- Deli olan birisini görevden alamaz mısın?
- Tabii ki. Almam lazım. Deli birini görevden almam gerektiğini söyleyen bir kural var.
- Orr deli mi?
- Kesinlikle.
- Onu görevden alamaz mısın?
- Tabii ki alırım. Fakat önce benden bunu istemesi lazım. Bu kuralın bir parçası.
- Peki neden sormuyor?
- Çünkü deli. Onca tehlikeli uçuştan sonra muharebe uçuşu yaptığına göre deli olmalı. Tabii ki onu görevden alabilirim. Ama önce bunu benden istemesi lazım.
- Görevden alınmak için yapması gereken tek şey bu mu?
- Bu. Yeter ki istesin.
- O zaman onu görevden alacak mısın?
- Hayır. O zaman onu görevden alamam.
- Bu kuralda bir bityeniği olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun?
- Elbette. Madde 22. Çarpışma görevinden kaçmak isteyen biri gerçekten deli değildir.

Evet sadece tek bir bityeniği vardı. Madde 22'nin kendisi. Bu maddeye göre yakınındaki gerçek bir tehlike karşısında, kişinin kendi güvenliğini düşünmesi rasyonel bir insan davranışıydı.
Orr deliydi ve görevden alınabilirdi. Tek yapması gereken bunu istemekti; ama bunu istediği an, deli olduğu kabul edilmeyecek ve daha fazla görev uçuşuna çıkması gerekecekti.
Orr, daha fazla görev uçuşu yaptığı taktirde deli, bunu yapmadığı taktirde ise akıllı kabul edilecekti, fakat akıllıysa uçmak zorundaydı. Eğer görev uçuşuna çıkıyorsa deli olmalıydı ve bunu yapmak zorunda değildi; fakat göreve çıkmak istemiyorsa, akıllı olmalıydı ve uçmak zorundaydı.
Yossarian, Madde-22'nin mutlak yalınlığı karşısında derinden etkilenmişti, hürmetkar bir ıslık çaldı. 'Bu Madde 22, bayağı esaslı bir maddeymiş' dedi.
Doktor Daneeka 'Olabileceklerin en iyisi' diyerek onayladı.

***
Joseph Heller'in milyonlarca insan gibi benim de hayranlıkla okuduğum kitabından (Catch 22- Madde 22-1961)  can alıcı bir bölümü yazan Bahçeşehir Üniversitesi'nden Profesör N. Emrah Aydınonat.
Şimdi de analizi:
Akli dengesi yerinde olmayan askerlerle ilgiymiş gibi görünen bu madde aslında doğrudan savaş denen olguyu özetliyor: Savaş saçma sapan bir kısır döngünün içine düşüp tanımadığımız insanları anlamadığımız nedenlerle öldürme durumudur.
Karşımızdaki bizi öldürmeye çalıştığı sürece, biz de onları öldürmeye devam ediyoruz ve sorunun sürekliliğini böylece sağlamış oluyoruz. Yani aslında savaş bir mantık işidir. Ancak, içinden çıkılmaz bir mantığı vardır: Madde 22!

***
Ne yazık ki, Gazze'deki ve daha onlarca, belki de yüzlerce yerdeki küresel çatışma (Irak, Suriye, Sudan, Somali, Afganistan, Ukrayna) birer sarmal, birer kısır döngü, birer Madde 22!
Dünyalı aklını kullanıp, bu kısır döngüyü kırmayı beceremedi. 
Belki de istemiyor! Böylece ölüm, çocukları, masumları buluyor.
Dünyalı çözemedi. Marslı çözmüş müdür?
(Erdoğan hiç çözemedi. Etkili sandığı sözleri ile kısır döngüyü kürekliyor.)