"Dünya çok hızlı değişirken, ülkelerin iktisadi kalkınma yolundaki en büyük silahı genç ve eğitimli nüfustur. Bir ülkenin beşeri sermayesi,  kalkınmanın en önemli motor gücü olarak değerlendirilmektedir. Türkiye toplam nüfusu 2016 yılı sonu itibariyle 80 milyon iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 13 milyon oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 16,3'ünü oluşturuyor. Genç nüfusun ise yüzde 51,2'sini genç erkek nüfus, yüzde 48,8'ini ise genç kadın nüfus oluşturdu. Bu gençlik, ülkemiz ve geleceğimiz açısından önemli bir avantaj. Türkiye'de işsizlik, Şubat ayında yüzde 12,7 oldu. Bu yüksek  bir işsizlik oranı ama gençlerde durum daha kötü. Gençlerde işsizlik yüzde 24-25 aralığında. Başka bir ifadeyle her 4 gençten biri işsiz. Annelerinin, babalarının üzerine titrediği, göz nuru olarak yetiştirdiği bu gençler maalesef kahve köşelerinde harcanıyor. Yükseköğretim görmüş gençlerimizin yüzde 12,7'si işsiz. Yeni iş alanları kadar eğitim politikasının da bu anlamda yenilenmesi gerekiyor. Ayrıca yükseköğretim mezunu genç kızlarımızın yüzde 18'inin işsiz olması cinsiyet eşitsizliğinin çarpıcı bir örneği."
 

"YARATICIYI ZEKAYI YOK EDEN EĞİTİM SİSTEMİ"

 

CHP Genel Başkanı Ekonomi Başdanışmanı Bozoğlu, eğitim sisteminin yaratıcı zekayı yok ettiğini öne sürerek, şöyle konuştu:

 

“OECD'nin yürüttüğü PISA testi sonuçlarına göre Türk eğitim sistemi bir felaket. Çocuklarımız kendi ana dillerinde matematik, fen ve okuduğunu anlamada OECD Ülkeleri arasında ilk kırkta yok. Finlandiya, Japonya, Singapur ve Kanada gibi ülkeler çok başarılı. Ekonomilerine de, bu doğru oranda yansıyor. Öğrencilerimiz yaşam memnuniyeti sıralamasında sonuncu. Sınav kaygısının en yüksek olduğu 2. ülke. Sınavlara boğduğumuz, özgür ve yaratıcı düşünceyi desteklemeyen bu ezberci eğitim sisteminden çıkan sonuçlar şaşırtıcı değil. Bu konuda çarpıcı bir örnek de, kritik zekaya ilişkin. Kritik zeka(merak ve farklı düşünmeden oluşuyor) sergileyenlerin oranı doğuşta yüzde 5. Türkiye'de ortaöğretimin ardından bu oran yüzde 2,2'ye düşüyor."