Eskişehir bandosu çaldı, Eskişehir taraftar korosu hep bir ağızdan söyledi:
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni

Maç, bu şarkı eşliğinde başladı. Akıllar bir taraftan tribünde, bir taraftan da sahadaydı. Ev sahibi Eskişehir kurtuluş, konuk Altınordu ise umut peşindeydi.
Topla çoğunlukla Eskişehir oynuyor, Altınordu'ya ise hızlı hücumlarla çıkmak düşüyordu. Çünkü Altınordu'nun klasik sistemi olan pasla hücuma çıkmanın, önüne geçmeye çalışıyordu Kırmızı Şimşekler. Tam saha baskı ve adam adama oyun. Fakat bu sistem tutmuyor, tutmayınca da şeytanlar hücuma çıkınca çok boş alan buluyordu.
Gole daha yakın olan taraf Altınordu'ydu. Ara paslarını çok kullandı, defans arkasına güzel koşular yaptı. 15. dakikada Okan, en net gol pozisyonu bulan kişi oldu. Biraz çaprazdan şutu iyi olmayınca, kırmızı lacivertliler bir golden oldu.
Kerim Alıcı'nın sahne alma vakti geldi, 20. dakikada. Kalecisine vermek isterken, pası hızlı gitti, Erce'yi geçti. Sissoko koştu, topa vurdu ve boş kaleye gol attı. Rakipten olsa, çok güzel bir asist yapmış olurdu. Gol öncesi de ilginç bir an yaşandı, Eskişehirli oyuncuya ofsayt bayrağı kalktı, Kerim topa koştu, ofsayt bekledi ama hakem Mert Güzenge oyunu devam ettirdi.
Kerim sahne almıştı bir kere, durmaya niyeti yoktu. İlk asistinden 4 dakika sonra, defans arkasına çok güzel sarktı, çizgiye indi, ceza alanı içerisine penaltı noktasına doğru çıkardı, arkalardan koşup gelen Okan vurdu, beraberliği getirdi.
Altınordu sağ tarafı çok sevmişti. Atakların çoğunu o taraftan yaptı. 2. golü de o taraftan gelişen ataktan buldu ve devreyi 2-1 önde kapattı.
2. yarıya Eskişehirspor çok iştahlı başladı. Eskişehir pozisyonlar buldu ama karşısında da Erce'yi buldu. İkinci gole izin yoktu. Zaman geçtikçe Es Es daha da yüklenmeye başladı. Bu sebeple defansı da iyice ileri çıktı. Tam Altınordu'nun istediği bir oyuna büründü. Hızlı 2 hücumla 2 gol daha attı. Bunlardan 2.'sini atan isim Kerim Alıcı idi. Kendi kalesine gol attırmış olsa da 1 gol ve 1 asist yaptı, kendini affettirdiği gibi, maçın adamı da olmayı başardı; benim için.
3 farka rağmen ev sahibi takım oyundan düşmedi. Bir gol atmayı başardı. 3. gol için de yüklendi.
Altınordu sahadan 4-2'lik galibiyetle ayrıldı, play off için iddiasını sürdürmeyi başardı, Eskişehir için ise küme düşme potasından kurtulması başka haftalara kaldı.
Öne çıkaracağım pozisyonda başrol oyuncusu Murat Uçar idi. 60. dakikadaki hızlı hücumda Murat kaleye doğru topla ilerledi. Sağdan bindirme yapan arkadaşına atmadı atmadı atmadı, arkasından koşup gelen rakibi ayağını koyup, topu kaptı. 3 dakika sonra da oyundan alındı. Eskişehirli oyuncular, arkadan koşup da çok top çaldılar. Yoksa kalelerinde daha fazla gol görebilirlerdi.
Hakem Altınordu lehine çaldığı düdükler sebebiyle çok büyük tepki aldı. 1-2 tane yanlış karar vermiş olabilir ama geneli doğruydu. Maçın skoruna etki edecek hatalar yaptığını kesinlikle düşünmüyorum.


AVM'ye yenilen kulüp

Pınar Karşıyaka, play off yolunda yolunda son kozlarını oynuyor. Dün yeşil kırmızılılar Banvit karşısında çok önemli bir maça çıktı. Futbolla çakışan saat nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu'nun tribünlerinin ancak yarısı doluydu. Güneşli bir cumartesi günü spor salonunun karşısındaki AVM'de ise binlerce kişi gezip alışveriş yapıyordu. AVM'dekilerin kaçı karşıdaki salonda bir maç olduğunu biliyordu veya bu maça ilgi gösteriyordu. Sayı çok çok sınırlıydı ki maçta tribünler dolmadı. AVM'ye gösterilen aidiyetin, ilginin çok azı 107 yaşına gelen bir çınara gösteriliyor.
Aileler, çocuklarını maça götürmek yerine AVM'ye gezmeye götürürken, koca çınar AVM'nin gölgesinde kuruyor.