Olay, geçen 3 Aralık günü akşam saatlerinde, Erzincan kent merkezindeki subay orduevinde meydana geldi. Hafta sonu çarşı izninden dönen er Taner Hepşen, akşam saatlerinde orduevine döndü. Bir süre sonra nizamiyeye gelen Hepşen, burada yakaladığı yavru kediyi yumruklamaya başladı. Hepşen, ardından çevredeki asker ve sivillerin dehşet dolu bakışları arasında kediyi yere fırlatıp, tekmeledi. Güvenlik kameralarınca kaydedilen vahşet, sosyal medyada büyük tepki çekti. Polisin yakaladığı ve yapılan kontrolünde 2.21 promil alkollü olduğu belirlenen Hepşen, daha sonra teslim edildiği askeri inzibat tarafından gözaltına alındı.

Tepkilerin çığ gibi büyümesinin ardından dün Erzincan Adliyesi'ne çıkarılan Hepşen, kendisinin de askerden önce İstanbul'daki evinde hayvan beslediğini söyledi. Nişanlısından ayrıldığı için bunalıma girdiğini, hafta sonu izninde de aldığı alkolün etkisi ile yaptıklarını hatırlamadığını öne süren Hepşen, savcılık sorgusunun ardından mahkemeye sevk edildi. Hepşen, TCK 151/2 maddesi uyarınca 'mala zarar verme' suçundan adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. Mahkeme, Hepşen'in, bulunduğu yerde, bir sabah, bir akşam olmak üzere günde iki kez kolluk kuvvetlerine imze verme koşulunu getirdi. Bu koşulun, açılacak davanın iddianamesinin kabul edilmesine kadar süreceği öğrenildi.

Taner Hepşen'e, döndüğü birliğinde, TSK Disiplin Kanunu kapsamında 12 gün hizmetten men ve oda hapsi cezası verildi. Bugün itibarıyla askerlik görevi sona ermesi gereken Hepşen, 12 günlük hizmetten men cezası aldığı için terhis olamadı. Bugün cezasını çekmeye başlayan Hepşen'in, oda hapsinin sona ermesinin ardından evinin bulunduğu İstanbul'a döneceği ve burada imza vermeye devam edeceği belirtildi.

Öte yandan Erzincan Valiliği'nden yapılan açıklamada, kararı veren hakimin, kanunlarda sahipli- sahipsiz hayvan ayrımının Anayasa'ya aykırı olduğunu belirttiği, maddenin düzeltilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuracağı açıklandı.

BARO BAŞKANI AKTÜRK: 4 AY İLE 3 YIL ARASI HAPİS CEZASIYLA YARGILANACAK

Erzincan Baro Başkanı Adem Aktürk, kamuoyunda infiale neden olan ve herkes tarafından lanetlenen olayla ilgili baro olarak davaya müdahil olmak istediklerini söyledi. Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını ve şüphelinin ifadesi alınırken hazır bulunduklarını belirten Başkan Aktürk, şunları söyledi:

"Sulh Ceza Hakimliği, Anayasa'nın 152’nci maddesinde belirtilen somut norm denetimi yani itiraz yoluna gitti. Mahkeme önüne gelen bir olayda uyuşmazlığa uygulanacak kanun ya da kanun hükmündeki kararnamenin Anayasa'ya aykırı olduğu kanaatine varırsa ya da taraflar, bu konuda bir talepte bulunursa bu durumu da ciddi görürse davayı görülmekte bırakıyor. Anayasa Mahkemesi'ne ilgili hükümleri göstererek, müracaatta bulunuyor. Elindeki dava, 5 ay boyunca bekletiliyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararı 5 ay içerisinde verilmesi lazım. Bizim somut olayımızda ise maalesef 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunumuzda hayvanlara işkence, eziyet, kasten öldürme ve yaralama gibi suçlarla alakalı bir cezai hüküm yok. Bununla ilgili 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu var. Bu kanun da son derece yetersiz. Sadece eziyet, işkence ve öldürmelere 300-400 TL idari para cezası verilmesi öngörülüyor. Fakat ceza kanunumuzda, 151’inci madde olan 'mala zarar verme' suçu var. Çok ilginçtir ki bizim için hayvanlar, insanlardan farklı değil; aynı dünyayı paylaşıyoruz. Bizlerle yaşıyorlar. Türk Ceza Kanunu’nda hayvanlar, eşya veya mal olarak değerlendiriliyor. Yaşanan olayda zarar gören, ölen hayvan sahipli ise TCK’nın 151’inci maddesinin 2’nci fıkrasında, haklı bir neden olmaksızın sahipli bir hayvana işkence eden, öldüren, 'mala zarar verme'den 4 ay ile 3 yıl arasında değişen hapis cezası ile yargılanıyor. Fakat hayvanımız, sahipsiz ise maalesef TCK’da bununla ilgili hüküm yok. Hayvanları Koruma Kanunu'na göre, sadece idari para cezası uygulanıyor."

Yakın zamanda hazırlanacak iddianame ile Taner Hepşen’in 4 ay ile 3 yıl arasında değişen hapis cezasıyla yargılanacağını kaydeden Aktürk, şöyle devam etti:

"Türkiye genelinde yaşattığı dehşet, bu şahsın en yüksek orandan ceza alacağını bize gösteriyor. Türkiye’de ilk defa uygulanan bir Anayasa Mahkemesi'ne müracaat durumu var. Sayın hakimimiz, buradaki, TCK’daki sahipli mal korunan değerde; ancak sahipsiz bir hayvan olunca bu TCK’ya girmiyor. 'Hayvanları koruma' kapsamına giriyor. Sahipli mal, sahipsiz havyan kavramı Anayasa'mıza aykırı gerekçesi ile itirazda bulundu. Bizim için bu karar, yaşanan olayın ardından desteklediğimiz bir karar var; ancak Sulh Ceza Hakimliklerinin mahkeme olup, olmadıkları tartışılıyor. Verdikleri kararlar, tam bir mahkeme hükmü karasında değil; hakim kararı olarak geçiyor. İkincisi somut norm denetimi için görülmekte olan bir dava olması lazım. Dava başlaması için görevli ceza mahkemesi tarafından iddianame hazırlanması ve kabulü başlar. Açılmış veya görülen bir dava yok. Bu karar, tedbir yönünde bir karar. Anayasa Mahkemesi’ne müracaat edilmiş olmasa da bu tür bir karar yok ve reddedileceği kanaatindeyim. Fakat sayın hakimimizi verdiği karardan dolayı tebrik ediyorum. Bundan sonra görülecek mahkeme için bir ışık olmuş, hayvansever duyarlı bir hakimimiz. Dilerim, yetkili makamlarımızda ivedi şekilde hayvan haklarının korunması için gerekli caydırıcı hükümleri hayata geçirirler."

VALİ ARSLANTAŞ: SOKAK HAYVANLARINA YÖNELİK DUYARLILIK ARTTI

Yaşanan olayla ilgili her türlü hukuki sürecin ilerlemesi için gerekeni yaptıklarının altını çizen Erzincan Valisi Ali Arslantaş ise "Erzincan, hayvan sevgisinin yoğun yaşandığı bir il. Yaşanan olay, kentte her yaştan ve kesimden insanları olumsuz etkiledi.  Yaşanan bu olay, kentte hayvan sokak hayvanlarına yönelik duyarlılık daha da arttı" dedi.

BAŞKAN BAŞSOY: YAPILAN ZULMÜ ŞİDDETLE KINIYORUZ

Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy da yeni hayvan barınağı yapımı için çalışmaların sürdüğünü hatırlattı. İnsanlık dışı olaya her yaştan vatandaşın tepki gösterdiğini söyleyen Başsoy, "Belediye olarak sokak hayvanlarını koruma, besleme, aşı ve küpeleme gibi çalışmalarımız, her zaman devam ediyor. Yeni bir hayvan barınağı yapımı için çalışmalarımız sürüyor. Yapılan zulmü şiddetle kınıyoruz" diye konuştu.