Ali Budak- CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’dan başlattığı ‘Adalet’ yürüyüşünü 24’üncü gününde Tuzla İçmeler’de yaptığı basın açıklaması sonrası başladı. Güne Tuzla İçmeler’den başlayan korteje sürekli katılım oldu. İlk molanın verildiği Kaynarca sahilinde Tuzla Sahil Topçu Kışlası’ndan başlayan yürüyüşçüler uzun kuyruklar oluşturarak şehre girdi. Türkiye’nin dört bir yanından katılımın olduğu yürüyüş sorunsuz devam ediyor.  

Muhabirimiz Ali Budak, yürüyüşten izlenimlerini anlatmaya devam ediyor:

Adalet yürüyüşü CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun sabah 09.00’da yapılan basın açıklaması sonrası başladı. Yol boyunca kortejin sayısı sürekli arttı. Vatandaşlar ise yürüyüşün neden olduğunu düşündüğü trafik sıkışıklığından dolayı tepkilerini arada kornalarına basarak verdi. Yürüyüş boyunca ciddi bir sorun olmadı. Yürüyüşçüler son derece sağduyulu ve kesinlikle provake olmuyor. Kendilerine gelen olumsuzlukları da alkış ve sloganla geçiştiriyor. Kalabalık bu şekilde artmayı sürdürürse yarın miting alanında milyona rahatlıkla ulaşılacağa benziyor. Çünkü yol boyunca katılım devam ediyor. Kaynarca sahilinde geldiğimde haber yazmak için ağaç gölgesi ararken 75 yaşında olduğunu söyleyen Cami amcayla tanıştık. Cami amca bilgisayarı görünce ne iş yaptığım sordu. Gazeteciyim dedikten sonra çekingen bir tavırla bu yürüyüş hakkında ne düşündüğümü ve Kılıçdaroğlu’nun doğru yapıp yapmadığını sordu. Yanlış olsa bu kadar insan yollarda onunla birlikte yürür müydü diye sorunca başladı konuşmaya. ‘Evlat, 75 yaşındayım. Her gün burada yürürüm. Bugün kalabalığı görünce çocuklarım gitme bir şey olur diye korktu. Ne olacak polisle bu yaşıma kadar işim olmadı hem adalet için yürüyenlerden ne zarar gelecek’ dedim. Bu ülkede adaletsizlik var. Buna katılıyorum. Bunun nedeni de Allah korkusu ve inancının gelişmemiş olmasından kaynaklanıyor. İnançlı olduklarını söylüyorlar ama tam inançlı değiller. Olsalar böyle olmazdı. Neyse evlat Bitlisliyim. Cami ismine de çok rastlamazsın (gülüyor). ) Şu saate kadar durum bu yönde. Yürüyüşe destek olanlar da var. Ancak hala tam olarak neden yürüyemediğini düşünen seçmen de çok fazla. Dün akşam oturup konuştuğum insanların çoğunluğunda Kılıçdaroğlu’nun neden yürüdüğü konusunda hala anlamlandıramadıklarını fark ettim. CHP’nin sokağa çıkmanın bir hak olduğunu Türkiye’nin geneline anlatma konusunda daha fazla mücadelesin, sürdürmesi gerekiyor. Bunun dışında günlük yürüyüşün ilk etabını tamamlayan Kılıçdaroğu ve yürüyüşçüler, CHP’li belediyeler ve ilçe teşkilatlarının hazırladığı alanlarda yemek ihtiyaçlarını giderip, öğleden sonra devam edecek olan yürüyüşe kadar istirahat etti.


Yüz binlerle birlikte yürüyoruz


Adalet yürüyüşüne her geçen gün daha fazla katılım olduğuna dikkat çeken CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, ‘Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘adalet’ yürüyüşümüze her geçen gün çok ciddi katılım sağlanıyor. Yürüyüşçülerimizle birlikte herkese adalet diyerek yürüyoruz. Yarınki mitinge katılımın çok yüksek olacağına inanıyoruz. Şu anda bile yüz binlerle yürüyoruz. Bu mücadelemize ülkeye adalet gelinceye kadar devam edeceğiz.’ dedi. Bugünün yürüyüşünü 300 binle kapatacaklarını belirten Özel, yarın da milyonları mitinge beklediklerini açıkladı.


‘Bugün yürüyüş yarın oturma eylemi yapılabilir’ önerisi


Her yüz metrede bir yürüyüşçülerin katıldığı kortej Dragos Sahili’nde son bulacak. Öğleden sonra devam edecek yürüyüşte katılımcılara belediyeler tarafından hazırlanan alanlarda yemek, çay, kahve ve su ikramı yapıldı. Yürüyüşe katılanlar CHP’li belediyelerin çok iyi organize olduğunu söylerken, ‘Yürüyüş boyunca hiç sıkıntı çıkmadan yürüyoruz. Her 50 metrede bir su ihtiyacımız karşılanıyor. Adalet için çıkılan yolda Kılıçadaroğlu’nu yalnız bırakmayacağız. Ülkemize adalet gelene kadar bu mücadelenin devam ettirilmesi gerekiyor. Bugün yürüyüş yarın oturma eylemi derken süreç devam ettirebilir’ ifadelerini kullandılar.


 

Hayvan gübresini ve küfürleri hak etmedik


Ankara’da 15 Haziran’da başlayan ‘Adalet’ yürüyüşüne Kılıçdaroğlu’yla birlikte 20 gündür devam ettiğini aradaki 4 günde de kanser hastası olduğu için İzmir’e kemoterapi tedavisine gittiğini söyleyen Okay Özcan, ‘Ülkedeki adaletsizlik ve eşitsizlik benim hastalığımdan daha ağır olduğu için bu yola çıktım. İnsanlarımızın işlerini kaybetmeleri ve haksız yere insanların hapiste olmalarına tepki göstermek için yürüyorum. Yürüyüş boyunca en çok hayvan gübresi dökülmesine ve küfür edilmesine üzüldüm’ dedi.

Prostat kanseri nedeniyle 5 yıl önce ameliyat olan ve kanseri atlatamayan hala ilaçlarına devam ettiğini söyleyen Okay Özcan ile haber yazmak için durduğum yerde tanıştık. Hızlıca çantamı toplamaya çalışırken bana yardım etmeye çalışan Okay Özcan ile yol boyunca konuşma fırsatım oldu. Ne zamandır yollarda olduğunu sorduğumda Özcan şunları söyledi: Ankara’dan yola Kılıçdaroğlu’yla çıktım. Ancak hastalığım nedeniyle ilaç almam gerekiyordu. O nedenle 4 gün ara verdim ve İzmir’e ilaç almaya (kemoterapi) geldim. İlaç alma işlemi vücudu yorgun düşürdüğü için yola çıkamadım. Mecburen 3-4 gün dinlendikten sonra yola yeniden koyuldum. Emekli olduğum için bir işim yok. Ama işe ihtiyacı olan ve işi olan çok sayıda insan haksız yere işinden ediliyor. Böyle bir ortamda neden oturayım. Kızım Atatürkçü olduğu için kaymakam olamıyor. O kadar emek verdi ve mezun oldu. Ancak hükümettekilerle aynı görüşte olmadığı için işsiz. Kimse kimseyle aynı görüşte olmak zorunda değil. Herkesin kendi düşüncesi var. Yetişkin insanları ‘benim’ gibi düşünmüyorsun diye cezalandırmayı anlamıyorum. Bu ülkede adalet herkese lazım. Sadece kızım için söylemiyor ve kim hak ediyorsa hak edenin gelmesini talep ediyorum. Adalet herkese lazım. Liyakat usulünün önemini anlasaydık şu anda bu ülkede darbe de yaşanmazdı. Darbeden sonra liyakat usulüne devam edileceği söylendi ama hala yok. İnsanlar düşüncelerine ya da ideolojilerine göre sınıflandırılamaz’ dedi.

Bu kadar adaletsiz dönem yaşanmadı


‘Herkes için adalet’ arayışıyla yola çıktığını söyleyen Okay Özcan, ‘İzmir’de yaşıyorum. Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasın sonrası Kılıçdaroğlu’nun yürüyeceğini açıklamasının ardından yürüyüşe katılma kararı aldım. 24 gün sonrasında yürüyüş yarın bitecek. 20 gün adalet istediği için yürüdüm ve hala yürüyorum. Yarın da yürüyeceğim. Bu haklı bir mücadeledir ve sağlığım izin verdiği sürece sonuna kadar sürdüreceğim. Çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke bırakmak için demokrasiyi ülkemizin temellerine yerleştirmeliyiz. Bunu yerleştirmek adına yola çıktım. Adalet herkese lazım. Şu anda bu ülkede herkesin en azından bir yakını haksızlığa uğramış durumda. Adaletsizliğin bu kadar arttığı başka bir dönem hatırlamıyorum.


2 gündür çok kalabalık


20 gündür yürüdüğünü ve son 2 gündür katılımın çok fazla arttığına dikkat çeken Özcan, ‘Maltepe mitinginde sanıyorum ki 2 milyondan fazla insan olacak. Bugün rahat rahat yürüyemedim bile. O kadar kalabalıksa o kadar hızlı yol aldık ki çok mutlu oldum. Hiçbir şey insanların adalet için yürümesinden daha mutlu etmiyor. Bu kadar insan herhangi bir çıkarı olmadan ve çıkar beklentisi gütmeden yürüyor. Yoksa ne diye yürüsünler. Yürümekte o kadar kolay değil zaten. Yollarda 4 mevsimi gördük. Bir gün olsun da tepki göstermedik. Şiddete bulaşmadık. Adalet için yollara düşenlerin hepsine çok teşekkür ediyorum. Allah onların tuttuğunu altın etsin ve bu ülkeye adalet gelsin’ diye konuştu.

 

Hayvan gübresine ve küfürlere üzüldüm


Yürüyüş esnasında en çok küfür edilmesinden ve hayvan gübresi dökülmesine üzüldüğünü belirten Özcan, şöyle devam etti: Bu yürüyüşe sadece kendimiz için yol açıkmadık. Herkes için adalet isteğiyle yola koyulduk. Yürüyenler küfürleri, terörist suçlmasını ve hayvan gübresini hak etmiyor. Sadece kendimize adalet istesek bile hak etmiyoruz. Yürürken Rabia işareti yapan Recep Tayyip Erdoğan diye bağıran çok sayıda insan oluyor. Bu vatandaşlar da düşüncelerini açıklıyor. Demokrasi böyle bir şey. Zaten açıklamaları gerekiyor. Ancak kimse kendileri gibi düşünmeyene küfür ya da hakaret edemez. Bu suçtur. Şiddetsiz ve son derece sağduyulu yürüyenler bunu hak etmedi.