Aşk, herkesin başına ömrü boyunca en az bir kere gelmiş bir duygu. Gözünüz ondan başkasını görmez, onu düşündükçe kalbiniz küt küt atar, eğer kavga ettiyseniz veya karşılıksız bir aşk yaşıyorsanız kalbiniz acı içinde kıvranır. Aşk da acısı da hiç bitmeyecek sanırsınız ancak gerçekler hiç de öyle değil.

Aşk dediğiniz aslında vücudunuzdaki hormonlarla alakalı bir durum. Örneğin aşık olduysanız size mutluluk, neşe, heyecan veren duygu yani dopamin hormonu vücudunuzda etkili oluyor demektir. Ancak bu hormonun ömrü dört yıl. Dört yılın sonunda vücudunuzdaki bu hormon tükenmeye başlıyor. Dopamin hormonunun yerini ise oksitosin hormonu alıyor. Oksitosin hormonu ise size bağlılık duygusunu veren hormon. Yani aşk bitse de eşinizden, sevgilinizden kopmak o kadar da kolay olmuyor. Çünkü bu hormon sayesinde bir alışkanlık ve bağlılık duygusu hissediyorsunuz. Yani bu aşamadan sonra artık aşka dair bir heyecan hissetmek yerine, alışkanlıklardan ve bağlılıktan kalan bir sevgi ve monotonlukla karşı karşıyasınız demektir.

Aşkta mantık aramayın. Çünkü hiç kimse 'bu iyiymiş, biz bununla iyi anlaşıyoruz bari aşık olayım bu kişeye' demez. Aşk bazen bir bakışla veya anlık bir temasla ortaya çıkar. Aşk duygusu insanların yaşadığı diğer hiçbir duyguya benzemez. Aşık olunca yeni binlerce düşünce ve duyguyu bedeninizde hissetmeye başlarsınız. Aşık olunca mutluluk, özlem, kıskançlık, huzur, bazen endişe, heyecan... bu ve benzer bir sürü duygu ile başetmek zorunda kalırsınız.

Yapılan araştırmalarda kişilerin aşık oldukları kişiyi düşündüğünde veya onu gördüğünde gözbebeklerinin büyüdüğünü, vücut ısısının arttığını ve bedende cinsel eğilimli bazı tepkilerin meydana geldiğini ortaya koyuyor.


'AŞKIMIZ HİÇ BİTMEYECEK' DEMEYİN

Ama maalesef aşk da her şey gibi biten bir şey. Yapılan araştırmalara göre aşkın ömrü 18 ay ile 4 yıl arasında değişiyor. Zamanla vücutta etkili olan dopamin hormonu azalıyor ve aşktan aldığımız heyecan da haz da azalmaya başlıyor.

Bilim insanlarının bir teorisine göre aşkın nedeni tamamen üreme duygusu. Buna bağlı olarak da aşk 4 yıl sonra bitiyor. Çünkü teorilere göre çocukların anne ve babalarının desteğiyle büyümesi gereken süre de 4 yıl.

4 yıl sonra aşk bittikten sonra ise ilişkilerin devam etmesinin tek bir nedeni var o da oksitosin hormonu. Bu hormon ise çiftlerin birbirlerine bağlılık duygusu hissetmesine neden oluyor. Bu da ilişkileri daha uzun ömürlü kılıyor.

Oksitosin hormonu aynı zamanda bebeğini emziren annelerde de emzirme sırasında ortaya çıkan bir hormon. Anneler bu sayede bebeklerine karşı bağlılık duygusu hissetmeye başlıyorlar. Öte yandan orgazm sırasında da bu hormanun zirveye çıktığı ve çiftlerin bu hormon sayesinde seviştikten sonra hiç ayrılmamayı arzu ettikleri de belirtiliyor.

AŞK ACISINA ÇİKOLATA

İnsanların kendilerini mutsuz hissettiklerinde veya aşkın sonuna geldiklerinde çikolataya sarılmalarının nedeni de bu gıdanın dopamin hormanunu tetiklemesi. O yüzden eğer aşk acısı çekiyorsanız veya artık hayatınızda bir aşk yok ve buna ihtiyaç duyuyorsanız çözümü çikolata yemekte de bulabilirsiniz.