini yapıyor.
Bu sene Ege bölgesinin öncü tekstil kurumu Sun Tekstil değerlendirmeye katılıp ödül almaya hak kazanan firmalar arasında yer aldı.
Etik Değerler Merkezi Derneği (EDMER) tarafından düzenlenen ve etik değerlere önem veren şirketlerin ETİKA 2014 Türkiye Etik Ödülleri sahiplerini buldu.
Başvuran ve 6 kategoride hazırlanan 80 soruyu cevaplandıran şirketler arasında, uluslararası etik standartlara göre yapılması gereken uygulamaların yüzde yetmişinden fazlasını yerine getiren şirketler ETİKA 2014 Türkiye Etik Ödülü'ne layık görüldü.

Günümüzün küreselleşen ve küçülen dünyasında, kurumların varlıklarını sürdürmeleri için sadece üretmek ve ürettiğini satmak artık yeterli olmuyor.
Bunun yanında, kurumların iş ve sosyal çevrelere karşı duyarlı olma sorumlulukları da doğdu.
Şüphesiz ki, bu sorumlulukların etik yaklaşımlar çerçevesinde yerine getirilmesi gerekiyor.
Sun Tekstil Genel Müdürü Elvan Ünlütürk aldıkları ödül ile ilgili olarak; 'Sun Tekstil Ailesi olarak, işimizi yaparken attığımız her adımda etik ilkelerimizin ışığında ilerliyoruz. Hem yerel hem de uluslararası kanun ve kurallara uygun olarak çalışırken kendi etik kurallarımız içerisinde hareket etmeye de özen gösteriyoruz. Hassasiyetle üzerinde durduğumuz konulardan birisi, etik yaklaşımımızın sadece yaptığımız işi kapsamayıp bundan daha fazlasına hizmet etmesidir. Etik İlkelerimizin içinde bulunduğumuz sektör, toplum ve ülkeye hizmet verme noktasında yol gösterici olduğunu düşünmekteyiz' diyor.

Oyun tutkusu koltuk tasarlattı


Size özel tasarlanmış koltuğunuzla Playstation'da rekorlar kırmak da mümkün, aynı zamanda içine çocuğunuzun oyuncaklarını sakladığınız penguen koltuğunuzu istediğiniz yere kolayca taşımak da.
İzmir Üniversitesi İçmimari ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencileri tarafından neon renklerde tasarlanan bu mobilyalar her evde kendine bir yer bulacak.
Küçülen yaşam alanlarının aksine artan ihtiyaçlara gençlerin zevklerine uygun renklerde yanıt arayan İzmir Üniversitesi İçmimari ve Çevre Tasarımı Bölümü üçüncü sınıf öğrencileri, bahar şenliği kapsamında açtıkları sergi ile büyük beğeni topladı.
Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Selim Doğanata, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Arkon, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Ulufer Teker ile akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı açılışta kurdeleyi Mobilya Tasarım dersi koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Işıl Duman ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selma Şekerci kesti. Şekerci açılış sonrası Yrd. Doç. Dr. Işıl Duman'a teşekkür plaketi takdim etti.

Tasarımların patenti alınacak

Dolaba dönüşen ütü masası, tabure görünümlü ayakkabılık, konsol oyunlarına özel koltuk ve aynı zamanda oyuncak dolabı olan penguen koltuk gibi parçaların tasarımı için mobilya ustaları ile birlikte çalışan öğrencilerin İçmimarinin uygulamasına yönelik önemli bir çalışma yaptılar.

Tasarım ustası öğrencilerle buluştu


Karabağlar Mobilya günleri kapsamında tasarımcı ve akademisyen Can Güvenir, mobilya ve iç mekan tasarım bölümü öğrencileriyle söyleşide buluştu. Tasarım yaparken o bölgenin tarihi, kültürü hakkında bilgi sahibi olarak tasarım yaptığını ve bunda da başarılı olduğunu belirten Güvenir, öğrencilere 'Tasarım yapmaktan korkmayın' dedi.
Kendine özgü tasarım yapmanın büyük bir keyif olduğunu belirten Güvenir, 'Çok güzel bir okulda okuyorsunuz. Buradan sonra üniversiteye devam ederek kendinizi daha geliştirin. Bu süre içinde sürekli kendinize özgü tasarımlar yapın. Tasarım yapmak insana ayrı bir güven getirir' dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdararoğlu, yüzyılın projesini açıkladı.
Kılıçdıroğlu açıklamayı yaparken;'Bu projeye yüzyılın projesi dememizin anlamı bu. Eğer biz gücümüzü kullanırsak coğrafyanın bize verdiği avantajları kullanırsak Türkiye bölgenin ve dünyanın önemli bir ülkesi olacaktır. Sadece ve sadece ekonomik büyüme projesi değil, barışın da projesi. Kültürler, kentler hepsi entegre olacak.' dedi.
Bu projeyi neden hazırlandı?
Küresel ekonomide gelişen ve yükselen ekonomiler var. Toplum küresel ekonomide çok daha fazla pay aldığını biliyoruz.
1990 yılında gelişen ve yükselen ekonomilerin küresel gelirden aldıkları pay yüzde 30 ticaretten ise yüzde 23. Bugün aynı ekonomiden küresel gelirden yüzde 57, küresel ticaretten yüzde 42 pay alıyorlar.
Türkiye bütün avantajlarına rağmen bu başarıyı yakalayamıyor. Bu proje ile biz bu başarıyı yakalamak istiyoruz.

Maliyetlerde yüzde 15-20'lik avantaj

Bu proje ile biz 4,5 saatlik uçuş mesafesinde 58 ülkeye ulaşıyoruz. 1,5 milyar nüfusa ulaşıyoruz. Hiçbir ülkeye nasip olmayacak bir avantaj. Devasa bir ekonominin güçlü bir parçası oluyoruz.
Demir, kara, hava ve deniz yolu ile küresel sisteme Türkiye entegre olacak. Sadece bir lojistik merkezi yapılmıyor.
Mükemmel alt yapısı ile bir Anadolu'da mega kent oluşturuluyor.
Buradan ürünler dünyaya ulaşacak.
O nedenle 21. yüzyılın projesi ve Merkez Türkiye Projesi adı verildi. Bu proje bölgemize ne kazandıracak?
Bölgemize barışı, zenginleşmeyi getirecek. Bölgeyi kendi içinde entegre edecek.
Şangay'dan yüklenen mal Bakü'ye gidecekse 55 gün geçiyor. Bu proje hayata geçtiğinde o mal 15 gün içinde Bakü'de olacak. Maliyetlerde yüzde 15-20'lik avantaj sağlanacak.

Yapımı ne kadar sürecek?

Projenin yapımı ne kadar sürecek?
Projeyi gerçekleştirirken pek çok fondan yararlanılacak.
İşe demir yollarını yeniden ele alarak düzeltme ile başlanacak.
Samsun ve Trabzon'u mega kent ile buluşturulacak.
Mersin ve İskenderun'u mega kent ile buluşturulacak.
Ulaştırma, iletişim, enerji alt yapısını yeniden düzenleyerek işe başlanacak.
Maliyeti ne olacak?
200 milyar dolar olacak 20 yılda tamamlanacak. 40 milyar dolarını kamu, 160 milyar doları özel sektör tarafından gerçekleşecek.
Dünyanın bütün önemli kuruluşları mega kentte yer almak için yarışacak.
Bu proje tamamlandığında ekonomiye 147 milyar dolarlık katma değer yaratacak.
Dünyanın bütün yollarını birbirine bağlayan görkemli projelerden bir tanesi... Bu proje sadece Türkiye'ye kazandırmayacak dünyaya kazandıracak. 2 milyon 200 bin kişiye iş imkânı sağlayacak.

***

DİP EKSPRES

Şifa Üniversitesinde toplantı var


Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre Afrika'da 2 milyondan fazla Anne Obstetrik Fistül rahatsızlığı ile hayatını idame ettirmek zorunda.
Sağlık altyapısı ve gelişmiş sağlık insan gücünün yetersiz olması ve maddi imkânsızlıklar sebebi ile bu sayı her yıl artarak devam ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu dramatik soruna dikkat çekmek için 23 Mayıs tarihini 'Uluslararası Obstetrik Fistülün Sonlandırılması Günü' olarak ilan etti.
Küresel Doktorlar Ege Sağlık Federasyonu olarak Obstetrik Fistül Projemizin tanıtımı yapmak, Afrika'daki Obstetrik Fistül rahatsızlığına dikkatleri çekmek ve bir yılı aşkın süredir Afrika'da devam ettirdikleri konu ile ilgili çalışmalarını
kamuoyuyla paylaşmak üzere bugün Şifa Üniversitesi Konferans Salonu'nda bilgilendirme toplantısı yapacaklar.