İngiltere'nin başkenti Londra'da temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, İntercontinental Otel'de İngiltere'de eğitim gören öğrencilerle bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine, "Bugün İsrail terörüne kurban verdiğimiz Gazzeli şehitlerimize, Filistinli şehitlerimize yüce Mevla'dan rahmet niyaz ediyorum. Aynı saldırılarda yaralanan Filistinli kardeşlerime acil şifalar temenni ediyorum" diyerek başladı.

Filistin'de 55 şehit ve 2 bin 500'den fazla yaralı olduğunu hatırlatan Erdoğan, yaralılar arasında yoğun bakımda olanların da bulunduğunu ve ilaç ulaştırmakta bile sıkıntı çekildiğini söyledi. Filistin’de yaşananların bir insanlık dramını olduğunu ifade eden Erdoğan, "Hangi taraftan olursa olsun, ister Amerika, ister İsrail lanetliyorum. Buna sessiz kalanlara da kusura bakmayın onları da lanetliyorum. Şu anda İsrail devlet terörü estirmektedir. İsrail, bir terör devletidir ve bir terör devleti olarak da şu anda attığı adımlarla bunu ispatlamaktadır" dedi.

"Ne yazık ki Amerika, PYD, YPG ile DEAŞ'a karşı mücadele ettiğini söyleyerek nasıl iş birliği yapıyorsa işte burada da ne yazık ki İsrail ile acımasız bir şekilde iş birliğine girmiştir" diyen Erdoğan, "İsrail'in yaptığı bir soykırımdır ve bu soykırımı ilk defa bugün yapmıyor. 1948'den itibaren biliyorsunuz bu işgal devam etmektedir ve küçüle küçüle küçüle Filistin bugünkü bir avuç yerde kaldı. Şimdi de buradan atmanın gayreti içerisindeler. Gayrimeşru bir karara karşı sadece demokratik hakkını kullanan sivillere yönelik bu saldırılar bir kez daha İsrail'in çirkin yüzünü ortaya koymuştur" şeklinde konuştu.

"3 GÜN MİLLİ YAS İLAN ETTİK"

Saldırı haberini almalarının ardından Başbakan Binali Yıldırım ve diğer ilgililerle görüşmeler yaptıklarını dile getiren Erdoğan, istişareler neticesinde Türkiye olarak yaşanan vahşete tepki koymak için bazı kararlar aldıklarını belirterek, "Filistinli kardeşlerimizle dayanışma için ülkemizde yarından başlamak üzere 3 gün milli yas ilan ettik. Ayrıca dönem başkanlığını yürüttüğümüz İslam İşbirliği Teşkilatını da olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Cuma günü sabahtan öğleye kadar olağanüstü toplantımızı yapacağız, öğleden sonra da Yenikapı Meydanı'nda dev buluşmamızı zulme karşı inşallah gerçekleştireceğiz" dedi.

"KUDÜS'Ü KAYBETTİĞİMİZ BİR GÜN OLMASINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nu da acil olarak toplanmaya davet ettiklerini ve yarın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin özel gündemle toplanacağını belirterek, "Filistinli kardeşlerimizle dayanışmamızı göstermek için cuma günü atacağımız adımı İstanbul'da yaparken, pazar günü de Diyarbakır'da mitingler düzenleyeceğiz ve bu bir seri halinde devam edecek. İslam İşbirliği Teşkilatı olarak ramazan ayı boyunca üye ülkelerde Filistinli kardeşlerimiz için yardım kampanyası düzenleyeceğiz. Mektuplarını yazdım, imzalar atıldı ve bu mektuplar da liderlere gönderiliyor. Bunun yanında liderleri bir taraftan şahsım ararken, başbakanları Başbakanımız, dışişleri bakanlarını da Dışişleri Bakanım aramaya başlayacaklar ki cuma günü yapacağımız bu zirveyi şanına yakışır bir şekilde gerçekleştirelim" şeklinde konuştu.

100 BİN DOLARLIK ACİL YARDIM

Kızılay'ın Gazze'ye bugün 100 bin dolarlık acil alım yaparak, Gazze'deki hastanelere yardımları ulaştırmaya başladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AFAD ve Genelkurmay Başkanlığımızın koordinasyonunda Gazze'deki yaralıların tahliyesi için gerekli çalışmalara başladık. İstişarelerde bulunmak üzere Washington ve Tel Aviv büyükelçilerimizi Türkiye'ye çağırıyoruz. Öte yandan Sayın Abbas ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri başta olmak üzere pek çok liderle görüşmeler yapacağım. Burada şunu özellikle belirtmek istiyorum bugün zulme ve haksızlığa karşı insanlığın dayanışma günüdür. Bugün sağduyu sahibi Hıristiyan, Musevi ve diğer inanç mensuplarından herkesi bu haksızlığa karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. Bugünün İslam dünyası olarak Kudüs'ü kaybettiğimiz bir gün olmasına asla izin vermeyeceğiz. Tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında olmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Cuma günü öğleden sonra, Yeni Kapı meydanında zulme karşı dev buluşmamızı gerçekleştireceğiz" dedi.

Gerek lisansüstü çalışmalar gerekse yabancı dil eğitimi programı kapsamında öğretim gören gençlere tavsiyelerde bulunan Erdoğan, "Unutmayın, fırsatlar şimşek gibidir, çakar ve kaybolur" dedi. Erdoğan, Hazreti Muhammed'in, kaybedildikten sonra değeri anlaşılan beş şeyi sayarken sağlık, varlık, hayat ve boş vakitle birlikte gençliği de ifade ettiğini, bunların asıl kıymetinin sahip olunduğunda değil ancak elden kaçtığında bilindiğini söylediğine dikkati çekti.

Türkiye'nin, çoğunluğu Avrupa'da olmak üzere dünya genelinde 6,5 milyona yakın vatandaşı, yani diasporası bulunduğunu ifade eden Erdoğan, bunların arasında iş dünyası, akademi, siyaset, sinema, edebiyat, ticaret ve basın yayın hayatında ciddi başarılara imza atan isimler olduğuna dikkati çekerek, "Nerede ikamet ederlerse etsin, onların başarılarını kendi başarımız olarak görüyoruz ancak bunların arasında kimi zaman maalesef birilerine yaranmak için olsa gerek ülkemize husumette yarışanlar da çıkabiliyor. Türkiye'ye ve Türk milletine düşmanlığı görev addeden bir sürü mankurt tipleri de üzüntüyle takip ediyoruz. Yabancılar ülkemizle ilgili değerlendirmelerde en azından bazı ilkelere saygı gösterirken bu tetikçiler, her türlü yalanı ve iftirayı fütursuzca kullanıyorlar. Buldukları her fırsatta milletimiz hakkında hakaretamiz cümleler kurmayı maharet sanıyorlar. Başka ülkelerin lejyoneri olmayı bize 'gazetecilik, akademisyenlik, ilericilik' diye yutturmaya çalışıyorlar" dedi.

"MEYDANI FETÖ'CÜLERE ASLA BIRAKMAYACAĞIZ"

Erdoğan, Türkiye'nin yurt dışındaki temsili ve tanıtımında da gençlere önemli görevler düştüğünü ifade ederek, "Boş durmak yok. Burada bu kadar arkadaşlar ediniyorsunuz, öyleyse çalışacaksınız. Meydanı buralarda FETÖ'cü, PKK'lı, türlü sapkın görüşlere sahip hainlere, alçaklara asla bırakmayacağız. Unutmayın, hakikatler yalanların en büyük panzehiridir. Hakikat güneşinin eritemeyeceği hiçbir iftira yoktur. Bizler tıpkı ülkemizde olduğu gibi burada da sadece hakikatlere sarılarak gerçek Türkiye'yi muhataplarımıza anlatacağız" çağrısında bulundu.

Gençlere, "Uğraş verdiğiniz her alanda öncü olmak, lider olmak, zirveye oynamak zorundasınız" diyen Erdoğan öğrencilere şöyle seslendi:

"Anneleriniz ve babalarınızla beraber ülkemize umut bağlamış milyonlarca mazlum ve mağdur da sizlerin başarısı için dua ediyor, gözyaşı döküyor. Sizlere baktığımda bu bilince sahip olduğunuzu görüyorum. Sevgili gençler, biliyorsunuz önümüzde kritik bir seçim var; 24 Haziran. Farkındasınız değil mi, bir yanlışlık yok. Türkiye, 16 Nisan halk oylamasında yönetim sistemini değiştirme kararı alarak, tarihi bir adım atmıştı. Şimdi 24 Haziran'da bu kararı fiilen hayata geçiriyoruz. Her seçim öncesi Türkiye, yurt dışı merkezli manipülasyonlara maruz kalıyor. Son zamanlarda bu tür müdahaleler giderek daha çirkin ve kasıtlı bir hal almaya başladı. Terör örgütlerinin cirit attığı Avrupa ülkeleri, demokrasiyle, hak ve özgürlüklerle kesinlikle bağdaşmayacak şekilde seçimlere yönelik çalışmalarımızı engelliyorlar. Sizler istikbalimizin teminatı, istiklalimizin de neferlerisiniz. Yurt dışındaki her bir vatandaşımız, her bir kardeşimiz, her bir öğrencimiz, burada çalışan her bir insanımız bizim en gür şekilde çıkan sesimizdir, keskin gözümüzdür, duyan kulağımızdır" dedi.

"DİSİPLİN, SABIR VE GAYRETİN ÖNÜNDE DURABİLECEK HİÇBİR ENGEL YOKTUR"

Tüm imkansızlıklara ve yokluklara rağmen, "Çanakkale geçilmez" sözünü tarihe nakşeden asil bir milletin mensupları olduklarını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bizim anlayışımıza göre inanç ve azim tekeden süt çıkarır. Mermeri delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir. Disiplin, sabır ve gayretin önünde durabilecek hiçbir engel yoktur. Yeter ki inanalım, çalışalım, hedeflerimiz ve hayallerimiz için fedakarlık yapmayı göze alalım. Gerisi Allah'ın izniyle muhakkak gelecektir."