Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği'nin açtığı Small Grant Programı'na başvurarak destek almaya hak kazanan İzmir İş Kadınları Derneği'nin (İZİKAD) Ege Bölgesi'ndeki iş kadınları derneklerinde kapasite geliştirme ve iş dünyasında kadın hakları ve liderlik gelişimi eğitimlerini kapsayan 'Gelecek İçin Kadın' projesinin kapanış toplantısı, İzmir Ticaret Odası'nda (İZTO) gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan İZİKAD Başkanı Huriye Serter, fizikte, kültür ve sanatta, tıpta, kadınlarla ilgili sosyal sorumluluk projelerinde başarılar elde ederek gelecek vadeden genç kadın girişimcilerle bir araya gelmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Yasaların uygulanma sorunu var

İZİKAD Başkanı Huriye Serter, Dünyada bir değişim ve dönüşüme ihtiyaç olduğunu, kadınların da   bunu hep birlikte başaracağını belirterek, "İZİKAD olarak ABD'nin açtığı programa başvuru yaparak Ege Bölgesi'ndeki iş kadınları ile kapasite geliştirme, kadın hakları, liderlik gelişimleri ve gelecek için kadın projemizin bugün kapanış toplantısındayız. Ne mutlu bize ki bugün burada olan tüm kadınlar önder olmuş, iz bırakmış güçlü kadınlar. Sizlerle birlikte olmak beni çok gururlandırıyor. Kadınlar adına İzmir'den çok güzel mesajlar vereceğimize inanıyorum. Türkiye'nin ilk kadın hareketi, İzmirli kadınların ekmeğe yapılan zamları protesto etmesile başladı. Eskiden kadınlar bunu yapıp zamları geri çektirmeyi başardıysa biz neler yaparız. Kadın meselesi tek konumuz değil. Konumuz insan hakları, pozitif ayrımcılık... Yasalarımız var ama uygulamada sorunlar yaşıyoruz. Bir ülkenin demokrasisi iş dünyasında, meclislerde, yerel yönetimlerde ve karar mekanizmalarında kadınların oranıyla doğrudan ilişkili" dedi.

Eşitlik sorunu

İZİKAD Başkanı Serter, "Toplumsal cinsiyet eşitliğinde 149 ülke arasında 130'uncu ülkeyiz. Eşitliği yakalayabilmemiz için 217 yılın olduğu söyleniyor. Kamu ve sivil toplum örgütleri bir araya gelmeden hep birlikte uğraşmadan bu hedefe uğraşmamız mümkün görünmüyor. Bireyler ve kurumlar olarak üzerimize düşeni yapıyor muyuz? İZİKAD olarak BM'nin Global Kompakt üyesi olduk. 7 ilkeden oluşan 'Kadının Güçlenmesi Prensipleri'ni imzaladık. Onu imzalayarak bir söz verdik ve kendimize de yol haritası çizdik" diye konuştu.

Sertel'e sitem

Partiler arasında uzlaşma sağlanırsa erken yaşta evlilik mağdurlarına bir seferliğine af getirilebileceği haberleriyle ilgili değerlendirmede bulunan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyon Başkanı Canan Güllü ise CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel'in de erken yaşta evlilik mağdurları için bir an önce adım atılması gerektiğine yönelik ifadeleri nedeniyle yaşadığı üzüntüyü dile getirerek şunları ifade etti: "Biz bütün kadın örgütleri olarak bununla ilgili çok mücadele etmiştik. Mücadalenin kazanımı olarak düzenleme rafta bekliyordu. Bir gün önümüze gelecekti. Ama en yakın sandığımız kişilerden bu darbeyi alacağımızı bilemedik. Biz bugün itibarıyla Türkiye'de erken yaşta evlilik yapmış, bu nedenle şikayet etmemiş ama bu şikayetinin kamu ayağında ceza almış 10 bin ailenin affedilmesi adına Meclis'te bir taslak hazırlandığını öğreniyoruz. Lütfen mücadele edin. Bu yasanın çıkmaması adına ne gerekiyorsa yapın. Tecavüz önergesiyle ilgili olarak geçmişte dönemin Adalet Bakanı 300 kişiyi kapsayacağını açıklamıştı. Bugün 10 bin kişiden söz ediliyor. O günden bu güne insanlar 'Nasılsa tecavüz ederim, cezasını çekmem' dediği için bu sayı artmıştır. Siyasetin karar mekanizmalarında yer alamadığımız için elimiz kolumuz bağlanıyor. Erkek egemen zihniyet kadınları canavarlaştırıyor. Önceden islami feminizm deniyordu şimdi de kadın sigara içemez, pantolon giyemez gibi bastırmalar ortaya çıkıyor. Kadınlardan çok korkuyorlar ancak korkunun ecele faydası yok. Bu ülke biz kadınların omuzlarında yükseldi. Eğitim alacağız, sorgulayacağız, karar mekanizmalarında birlikte rol oynayacağız. İstanbul sözleşmesi neden uygulanmıyor? Bu ülke için sivil toplum her zaman muhaliftir yani doğruları söyler. Biz mücadele kazandırır diyoruz ve bu mücadelede hep birlikteyiz." n Şefika Bal

Cumhuriyet kadın devrimidir

İsmet İnönü'nün torunu Gülsün Bilgehan Toker, cumhuriyet dönemi kadınlarından ve cumhuriyetin kadına kazandırdıklarından bahsetti. Toker, "Eğer Atatürk olmasaydı kadının gelişimine bir yüz yıl daha eklemek zorunda kalırdık. Dünyada Atatürk kadar kadın haklarına inanan başka bir lider yoktur. Cumhuriyet her şeyden önce bir kadın devrimidir. Cumhuriyeti kuranlar kadın haklarına inanan insanlardı. Bu kişilerden biri de Atatürk'ün dava arkadaşı İsmet İnönü'ydü. Şu anda öyle bir dönem yaşıyoruz ki gerçeklerin çarpıtıldığı ve gerçeklerin saklandığı. Olayları birinci ağızdan dinlemeyi unuttuk. Cumhuriyetin kuruluşunun ilk 10 yılında bir asırlık mesafe ilerlenmiş. Kadın hakları anlamında. Bize öğretilen kadınların hakları için fazla mücadele etmediği yönünde oldu. Ancak hiç öyle değil. 2018 eşitsizlik raporlarına göre kadın erkek eşitliğinde 130'uncu sıradayız. Ülke kurucularımızın yaptığının çok gerisindeyiz. 1934'te 2'nci sırada yer alıyorduk. Dünya'da da meclislerdeki kadın oranı yüzde 24. Söyleyecek çok söz, uğraşacak çok şey var" diyerek sözlerini noktaladı.

Atatürk'e vefa

Kadın Haklarını Koruma Derneği İzmir Şubesi Başkanı Engin Demir'de "Dünyadaki işlerin yüzde 66'sı kadınlar tarafından yapılıyor ama toplam gelirin yüzde 10'una kadınlar sahip. Dünya'daki mal varlığının ise sadece yüzde 1'i kadınlara ait" diyerek konuşmasını rakamsal bilgilerle destekledi. Demir, "Erkeklerle eşşit şekilde sahip olunması gereken haklara kadınlar sahip değil. Mustafa Kemal Atatürk der ki, "Tanrı insanları iki cins olarak yaratmıştır. Bu iki cins birbirinin yardımcısı ve taamlayıcısıdır." Bugün Türk kadını buralara geldiyse bu Mustafa Kemal Atatürk sayesinde olmuştur. Bu torunlarımıza karşı borcumuz" dedi.