Süleyman Gülen- Kimyager olarak çalışan Serhat Mutlu, rutine bağlanan hayatına heyecan katmak ve yeni arayışlara çıkmak için işinden istifa ederek yollara düştü. Katlanır bisikletine çantasını yükledikten sonra pedallamaya başlayan Mutlu, İstanbul'dan başlayarak İç Anadolu'ya geçti. Oradan Karadeniz kıyı şeridinde pedallamaya başladı. Doğu Anadolu'nun çorak ve sıcak topraklarında ter döktü. Güneydoğu Anadolu kesimlerinden Akdeniz'in sıcak sahil koylarına varan Mutlu, buradan eşsiz Ege topraklarına ayak bastı. Ege'den tekrar yola çıkan Mutlu, başladığı nokta olan İstanbul'da turunu tamamladı.

 

Yola 'Azim'le çıktı

Katlanır bisikletiyle Türkiye turuna çıkan Mutlu, "Doğa için katlan" sloganıyla doğaseverliğini gözler önüne serdi. Herkesin mutlaka bu hissi tatması gerektiğini ve doğaya sahip çıkılmasını vurgulayan Mutlu "6 yıldır kimyager olarak çalışıyordum. Her şey rutine bağlamıştı. Bunun sonu nereye gidecek diye düşünürken arayışlarım başladı. Motorum var onunla tura çıkabilirim derken tur için hızlı olduğunu farkettim. Hiçbir şeyi gözümden kaçırmadan gezmem, görmem gerekiyordu. Zaten daha öncesinde 10'dan fazla ülke gezerek farklı ülkedeki kültürleri görmüştüm. Bu sefer kendi ülkemi tanımak istedim. Bisikletiyle tura çıkanları gördüm ve bu beni cezbetti. Adını "Azim" koyduğum katlanır bisikletimle tabir-i caizse çantamı alarak 3'er parça tişört, şort ve iç çamaşırım ile pedallamaya başladım.

'Doğa için katlan' dedi

Katlanır bisikletimle yola çıktığım için sloganıma "Doğa için katlan" dedim. Haziranın ortasında yola çıktığımdan havanın her bölgede genel olarak sıcak olacağını biliyordum. Sıcak beni baya zorladı. Ancak Artvin ve Kars taraflarında geceleri derece baya düştüğü için üşüdüm. 30 kilodan fazla yükle yola çıktığım için ilk karşılaştığım Karadeniz yokuşları nefesimi kesti. Karadeniz'in muhteşem yeşilliğinde çok güzel çadır keyifi yaptım. Genelde çadırda kaldım. Yeri geldi banklarda, bahçelerde ve parklarda uyudum. 37 şehir gezerek her bölgenin insanını ve kültürünü tanıma fırsatı buldum. Türkiye'nin her bölgesi başka bir ülke. Bölge değiştikçe yemek ve gelenekler de değişiyor.  İnsanların nasıl yaşadıklarını yerinde görmek, inanılmaz bir deneyim oldu. Bu deneyimi yaşamak için ailemi ikna etmem çok zor oldu. Kız arkadaşım da benimle birlikte gelmek istedi ancak bunu tek başıma deneyimlemem gerektiğini belirttim" dedi.

Ön yargılarınızı atın

Tur boyunca gittiği yerlerde güvenlik olarak hiçbir sorun yaşamadığını belirten Mutlu, insanların başka bölgeler için ön yargılı olduğunu ve bunu atmaları gerektiğini söyledi. Mutlu "Tura çıkmadan önce ailemin en büyük endişesi yoldaki güvenliğimdi. Benim de kafamı kurcalamadı desem yalan olur. Evet ön yargılarım vardı ancak Anadolu insanı dünyanın hiçbir yerinde yok. Gidip gördükçe onları tanıdıkça ön yargılı olduğum için kendimden utandım. Herkesin ön yargılı olarak yaklaştığı doğu bölgelerindeki yardımseverliği diğer bölgelerde görmedim. Doğuda gittiğim yerlerde bisikletle böyle bir işe kalkıştığım için deli gözüyle baktılar. Sürekli olarak 'Aç mısın? Kalacak yerin var mı?' gibi sorularla bana çok sıcak ve yardımsever yaklaştılar.  Ancak ne zaman ki batıya doğru pedallamaya başladım Urfa'dan sonra Akdeniz'e geçerken 'Gel yemek ye' diyen olmadı. Doğu Anadolu o kadar samimi ve sıcak ki çocuklar beni turist sandı ve 'Hello' diyerek peşimden koştu. Şimdi tur bitti ve yol bana azla yetinmeyi, görülecek ne kadar da çok güzellik olduğunu öğretti" diye konuştu.
Yola çıktığında karşılaştığı insanların ona deli demesi yüzünden sosyal medya hesaplarına "Yolun Delisi" adını koyduğunu belirten Mutlu, bunu yapmak için gerçekten deli olunması gerektiğini söyledi.