Adalet Kurultayı'nın yapıldığı Çanakkale'nin Eceabat İlçesi'ne bağlı Kocadere Köyü yakınındaki, Kocadere kamp alanının girişine yerleştirilen Adalet Heykeli, kurultaya katılanlar tarafından beğenildi. CHP Genel Merkezi'nin Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı ile birlikte yapımına karar verdiği Adalet Heykeli için Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in anıt tasarımı kabul edildi. Heykel önünde tasarım hakkında DHA'ya açıklamalarda bulunan Büyükerşen, "Fikir, parti genel merkezinindir. Benden de bir tasarım yapmamı istediler. Biraz aceleye gelmiş sayılabilecek bir tasarım. Birkaç günde çizdim. Partiden böyle bir görev verilince, düşündüm ki, Türkiye'de gerçek evrensel değerlere sahip, hukuk düzeninin olabilmesi için yükselen bir abide olması lazım. Bu abidenin tasarımında bir ana gövdesi var. Onun önünde de ayrıca başka büyük bir yükselen kaide var. Onun da üzerine evrensel adalet sistemi sembolü olan bütün hukukçuların, bütün dünyada benimsedikleri o heykel, Themis heykeli var."

"YÜRÜYÜŞE KATILANLAR DA SEMBOLİZE EDİLİYOR"



Adalet Heykeli'nin verdiği mesajlara da dikkat çeken Başkan Büyükerşen, şöyle konuştu:

"Bu gözü kapalı, bir elinde terazisi, bir elinde kılıcı olan ve ayaklarının altında da sistemi bozan yılanın üzerine kılıcın konduğu bir heykeldir. Bilinen bir heykeldir. Ben pek çok baro ve pek çok Adalet Sarayı'na, Eskişehir'deki de dahil, Themis heykelini daha öncede de yapmıştım. Genel Merkez heykelin gövdesinin ana yapısının tuğladan olmasını düşünmüş. Adalet Yürüyüşü'ne katılan herkesin birer taş koyduğu adalet sistemini sembolize etsin. Anıtın etrafında yarım ay şeklinde bir duvar kitlesi var, koruyucu bir kitle. O da milletin el ele bir araya gelerek, adaleti kucakladığı düşüncesini ifade ediyor. O tuğlalar yürüyüş ve kurultaya katılanların isimlerini taşıyacak."



"HUKUKU TEMSİL EDİYOR"

Heykelin nereye ve nasıl konacağını görmeden aceleyle hemen bir tasarım yapmasını istediklerini söyleyen Büyükerşen, şöyle devam etti:

"Heykel sanatıyla uğraşan başka arkadaşlara da teklif edilmiş. Ama bu kadar kısa süre içerisinde tasarımda bulunabilmek bir sanat eseri için kolay değil. Kaldı ki, ben heykeltıraş değilim. Ama Themis heykeli seçimimin nedeni, evrensel olmasının bir anlamı var. Biliyorsunuz bizde bazı yargı binalarının önüne şalvarlı, geniş kalçalı, iri göğüslü bir kadın heykeli ve gözü açık bir kadın heykeli sembolize ediliyor. Oysa uluslararasında gözü kapalı, yani kişilerin görüntüsüne, kişilere göre karar vermeyen, terazide tartan, hakkıyla haksızı ayıran bir heykeldir. Adalet tanrıçasıdır. Tabii bizim için tanrıça söz konusu değil. Biz sadece hukuku temsil ettiği için böyle bir sembolü dikkate aldık. Buradaki heykelde terazinin kefeleri yerinden dolayı eşit gibi görünüyor. Oysa dengede olan bir terazi söz konusu olamaz adalette. Çünkü hem davalı, hem davacı ikisi de aynı anda, aynı eşitlikte hakka sahip olmazlar. O bakımdan kefeler arasında biraz fark olması lazım. İnşallah esası yapılırken ona dikkat edilecek. Bunun bir yapım firması ve mühendisler nezaretinde yapılması lazım."

"YARGIYA GÜVENSİZLİK VAR"

Adaletin önemine vurgu yapan Büyükerşen, bir toplumda adalet olmazsa, o ülkede huzur, güvenlik , yargıya güven olmayacağını anlatırken, şöyle konuştu:

"Türkiye'de görünüyor ki, yargıya bir güvensizlik söz konusu. Bu çok sık dile getiriliyor. İnşallah Türkiye bu sıkıntılardan kurtulacak. Herkesin güvendiği tek şey; kendisinden sonra yargı ve adalet olacak. Tabii 'Adalet' derken bütün bir sistemi kast ediyoruz. Bunun içerisinde hak- hukuk söz konusu. Bu anıtın anlamı, kanunlarımızdaki bütün eksiklerin, adaletsizliğe yol açan hususların değiştirilmesi temennisinden ibarettir" diye konuştu.