Göztepe, Kayserispor'u adeta sahadan silerek 2-0 yendi ve 3 puanı hanesine yazdırdı. Maçı izlerken aklım geçen sezonun 2. haftasına gitti. O hafta Kayserispor Göztepe'yi evinde ağırlamış ve çok koşan ve ısıran bir oyunla rakibini yenmeyi başarmıştı. Bu sefer işler tam tersine dönmüştü.

Göztepe, piranaların avına saldırması gibi saldırdı Kayseri'ye. Sahanın her yerinde pres yaptı, rakibinin topla çıkmasını, hatta kendi yarı alanına bile girmesini engelledi. Topu kaptı, fazla pas yapmadan da kaleye gitti, sürekli gol aradı.
Aslında Kayserispor da tam saha presle başladı ama acemice bir baskı... 3 Göztepeli oyuncu defansta paslaşırken, 2 kişi ile pres yapmaya çalıştılar. Her seferinde 1 oyuncu boşta kaldı, defanstan rahat top çıkarıldı. Bu pres bu sebepten kısa sürdü. Sonrasında zaten Göztepe rakibini kendi yarı alanına mahkum etti.
55. dakikadan sonra oyun temposu biraz düştü. Ev sahibi takım 2-0 öndeydi ve oyun tamamen kontrolü altındaydı. Bu sayede ancak konuk takım atağa kalkabildi. Onda da pozisyona girmekte çok zorlandı. Ceza alanına kadar yaklaştılar, sonrasını getiremediler.

***

Bu maça da damgasını vuran oyuncu Halil oldu. Atom Karınca gibi koştu, çalıştı. Hücum preslerde sanki mıknatıs özelliği varmışçasına, rakibin ayağındaki topu çekti aldı, takımı adına gol pozisyonları yarattı. Bunu en az 3 kere yaptı.  Ama her topa da girmemek gerekir. Bir pozisyonda rakibinin yakın olduğu topa ayak uzattı, sonrasında kısa bir sakatlık yaşadı. Ayağına darbe almıştı. Uzattığı ayağı rakibine gelse, sarı hatta kırmızı karta kadar gidebilirdi cezası.
Göztepe skor olarak önde olsa da, neredeyse hiç zamana karşı oynamayı düşünmedi. Bu sayede seyirciler de yüksek seviyeli bir maç izleme olanağı buldu.

***

İlk gol oldukça ilginçti. Önce Yasin korner kullandı. Ceza alanı içerisinde Titi bomboşken, üzerine gelen topa vuramadı. Atak devam etti. Yapılan orta Kayserili oyuncunun topuğuna çarptı. Titi topa yakın olan oyuncu idi, adımını attı ama kayıp düştü. Onun düşmesi Yasin'e yaradı. Koştu, ceza alanı çizgisi yakınından sert vurdu, golü attı.
İkinci golde de köşe vuruşu atışında yine Yasin vardı topun başında. Bu sefer de boş olan Alpaslan idi. O vurmayı başardı, gol atmayı da...
51'de Titi 3. gole çok yaklaştı. Baskı kurmuşken takım olarak, defans arkasında topla buluştu. Kaleci ile karşı karşıya idi. Rakip defans oyuncuları toplu olarak ofsaytta bırakmak için ileri çıkmış ama bir oyuncu geride kalmıştı. Titi bu oyuncuyu göremediğinden, kendini ofsaytta sanmış olsa gerek, ne yapacağını şaşırdı, pozisyonu çok kötü harcadı. Çevresine bakabilse sol tarafında bomboş arkadaşını görebilir, boş kaleye golü attırabilirdi. VAR sisteminde ofsayt da olsa hakemler tehlike sonlanana kadar oyuna devam ettiriyorlar, sonradan ofsaytı veriyorlar. Bu kural olumsuz etki yapmış olabilir.

***

10. dakikada Beto'nun topsuz alanda sakatlanması, oldukça endişe verdi. Tedavisinin ardından oyuna devam edebildi.
Castro ayağından sakatlanmasına rağmen seke seke topun arkasında durdu, defansif görevini yaptı, oyun durunca ancak kendini yere bıraktı. Takımdaki hırs ve inancın en iyi göstergesi bu pozisyon idi.
Beto neredeyse hiç kurtarış yapmadan bitirdi maçı. Defans da zorlanmadı, hatta pek terlemedi bile.  Maç sonu bazı taraftarlar, Japonların Dünya Kupası'nda yaptığını yaptı, tribünleri temizledi. Ama yerdeki çiğdem kabuklarını temizlemek için, bazı araç ve gereçlere ihtiyaç var, bunlar temizlenemedi. Bir temizlik başlangıcı yapıldı, eminim yakında kabuklar yere değil poşetlere atılacak ve her birey kendi çöpünü kendi toplayacak. Göztepe taraftarı sadece ülkeye değil, dünyaya örnek olacak.

Afyon 1'e razıydı, 3 oldu

Afjet Afyonspor, ligin iddialı takımı Giresunspor deplasmanında zor bir maça çıktı. İlk yarı pek fazla zorlanmasa da ikinci yarı çok baskı altında kaldı. Mucizevi bir galibiyete imza attı, sahadan 3 puanla ayrıldı.
Karşılaşmaya her iki takım da tam saha presle başladı. Kısır bir maç oluyordu. Kaleye ilk defa 10. dakikada gidilebildi, o da yaklaşık 25 metre mesafeden şut ile. Giresunlu Aykut Demir'in şutunu kaleci Rybka kornere çeldi.
Afyon'un ilk atağı da 12. dakikada gelebildi. Yasin'in şutu auta gitti. Sonrasında takım olarak rakiplerini kendi yarı alanlarında karşılamaya başladılar.
Sahanın durumu çok kötü idi. Yağan yağmur zemini çok ağırlaştırmıştı. Bu da ev sahibi takımın aleyhine oldu. 38'de Azza altıpas üzerinde yerden gelen topu ıskaladı, bir golden oldu.
Afyon'un parlayan ismi Oltan, rakiplerince bellenmiş olsa gerek, rahat oynatılmıyor. Uzun süre ortalarda görünmedi ama defans arkasına atılan topla, kaleci ile karşı karşıya kaldı, vuruşu kalecinin üzerine gitti.

***

2. yarıya Giresun çok hızlı başladı, sağlı sollu ataklarla gol aradı. Afyon 15 dakika boyunca sahasından çıkamadı adeta. Oyun tamamen Giresun'un kontrolündeyken, ceza alanı içerisindeki Nazmi'ye, Landen arkadan gereksiz bir hareket yaptı, penaltıya sebebiyet verdi. Oltan takımını öne geçirdi. 1 puan pasta iken, 3 puan çileklisi oldu.
Karşılaşmanın son dakikalarında Ergin Keleş'in suratına, yakın mesafeden vurulan top geldi. Birden bayılmışçasına yere düştü. Önce oyuncular müdahale etti, dilini yutmuş olma ihtimaline karşı. Acilen doktorlar koştu geldi. Neyse ki önemli bir şeyi yoktu.