Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'nde oturan 40 yaşındaki Gül Karaca, kızı Asel'in 3 yaşına kadar sürekli uykusuz olduğunu, konuşamadığını, söyleneni anlamadığını, ancak otizmi hiç akıllarına getirmediklerini söyledi. Karaca, "Otizm teşhisi 3 yaşında konuldu. O güne kadar otizm nedir bilmiyordum. Hatta bir gün televizyonda otizmle ilgili kamu spotunu dinlerken 'Bu ne? Ne diyorlar?' diye anlamamış ve kanal değiştirmiştim. Oysa ki o anda bizim kızım otizimliymiş, bilmiyorduk" diye konuştu.

'RAPORU ALDIĞIMDA OTİZMİN NE OLDUĞUNU ANLADIM'

Teşhis konulduğunda doktorun çok pozitif olduğunu ve sanki otizm geçici bir hastalıkmış gibi hissettirdiğini belirten Gül Karaca, "Ama ne zaman ki özürlü raporu aldım, o zaman ağlamaya başladım. O an ölmüşüm gibi bir duyguya kapıldım. İsyan etmedik ama 'Neden benim başıma geldi?' diye sordum. Bir süre eve kapadım kendimi. Sonra hastalığı kabullendik" dedi.

Kızının hastalığını kabullenme sürecinde uzun aradan sonra ilk kez sokağa çıktığında günışığında yürümeyi unuttuğunu ve yerin ayağının altından adeta kaydığını anlatan Karaca, "Asel uykusuz olduğu için geceleri arabayla geziyorduk. Arabayla gezmeyi çok seviyordu. Gündüz sokağa çıkmadığım için, günışığına ilk çıktığımda yürümeyi unuttuğumu fark ettim. 5-10 dakika yürüyemedim. Ve o günden sonra dışarı çıkmaya başladım. Çok zorlu süreçler yaşadık" diye konuştuk.

Otizm teşhisi konulduktan sonra özel eğitime başlayan kızının ilk öğrendiği kelimelerin karpuz, üzüm, muz olduğunu belirten Gül Karaca, "Sonra anne, baba demeye başladı. Asel konuşmaya başlayınca her kelimesini sayıyordum. Şu anda sayamıyorum kelimelerini. Artık rahatlıkla konuşuyor" dedi.

'BİR OĞLUM OLDUĞUNU UNUTMUŞTUM'

Eşi 42 yaşındaki Halil Karaca ve üniversite öğrencisi oğlu 21 yaşındaki Burak ile otizmle mücadele ettiklerini söyleyen Gül Karaca, ilk günlerde bir oğlu olduğunu unuttuğunu, ona yeterince zaman ayıramadığını kaydetti. "Asel ile biz hayatı ölü gibi yaşarken bir oğlum olduğunu unutmuştum" diyen Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kızımın hastalığı nedeniyle 3 yıl hiç uyumadık. O dönem oğlumla ilgilenemedim. Anneannesi Burak'la daha çok ilgileniyordu ve ergenlik çağındaki oğlum anneannesiyle yaşamaya başladı. Burak, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi. Umuyorum ki onunla ilişkimiz yeniden düzene girecek."

VİDEO ÇEKMEYE BAYILIYOR

Asel'in youtube'da açılan kanalları izlemeyi çok sevdiğini, oradaki insanlar gibi video çekmeye bayıldığını söyleyen Gül Karaca, "O videolardaki kızları taklit ediyor. Onlar gibi davranıyor. 'Selam kızlar, kanalıma hoş geldiniz. Şimdi kek yapalım, hadi alışverişe gidelim' gibi cümleler kullanıyor" dedi. Asel'in mutfağı çok sevdiğini ve yeteneği olduğunu anlatan anne Karaca, "Asel kendi yumurtasını tavada pişirebiliyor. Yemek yapmayı çok seviyor, bana yardım ediyor. Rahatlıkla kahvaltı hazırlayabiliyor. Çayı ise soğuk suyla demliyor" diye konuştu.

Kızının müziğe çok yetenekli olduğunu belirten Gül Karaca, Asel'in gitar çalmayı bilmemesine rağmen elinde gitarla şarkı söylediğini belirtti. Kızının 200 şarkıyı ezbere bildiğini kaydeden Karaca, tüm zorlukları geride bıraktıklarını ifade etti. Karaca, "Asel iyi eğitim almış, söz dinleyen, yaşamını sürdürebilecek becerileri kazanmış bir kız artık. Bazı takıntıları var ama doktoru onların da geçeceğini söyledi. Mesela salonun ışığını mutlaka o açmalı, bulaşık makinesine deterjanı o koymalı, dış kapıyı o kapatmalı gibi" dedi.

'EN BÜYÜK KORKUM BİZ ÖLÜNCE ASEL'E NE OLACAĞI'

Bronşektazi (bronşların aşırı genişlemesi) hastası Gül Karaca'nın en büyük korkusu ise eşi ve kendisi öldüğünde kızlarına ne olacağı. 'Biz olmazsak Asel nasıl yaşayacak' diye düşünmeden edemediğini anlatan Karaca, "Kızımı Allah'a emanet ediyorum. Kendi hayatını sürdürebilecek duruma gelmesi için dua ediyorum" dedi. Karaca, yüreğinde taşıdığı inancını da şu sözlerle paylaştı:

"Asel şu anda ben hastalandığımda bana bakabilecek kapasitede. Yani düşünüyorum da eğer ağır hasta olsam kızım bana bakabilir gibi geliyor. Mesela 'Su getirir misin' dediğimde getirir, 'Üstümü örter misin' dediğimde örtebilir. Bunu hissetmek çok güzel."