Siyasete girme kararı alan eski manken ve model Şenol İpek, Ak Parti İzmir 1’inci bölgeden milletvekili aday adayı oldu. Sunuculuk ve oyunculuk da yapan ve özellikle çocuklara yardım konusunda yapılan defileler olduğunda podyuma çıktığını belirten Şenol İpek, siyasette tercihini Ak Parti’den yana kullanma gerekçesini açıkladı. Sol görüşlü bir aileden geldiğini söyleyen İpek şöyle konuştu:

"Ak Parti’de siyaset yapma tercihimin nedeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Erdoğan’ın samimiyetine, yüreğine çok inandığım için onunla birlikte hareket etme kararı aldım. Solcu bir ailem var. Ağabeyim Buca'da DSP ilçe başkanlığı yaptı. Dayım CHP'lidir. Ama ben Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında siyaset yapmak istiyorum."

Sağ ve sol kavramlarına çok da inanmadığını kaydeden Şenol İpek, asıl önemli olanın vatan olduğunu ifade etti. İpek, "Benim önceliğim, vatan, bayrak, millet. Siyaset bir yana, önceliğimiz vatan, millet ve bayrak olmalı. Vatan için bir mücadele vereceksek, ben bu çatının Ak Parti çatısı olduğunu düşünüyorum. Böyle bir siyasi atmosferde, Erdoğan'ın kurduğu o çatı altında Cumhur ittifakının gerçek bir ittifak olduğuna inandığım için, onlarla birlikte hareket etmenin doğruluğuna inandığım için oradayım" diye konuştu.

'İZMİR’E BİR İZMİRLİ GEREK'

Balkan göçmeni olan Boşnak asıllı Şenol İpek, ailesinin hala Buca'da yaşadığını, İzmir’in birçok ilçesinde akrabalarının bulunduğunu söyledi. İpek, "İzmir'in her semtinde birçok arkadaşım var. Lise yıllarına kadar İzmir'de okudum. Bu kentin muhtarlarını tanıyorum. Nüfus olarak İzmir'de ciddi bir karşılığım var. Rahmetli Ahmet Piriştina döneminde İzmir'de birçok etkinliğe imza attım. İzmirliyim ve bir İzmir için bir İzmirlinin gerek olduğuna inanıyorum. Tabii ki dışardan katılım sağlayan adayların, İzmirli olmayıp, İzmir'den aday gösterilen adayların da haklılığına inanıyorum. Ama altını çizerek söylüyorum; İzmir'e bir İzmirli gerek. Benim en büyük sloganım bu. Çünkü ben İzmirliyim, İzmir'in dokusunu biliyorum. İzmir'de her masada bir yerim olduğunu biliyorum. İzmir'in gençleri ile temas kurabilecek, onlarla aynı sözleri, cümleleri kullanabileceğimi biliyorum. Onlarla nasıl konuşabileceğimi çok iyi biliyorum. Onların sıkıntılarını biliyorum" dedi.

PROJELERİNİ AÇIKLADI

Mustafa Kemal Atatürk'ün 'İzmir fuarlar şehri olacak' dediğini aktaran Şenol İpek, şunları söyledi:

"İzmir'in fuarlar anlamında canlanması için, Atatürk'ün bıraktığı bu mirası tekrar canlandırmak için projelerim var. İzmir Platformu diye bir projem var. Ayrıca vekil evleri adlı bir çalışma yapmak istiyorum. Bir vekil seçildiği zaman Ankara'da yaşıyor. İzmir'e belki haftada bir veya iki gün gelebiliyor. Seçmen ile yan yana çok fazla gelemiyor. Ben bunu aşmak istiyorum. Her mahallede açacağım vekil evlerine orada yetişmiş, örneğin öğretmen, doktor, eğitim düzeyi yüksek kişilerin tayinini yapacağız. Ben orada olmasam bile, haftanın 1 veya 2 günü, her semtte bulunan vekil evlerine, seçmenlerimiz ziyarette bulunacak. Hangi partiye oy verdiklerinin önemi yok. Vatandaşlar, vekil evine giderek dertlerini, sorunlarını orada bulunan sorumlu vekil temsilcisi ile paylaşacak. Biz de bunları hızlı şekilde çözmek için çalışacağız."

'ŞORTUMU GİYİP SEÇİM ÇALIŞMASI YAPACAĞIM'

İzmir turizmi ile ilgili gerçek projeler hayata geçirmeyi planladığını söyleyen Şenol İpek, yaz tatillerini de kentte geçirdiğini, Çeşme’nin kendisi için vazgeçilmez olduğunu vurguladı. İzmir’in modanın başkenti haline gelmesi için çalışmalarının olacağını da ifade eden İpek, "Down sendromlu çocuklar ile otizm konusunda bir organizasyon olduğunda mutlaka bana ulaşılır ve fikirlerim alınır. Ciddi anlamda söz sahibiyim. Bu çocuklar için 18 yılımı verdim. Feda olsun. Çocuklar ve moda benim uzmanlık alanlarım" dedi.

"Doğduğum şehirde bu çalışmaları yapmak istiyorum" diye konuşan İpek, şöyle devam etti:

"Milletvekili aday listesine girersem, takım elbisemi giyip Alaçatı'da seçim çalışması yapmayacağım. Oradaki insanlar nasılsa, ben de öyle olacağım. Şortumu giyip, parmak arası terlik ile seçim çalışması yapacağım. Biraz aykırı bir aday gibi görüneceğim ama aslında o sosyal yaşamın içerisinde olmalıyım. Milletvekili seçildikten sonra Aya Yorgi’ye gidip gitmeyeceğimi soranlar oluyor. Elbette gideceğim. Oradan vazgeçemem. Ben yaşadığım hayattan kopmayacağım. Milletvekili olmak demek, sosyal yaşamından, seçmeninden kopmak demek değil. Seçmen nasılsa, ben de öyle olacağım. Bir farkım yok. Parmak arası terliğimi ve şortumu giyerek Alaçatı'da oy isteyeceğim. Biz zaten yasaklara karşıyız. Vekil seçildikten sonra Çeşme'de denize girmeyeceksem bir anlamı yok ki. Benim seçmenim orada. Ben onlarla birlikte yaşamaya devam edeceğim. Siyaseti sadece siyasetçiler, gazeteciler, köşe yazarları, bürokratlar konuşuyor. Sahne sanatları eğitimi aldım. Sanat ile siyaset birbirinden uzak kavramlar değil. Siyaset ve sanat bir yorum şeklidir. Sanatçının siyasete yorum katması, bence estetik olur."

İzmir’in artık değişmesi gerektiğini ifade eden İpek; sanat, spor, magazin camiasının kendisini desteklediğini kaydetti.