​Tazelenme Üniversitesi, ilk kez Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan tarafından TÜBİTAK desteğiyle 81 ilde yürütülen 'GeroAtlas' çalışması kapsamında geçen yıl kuruldu. Yaşlıların ihtiyaçlarına göre hazırlanan ders programında felsefe, tarih, teknoloji, biyoloji, tıp, kimya, ziraat, eczacılık, sosyoloji, psikoloji, nöroloji, diyabet gibi dallarda ders veriliyor. Bunun yanı sıra erkekler yemek pişirme ve örgü, kadınlar ise tamir dersleri alıyor. Örgü ve tamir dersini tamamlayamayanlar, bir üst sınıfa geçemiyor. Öğrencilerin bu yıl programına 'işaret dili' dersi de eklendi.

'ÖRGÜ ÖNEMLİ ZİHİN ÇALIŞMASI'

Gerontoloji Bölümü Kurucusu Prof. Dr. Tufan, 2006 yılında Tazelenme Üniversitesi'nin fikrinin oluşmaya başladığını söyledi. Kayıtlı 2 bin 844 öğrencileri bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Tufan, 861 öğrencinin kesintisiz eğitimlere katıldığını aktardı. Bilimsel bulgular sonrası erkeklere örgü, kadınlara ise tamir işleri dersi koyduklarını kaydeden Prof. Dr. Tufan, “Örgü örmek, önemli bir zihin çalışmasıdır. Örgüyü örerken sanki satranç müsabakası yapıyormuşçasına zihin çalışıyor. Ayrıca erkekler yemek pişirme sanatını öğreniyor. Kadınlar tamir dersinde ufak tefek tamir işlerini kendi başlarına yapabilir seviyeye geliyor. Özgüvene sahip oluyorlar" dedi.


'BUNAMA TEHLİKESİNİ AZALTIYOR'

Tazelenme Üniversitesi'nin yaşam boyu öğrenme programı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tufan, “Cambridge Üniversitesi'nin bir araştırmasına göre eğitim öğretimi içinde bulunan 60 yaş üstü insanların yüzde 11 daha Alzheimer ve bunama tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Yaşam boyu eğitim programı bizi öğrenerek yaşlanma programına hazırlıyor. Zihinsel, psikolojik ve bedensel olarak daha kaliteli bir yaşam sürmemize zemin hazırlıyor. Bu açıdan Tazelenme Üniversitesi yüksek öğretim kurumunun gelecekte Türkiye genelinde eğitim programı haline gelmesini istiyoruz" diye konuştu.

'EVDE ÖRMEYE DEVAM EDİYORUM'

Tazelenme Üniversitesi'nin erkek öğrencileri, ilk kez ellerine aldıkları şişlerle örgü yaptı. Kazaklarını ören erkekler, torunları ve eşleri için de örmeyi sürdürdü. Örgüleri ve şişleriyle renkli görüntüler oluşturan erkeklerden emekli mühendis Metin Haksever (69), "Bu örgü işinde çok mutluyum. Evde de örmeye devam ediyorum. Eşim beni bu işe yönlendirdi, ben 'Örgü öremem' dedim. Şimdi yapabiliyorum ve mutluyum. İlk defa elime şiş aldım. Hırka, şal ördüm kızıma. Şimdi de başka bir kızıma bere örüyorum" dedi.

EMEKLİ ASKER ÖRGÜSÜNÜ YANINDAN AYIRMIYOR

Emekli astsubay Fuzuli Çevik ise başlangıçta çok zorlandığını belirterek, “Kimse örgü işini öğrenmek için bu yaşı beklemesin. Erkekler bence çok daha önce öğrenmeli. Beynimizin iyi çalışması için faydalı bir şey. Yaptığım işlere daha iyi uyum sağlamamı sağladı. Örgümü yanımda taşıyorum. Hastane ziyaretinde başka bir kadını örgü yaparken gördüm, ben de hemen örgümü çıkardım ve kendisinden yardım istedim. Önce abes karşılıyorlar ama zamanla alışıyorlar. Kızım yardımcı oldu, o da benim sayemde kendini geliştirdi. Ben erkeğin kadın işini kadının da erkeğin işini yapmasını öneririm. Biri vefat ettiğinde diğeri onun işini yapabilmeli" diye konuştu.

'TEPKİM GEREKSİZ ÇIKTI'

Emekli bankacı Adnan Özmetin de dersler arasında örgü olduğunu söylediklerinde büyük tepki gösterdiğini kaydetti. Özmetin, “Bir erkeğin böyle bir iş yapamayacağı düşüncesine sahip olduğum için kızmıştım. Tepkinin gereksiz olduğunu bu işe başladıktan sonra anladım. Kazak, atkı, bere örünce tepkinin yersiz olduğunu gördüm. Örerken sadece buna odaklanıyorsunuz. Yoğun mesai harcıyorsunuz. Rahatlama hissediyorum. Ailem çaktırmadan dalga geçiyor olabilir. Evde yapmaya devam ediyorum" dedi.


TAMİR İŞLERİ KADINLARDAN

Kadınlar da atölyede matkap, çekiç, testere ve tornavida ile tamir işlerinde yeteneklerini sergiliyor. Derste öğrendiklerinin evde uygulamasını gerçekleştiren kadınlar, yapabildiklerinde çok mutlu olduklarını söylüyor. Ev kadını Feriha Şehirkahyasıoğlu (61), “Okula geldikçe kendimi daha çok işe yarar hissettim. Önce yalnız hissediyordum kendimi, şimdi bir amacım var. Buraya gelmek için koşturuyorum. Hem eğleniyor hem öğreniyoruz. Daha önce tamir ekipmanlarını kullanmamıştım. Hepsini burada öğrendik. Çok faydalı oldu. Tablo koymak için matkapla duvara delik açtım. Vidalama ve çivileme işi yapıyorum" diye konuştu.

BOZULAN MENTEŞELERİ ONARDI

Zühre Yılmaz ise tamiratı burada öğrendikten sonra evde denemeye başladığını belirterek, “Çivi çakmayı bile bilmiyordum. Buraya geldikten sonra birçok şeyi yapabiliyorum. Patlayan ampulü kendi başıma değiştirebiliyorum. Kendimi evde hiçbir işe yaramayan bir yaşlı olarak görmek istemedim. Hiç kaçırmadan derslere geliyorum. Dolabın menteşeleri bozulunca elime matkabı alıyorum, çok güzel yapamasam da tamir ediyorum" dedi.

'ERKEKLERE ORANLA DAHA BAŞARILILAR'

Kadınlara tamir dersini veren AÜ Ahşap Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Emin Doğan, öğretirken, hiçbir zorluk çekmediğini söyledi. Doğan, “Erkeklere oranla daha başarılı, becerikliler. Kendi tamir işlerini görebilecek kadar eğitim veriyoruz" dedi.