Süleyman Gülen- Milyonlarca insanı ilgilendiren 'İmar Barışı' yasasından sonra insanlar kaçak kat çıkmaya ve bu katları tapulaştırmaya başlamıştı. Dayanıksız olan yapıların üzerine fazladan kat çıkılmasıyla Marmara depreminin yıl dönümünde olduğumuz haftada akıllara güvenlik konusu geliyor. Konu ile ilgili kaygılarını dile getiren İzmir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Erdoğan, imar affının tehlikeye yol açtığının altını çizdi.
İmar Barışı'nda devletin kendi sorumluluğu olan güvenliği sağlama görevini vatandaşa yüklediğini söyleyen Erdoğan, "İmar Barışı'nda şöyle bir ifade var: Kat maliki yapısının depreme karşı güvenli olduğundan kendisi sorumludur. Belediye Yasası'na ve Anayasa'ya göre devlet ve belediye, il ve ülke sınırlarında yaşayan vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Bu gelen madde ile devlet aslında kendi görevini vatandaşa yüklemektedir. Ben kendi güvenliğimi sağlamak durumunda değilim. Polis ve jandarma benim güvenliğimi sağlamak zorunda. Bu genel olarak devlet işleyişinde temel ilkeye bile aykırı bir şeydir. İmar Barışı'na giren binaların dayanıklılığının sorgulanması gerektiğini belirten Erdoğan, vatandaştan bazı şeyler istenmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan "Bu anlamda İmar Barışı'na giren binaların tamamının depreme karşı dayanıklılığının mutlaka sorgulanması gerekir. Öncelikle imar affına başvuran vatandaştan şunların istenmesi gerekir:
Uzman bir inşaat mühendisinden, müşavir bir firmadan bina depreme karşı güvenli mi? En azından temel kuralları sağlıyor mu? Kolon kiriş yerleşimi var mı? Karot numunesi alındığında belirli bir değeri sağlıyor mu? Bunlar gibi en azından temel standartların acilen sorgulanması gerekir. Yapı eğer depreme karşı dayanıklı değilse buna ruhsat verilmemeli. Anında bu duruma müdahale edilmesi gerekir.

'İnşaat mühendisi ile depremden önce tanışın'

İmar affı ile kat çıkmadan önce inşaat mühendislerine danışılması gerektiğini belirten Erdoğan, ruhsatı alınca işin bitmediğini söyledi. Erdoğan "Kapsam anlamında cumhuriyet tarihinin en büyük imar affı. Yaşadığımız depremler bizi çok geriye götürdü. Kaçak binalarda yaşayan insanların can ve mal güvenliklerinden ciddi şüphe duyuyoruz. İnşaat mühendisi ile depremden sonra değil, önce tanışın. Biz oda olarak İmar Barışı sürecini anlatan bir dakikalık animasyon filmi yaptık. O videomuz çok tuttu ve yüz binlerce kişiye ulaştı. Olabildiğince vatandaşları bilgilendirmeye çalışıyoruz. Kimse ben ruhsatımı aldım, oh bitti bu iş diye bakmasın. Çünkü o kaçak yapı herhangi bir mühendislik hizmeti almadan yapıldı. Belki bir emlakçıda mimari proje yapıldı ancak kime ne yaptırıldığı da belli değil. O şekilde imar edildi. İçinde oturduğun yapı ruhsatı alınınca depreme dayanıklı olmuyor. Ehliyetin arabayı kullanmadığı gibi. Şu an ehliyeti almış oldular ancak bu şekilde arabayı kullanmaya kalkarlarsa kaza yaparlar" dedi. Denetimin şu an bile yapılması gerektiğini ve yapılmadığını belirten Erdoğan "İmar Barışı'nda şöyle bir ibare var: Vatandaş eğer kabasını bitirdiyse incesini bitirmesi için de fırsat verilir. Diyelim ki benim 2 katlı kaçak bir yapım var, bunun 3. katının da kabası bitmiş durumda. Yasa ise şunu diyor: 3. katta inceyi bitirmesi için fırsat verilir. Bu yasa çıktıktan sonra Atatürk Mahalesi'ne giderseniz eğer orada insanların 2 katlı yapılarını 4 kata çıkardığını görürsünüz. Yasa çıktıktan sonra kaba inşaat çıkıldı. Yani aynı bina daha uzatıldı, daha da büyütüldü. Benim korkum şu: Bununla ilgili herhangi bir denetim de yok. Yetkili ağızlar tarafından herhangi bir denetim yapılmadığı açıkça söylendi. Deprem olmadan binalar kendi kendine yıkılacak. Çünkü vatandaş bir kat daha kazanayım diyerek sürekli kat çıkmaya devam ediyor. Bu durum böyle devam ettiği müddetçe depreme gerek duymadan binalar yıkılacaktır. Şu anda bakanlığın gidip bu kaçak katların yapıldığı yerde denetim yapması gerekiyor. Acaba o katlar İmar Barışı'ndan önce mi yapıldı yoksa yasadan sonra mı yapıldı diye denetim yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu.