Biz neden her şeyi  son dakikaya bırakırız? Avrupalı 50 bin kişilik stat açmadan defalarca prova yapar, bizse o gün çöp tenekelerini poşetlerinden çıkartırız, bitmemiş merdivenli park yerini kullanıma sunarız. Türk Telekom Arena stat olarak muhteşem olmuş. Ama bu kadar eksikle açılınca "Olmamış" dedirtti.  Gelin olmamışların üzerinden bir geçelim.  Bitmemiş merdivenleriyle otopark  hizmete girmiş girmesine ama arabanızdan stada ulaşmak için metro istasyonundan geçmek zorundasınız. Çünkü otoparkın stada bağlantıları bitmemiş. Bu da jeton almak zorundasınız anlamına geliyor, ya da size söylenmediği halde yanınızda İSPARK biletinizi taşımanız.  Bu arada yönlendirme tabelalarında stat yerine "stad" yazdığının altını çizmek isterim!

Yıllarca böyle bir stada hasret kalan Galatasaray camiası, açılış galasına bir opera galası şıklığında geldi. Ne yazık ki, stadın ses düzeni çok kötüydü. Ali Kırca'nın yaptığı konuşmanın tek kelimesi anlaşılmadı. Hanımlar tuvaletlerinin neden bilinmez ama yarısı kapalıydı. 400 milyon liralık (400 trilyon) stadın açılışı daha organize ve daha şenlikli olmalıydı.  ABD'de gösterileriyle ünlü Superbowl, Amerikan futbol final maçında 15 dakikalık ara içinde sahne tamamiyle kurulup kaldırılabilirken, 3 saatlik gösteri ve Kenan Doğulu konseri için saha içine bir sahne kurulmaması ve gerek konuşmaların, gerek şarkıların, gerekse anonsların futbolcuların çıkış kapısının üzerine kurulan küçük bir platformdan yapılması yazık oldu.

TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın, "Ali Sami Yen'in kirasını ödeyemeyen Galatasaray..." diye söze başlaması seyirciyi üzdü ve tepki göstermesine sebep oldu.  Ayrıca Bayraktar'ın konuşmasında, "Merhum başkan Özhan Canaydın, aciz bir durumda bize geldi", "Galatasaray Ali Sami Yen Stadı'ndaki yükümlülüklerini bile yerine getiremeyecek durumdaydı" gibi cümleleri Galatasaray camiasının tepkisini arttırdı. Üzülen seyirci iki, üç kişi değildi. 32 bin kongre üyesi ve davetlileri de bu kalabalığın içindeydi. Bütün stat bu sözlere tepki gösterdi. Ve ondan sonra her şey çığırından çıktı. Büyük kalabalıklara karşı yapılan konuşmalarda önceden hazırlanılmalı. Karşınızdaki kalabalığın daha ilk saniyede tepkisini çekerseniz, söyleyecekleriniz kursağınızda kalır. Ben başkaları gibi Galatasaray seyircisini değil, konuşmanın içindeki talihsiz cümleleri suçlu buluyorum ve bunun Galatasaray camiasına yapılmış bir komplo olduğuna inanıyorum. 

Stat çıkışında stadın kapılarını kapatmaları, ya bir yangın ya da panik olsa sorusunu akıllara getirdi. Polis belirli sayıda izleyiciyi bırakıp, kapıları tekrar kapadı. Bunun sebebi metroya yığılma olmasını engellemekti. Ancak bu uygulama cumartesi akşamı için tek çözüm olarak gözükse de, 52 bin kişilik bir stadın tek metro çıkışı olması yanlış. 

Bu arada isminde Telekom olan bir stat da hiçbir GSM operatörünün çalışmaması da, ironik bir durum oldu. Hele stat bu kadar yeniyken ve herkes stat da olmayan yakınlarıyla sosyal medyada fotoğraf ve yorumlar aracılığıyla o anı paylaşmayı isterken.  

Başbakanın ıslıklanmasına gelince, ben bunun saygısızlık olduğunu düşünmüyorum. Politikacıysanız her türlü tepkiye hazırlıklı olmalısınız. Halk, hergün başbakanıyla karşılaşmıyor. Karşılaştığında da, tepkisini göstermesi son derece doğal. Hakaret olmadıktan sonra tepki göstermek özür dilenecek bir hareket değil aksine o toplum için sağlıklı.  Bir takımın başkanı olarak kendi adınıza özür dileyebilirsiniz, ama halk adına özür dileme hakkınız yok.