Namaz kılanların rahatsız olmaması için, bir grup aktivist çevrede insan zinciri oluşturdu.

Yağmur nedeniyle serilen naylon ve örtüler üzerinde, kendilerini "Antikapitalist Müslümanlar" olarak tanıtan grubun öncülüğünde Cuma namazı kılındı. İlahiyatçı İhsan Eliaçık namaz öncesi yaptığı konuşmada,  “Bizim duruşumuz siyasi ve politik bir duruştan önce vicdani ve ahlaki bir duruştur. Vicdan vicdanı, Müslüman yüreği, peygamber ahlakı, mazluma kimliği sormamayı emir ediyor’ dedi.

İmam Hatip mezunu Sedat Doğan okuduğu Cuma hutbesinde, şunları söyledi:

 “Hiçbir huzur bozucu ortam yokken Salı günü polislerin Taksim Meydanına girip, Gezi Parkı’nı da içine alacak şekilde yaptıkları saldırı, büyük bir haksızlık ve zulümdür. Yaklaşık 3 haftadır buradayız. Buradaki insanlar ortak yaşam alanlarını savunmakla kalmıyor aynı zamanda burada yeni bir yaşam biçimi de inşa ediyorlar. Paranın geçmediği, kimsenin aç kalmadığı Gezi Parkı’nda, farklı inanışlara ve yaşam tarzına sahip insanlar birlik ve kardeşlik içerisinde direnişlerini sürdürüyorlar. Direnişin en başından beri Gezi Parkı’nda bulunan Müslümanlar olarak bizler hiçbir şekilde bir saldırıya, tacize uğramadık. Eğer Gezi Parkı dışında ya da içinde münferit de olsa, provokasyon da olsa, başörtülü kadınlara yapılmış bir saldırı var ise, Gezi Parkı ruhuna düşen bu saldırılara karşı başörtülü kadınların yanında olmaktır. Gezi Parkı’nın bütün bireyleri kadar, başörtülü kadınlar da bu direnişin öznesidirler. Buradaki ruh, dayanışma, birlik ve paylaşım ruhudur. İktidarın kamplaştırıcı siyasetine gelmeden, halkların Gezi Parkı’nda örgütlediği kardeşliği, dışarıya da taşımalı, Gezi Parkı ruhunu bilmeyen kardeşlerimizle de bu ruhu paylaşmalıyız. Bizler için sadece zulmedenler düşmandır, halklar kardeştirler.”