Genel seçimlere bir aydan kısa bir süre kaldı. Belki art arda tatiller, belki seçimlerin sıklaşmış olması ve belki de hemen her gün bir şehit haberinin gelmesi seçim atmosferini sıradanlaştırıyor. Sosyal hayatta sohbet ettiğimiz dostlarımızdan bazıları seçimlerde bir şey değişmeyeceğini ya da tek bir oyun bir sonuç vermeyeceğini söyleyerek seçimlerde oy kullanmayı düşünmediklerini paylaşıyorlar. Ben, bunun büyük bir yanılgı olduğuna inanıyorum.

7 Haziran tarihinde gerçekleşmiş olan genel seçimleri hatırlayalım. Aynı hükümet, görevi bu zamana kadar yürütmesine rağmen ülkemizde hiçbir şey değişmedi mi? 6 Haziran günü susmuş olan silahlar, 8 Haziran tarihinde yeniden tetiklenmeye başlayarak her gün yeni bir ocağa ateş düşürdü. Nasıl ki 12 Eylül öncesi; 11 Eylül'de ülkede kontrolsüzlük ve anarşi hakim gözüküyorken, bir gecede her şey süt liman olduysa bu sefer tersi oldu. Her şey süt liman görünüyorken bir gecede terör hortladı.

Terör örgütü PKK ve önderlerini kendine kılavuz kabul ettiği için birçok zaman eleştirdiğimiz HDP'yi bu süreçte terörden sorumlu tutmaya gayret etmeyi zihin karışıklığı oluşturma çabası olarak görüyorum. 7 Haziran öncesi HDP sempatizanlarının ve yetkililerinin HDP barajı aşamazsa ülkede karışıklıklar olur şantajına tepki gösterenlerden ve barış istemede bu tarzın samimiyetiz olduğunu ifade edenlerdendim. Fakat aksine HDP 7 Haziran'da barajı rahatlıkla geçti. Kendini Türkiye Partisi diye tanımlamaya gayret ederken birden ülkede silahlar ateşlenmeye başladı. HDP'nin politikalarını ne kadar eleştirirseniz eleştirin 7 Haziran sonrası akan kandan bu partiyi hedef göstermenin algı yönetmek olduğuna inanıyorum. Maalesef akan kandan ve şehitlerimizden sorumlu olan, 7 Haziran seçimlerinde istediğini alamayan ve akan kan üzerinden siyaset yapan siyasi kimliklerdir.

Şimdi 1 Kasım seçimlerinde bir şey değişmez mi, bence çok şey değişir. Akan kan üzerinden siyaset yaparak iktidar sahibi olabilecek bir partinin iktidarında kandan beslenenler çok olacağı için, akan kanın durmayacağını ön görüyorum. Türkiye'nin artık yeni bir soluğa, yeni bir başlangıca ihtiyacı vardır. Yepyeni siyasi program ve bakış açılarıyla yeni bir iktidara gereksinimi vardır. Bu sebeple sandığa gitmek, tek bir oyunuz dahi olsa ona sahip çıkmak vatan borcunuzdur. Nasıl ki bazı şeyler rakamlarla ölçülemez, tıpkı bir şehidin oluşturduğu acı gibi, sizin de oyunuzun ölçüsü sadece bir oy değildir. Vatana sahip çıkabilmek, yarına söz söyleyebilmektir.