Çorum'un Uğurludağ ilçesindeki Resuloğlu  ören yerinde sürdürülen arkeolojik kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan 4 bin  500 yıl öncesine ait mezarlıklardaki iskeletler üzerinde bulunan süs eşyaları,  silah ve takılar, bilim dünyasına önemli bulgular sunuyor.

Çorum Müze Müdürlüğü gözetiminde Ankara Üniversitesince yürütülen kazı  çalışmalarına başkanlık yapan Prof. Dr. Tayfun Yıldırım, AA muhabirine, söz  konusu alanda yüzey araştırmalarını 1996 yılında yaptıklarını söyledi.

Yüzey araştırmalarında keşfedilen Resuloğlu ören yerindeki kazı  çalışmalarının 2003 yılından itibaren devam ettiğini belirten Yıldırım, bugüne  kadar yapılan sistematik kazılarda Erken Tunç Çağı ve Hatti dönemine ait önemli  bulgulara ulaştıklarını vurguladı.

Yıldırım, bölgede 4 bin 500 yıl öncesinde başlayan yerleşimin,  Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine kadar devam ettiğine dikkati çekerek, kazı  çalışmalarında açığa çıkarılan eserlerle önemli bulgulara ulaştıkları bilgisini  paylaştı.

Bölgedeki kazı çalışmalarında ilk Erken Tunç Çağı'na ait mezarlık  alanı keşfettiklerini, yaptıkları araştırmada Resuloğlu ören yerinde 300'den  fazla insanın yaşadığını belirlediklerini anlatan Yıldırım, şunları dile getirdi:

"Son derece zengin bir mezarlık alanıydı. Özellikle gömüler bize 4 bin  500 yıl öncesine ait öbür dünya inançlarıyla ilgili önemli bilgiler sundu. Ölü  hediyeleri, buradaki yerli halkın inançları hakkında bize kıymetli bilgiler  sundu. Daha önce Alacahöyük'te kral mezarlarının olduğunu biliyorduk ancak halka  ait mezarlar konusunda sistematik kazılar gerçekleşmedi. İlk kez 2003 yılında  halk mezarları konusunda da sistemli araştırmalarla neticelere varabildik. Bu  insanlar çiftçilik ve ziraatla uğraşan, aynı zamanda da madenciliği çok iyi bilen  insanlar. Mezar hediyelerine baktığımız zaman bol bol pişmiş topraktan madeni  eşyaya kadar çok farklı ölü hediyelerinin mezarlara bırakıldığını gördük."

Kadın mezarlarında silah, erkek mezarlarında takı bulundu

Mezarlarda bulunan eşyaların, bölgedeki halkın, Kafkaslar ve  Mezopotamya'daki halklarla ilişkileri olduğunu gösterdiğine işaret eden Yıldırım,  "Örneğin, Kafkas tipinde burada baltalar bulabiliyoruz. Özellikle Mezopotamya ve  Suriye ile ticari ilişki kurabileceğimiz süs eşyaları buluyoruz. Bunlar bizi çok  heyecanlandırıyor." dedi.

"Modayı çok iyi takip etmişler"

Resuloğlu'nda yaşayanların kapalı bir toplum olmadığı bilgisini veren  Yıldırım, şunları kaydetti:

"Zamanımızdan 4 bin 500 yıl öncesine gittiğimizde bu insanların hiç de  kapalı olmadıklarını görüyorsunuz. Dolaylı yollardan dışarıdaki modayı takip  etmişler. Dışarıdaki sanat zevkini kendileri de bir şekilde burada uygulamaya  çalışmışlar. Özellikle hanımların takılarında ve süs eşyalarında bu modanın çok  iyi takip edildiğini gösteren son derece önemli bulgular var. Mezarlık alanında  bulduğumuz süs eşyaları, sadece kadın tarafından kullanılmıyor, erkekler de  süslü. Bazı erkek iskeletlerinin ayaklarında halhallar (kadınların ayak  bileklerine taktıkları halka) ve kolyeler de bulduk. Erkekler de takıdan o  dönemde vazgeçmemiş. Durum onu gösteriyor. Aynı kadın mezarlarında silah  bulduğumuz gibi.

Bugün mezarı açtığımızda silah bulursanız bunların direkt erkeklere  ait olduğunu tahmin edersiniz ama biz buradaki bazı kadın mezarlarında saygınlığı  olan ve yaşları 50 ile 55 arasındaki kadın mezarlarında statü sembolü olarak  silah olduğunu keşfettik. Asa başları, topuz başı, hançer var. Bir hançerin kadın  mezarında olması, onların da aynı zamanda silahı sevdiklerini gösteriyor."

Yıldırım, 2003 yılından beri yapılan kazılarda açığa çıkarılan bin  500'ün üzerinde envanterlik eserin Çorum Müzesi'ne teslim edildiğini sözlerine  ekledi.