Altay Spor Kulübü belki de tarihinin en sancılı günlerini yaşıyorken; yarın genel kurulda son yıllarda sürekli aşağı doğru giden gidişatı durdurmayı başaracak kişiyi belirlemeye gayret edecek. Genel kurula iki gün kala Altay 1914 Taraftarlar Derneği ve Altay Sosyal Dayanışma Derneği ortak açıklama yaptı. Genel kurul öncesinde düzenlenen toplantıların neticesinde çıkan genel görüşün sn. Cihangir Marmara'nın saygınlığı ve güvenilir kişiliğiyle bu geçiş döneminde kulübümüzün emanet edilebileceği kişi olduğu yönünde olduğuna dair saptamayla birlikte, Sn. Cihangir Marmara'yı bu zor dönemde Altay Kulübü'nün resmi iki derneği olarak göreve davet ettiler. Bu yazının yazıldığı anda Sayın Marmara'nın bu çağrıya olumlu bakacağı kulislerde dillendirilmişti. Umarım Altay Kulübü için en hayırlısı olur.
Öncelikle Altay kulübü için birlik ve beraberliğin çok gerekli olduğunu düşündüğümüz bir dönemde iki resmi derneğin aynı bildiriye ortak imza atmasının çok değerli olduğunu düşünüyorum. Bu oluşuma eski başkanlar ve camianın aile büyüğü olarak kabul edilen kişilerin de sıcak baktığını biliyorum. Sayın Marmara'dan beklenen birincil görev ne diye sorulduğunda ortak beklentinin bozulmuş genel kurul yapısının düzeltilmesi ve son yıllarda eriyen Altay marka değerinin yeniden kazandırılması olduğunu görüyoruz. İzmir'de tanınan saygın bir hukukçu olarak bu zor görevleri Sayın Marmara'nın üstlenebileceği yönünde benim de görüşüm aynı. Bu işi yapabilecek birileri varsa bunlardan biri de Sayın Cihangir Marmara'dır.
Başkan adaylığı için ismi geçen ve çeşitli çevrelerden destek almaya gayret eden ikinci isim ise eski başkanlardan Sayın Ömer Hızlıok. Görev yaptığı yıllarda yaptığı icraatları halen çokça tartışılan Sayın Hızlıok kendi ifadesiyle 'kendi üyelerinin' oylarına güveniyor. Her ne kadar genel kuruldan sadece üç gün önce kendisi hakkında çok ciddi belgeler kamuoyuyla paylaşılmış olsa da, Hızlıok aidatlarını kendi alacağından mahsup ettirerek ödediği genel kurul üyeleri ile seçimi kazanabilir. Ama seçimin bu şekilde kazanılmasının da Altay'ın çıkmazına sebep olan bozuk genel kurul yapısını daha da içinden çıkılmaz bir hale getireceği çok açık. 
Sayın Hızlıok'un aidatlarını ödediği bu üyelere Altay camiasından büyük bir tepki olduğu açık. Bizlere göre Altay Altaylıların olmalıdır. Ama yoğun bir mesai günü sonrası, işinden, evinden, tarladan, bahçeden, yazlığından, tatilinden kim vazgeçip gelip Altay için kendi adına bir şey yapmaya gayret ediyorsa ben o kişinin Altaylı olduğunu kabul ederim. Sayın Hızlıok'la dostluğu, akrabalığı, iş arkadaşlığı var diye birileri işini gücünü bırakıp genel kurulda oy kullanıyorsa, Altaylıyım diyen herkesin de işini gücünü bir günlüğüne erteleyip çok sevdiğini iddia ettiği kulübüne ayırmalıdır. Bunu yapmayacak kadar Altay'dan uzak ise de kimse kusura bakmasın 'Çakma Altaylı' 'Altay Altaylıların' söyleminden uzak durmalıdır. Bugünün görünen koşullarında muhtemel iki başkan adayından kime oy verecek olursanız olun Altay'ı sevdiğinizi iddia ediyorsanız, lütfen 25 Mayıs Pazartesi Genel Kurul Salonu'nda olunuz.