Anne Şerin Aksu ile baba Hayrettin Aksu'nun, evlerine 100 metre uzaklıkta bulunan ve geçmişteki törenleri gözyaşıyla izledikleri şehitliğe defnedilen oğulları, bundan böyle bir an olsun gözlerinin önünden ayrılmayacak. Oğlunun şapkasını elinden bırakmayan mezarı başında ağıt yakan anne Şerin Aksu, "Benim yüreğim yandı, başka annelerin yüreği yanmasın artık. Şehit oğlum, bundan böyle hep yanıbaşımda, annesinin kucağında, sıcaklığında silah arkadaşlarıyla yatacak. Günboyu şehitliği izleyip oğlumla gurur duyuyorum" dedi. Baba Hayrettin Aksu ise, "Hamallık yaparak büyüttüğüm oğlumu terör elimden aldı. Ama artık kimse ağlamasın" dedi.

Aslen Mardinli olan 22 yaşındaki Bakım Onarım Astsubay Çavuş Selman Aksu, 15 yıl önce ailesiyle taşınarak İzmir'in şehitliğiyle simgeleşen Kadifekale semtine yerleşti. Evin en büyük çocuğu olan Selman Aksu, lise eğitiminin ardından çok istediği Türk Silahlı Kuvvetleri'ne katılmak için girdiği sınav sonrasında Balıkesir Astsubay Meslek Yüksekokulu'nu kazandı. Geçen 30 Ağustos'ta mezun alan Aksu, yaklaşık 1 yıl süren kurs ve ek eğitim ardından da bir ay önce Diyarbakır'ın Lice İlçesi'ndeki birliğinde göreve başladı. Son olarak şehit olmadan 1 hafta önce geldiği babasının evinde görev yerinin çok rahat olduğunu, terör tehlikesi bulunmadığını belirten Astsubay Çavuş Selman Aksu, geçen 27 Temmuz'da, birliğinin yakınına teröristlerin yerleştirdiği uzaktan kumandalı patlayıcıyla şehit edildi. Şehit Astsubay Çavuş Selman Aksu, Türkçe ve Kürtçe ağıtlarla son yolculuğuna uğurlandı.

Şehit astsubayın, teröre kurban giden askerlerin toprağa verilmesinden dolayı İzmir'in simgelerinden olan Kadifekale Şehitliği'nde son yolculuğuna uğurlanması, 'kaderin acı bir cilvesini' de ailesine yaşattı. Çocukluğu şehitliğe 100 metre uzaklıktaki evde geçen ve bu bölgede arkadaşları ile oynayan Selman Aksu, şehit bir asker olarak işte o şehitliğin son gururu oldu.

Selman Aksu'nun toprağa verildiği şehitliği evlerinin terasından gören anne Şerin Aksu ve baba Hayrettin Aksu, en büyük evlatları olan şehit oğulları gözlerinin önünden ayırmayacak. Acılı anne ve babası, hep baba ocağının, anne kucağının sıcaklığını verecekleri oğullarının yattığı şehitliği günün hemen saatinde izleyip hüzünlü de olsa gurur yaşamaya başladı. Geçmişteki törenlerde şehit ailelerini izleyip gözyaşı döken Şerin Aksu ve eşi Hayrettin Aksu da artık o şehit yakınlarının hemen yanında duracaklarını söyledi.

"Başka anneler ağlamasın"

Oğlunun şehit olduğu haberini aldıktan sonra büyük üzüntü ve şaşkınlık yaşadıklarını anlatan Hayrettin Aksu, şöyle dedi:

"O an sözcükler boğazıma düğümlendi. Hiçbir şey söyleyemedim. Ama o şaşkınlık anında bizlerin şehit ailesi olarak evlerimize Türk bayrağı astırmadığımız yazıldı. Bu yalan bizleri çok üzdü. Çünkü o acı içerisinde ilk başta aklımıza gelmedi. Biz oğlumuzu asker yaptık, bayağa karşı olsak neden asker yapalım, şehit verelim. Oğlumuz burada sürekli gözümüzün önünde. Benim hamallık yaparak büyüttüğüm oğlum terör kurbanı oldu. Baba olarak isteğim bu kanın durması."

Oğlunun şehit olduğu haberini aldıktan sonra üniformasının şapkasını cenaze töreninde biran olsun elinden bırakmayan anne Şerin Aksu, şehitliği izlediği anlarda da yine aynı şapkayı elinden düşürmedi. Anne yüreğinin yandığını söyleyen Şerin Aksu, "Burada oğlum hep kucağımda gibi, artık yanımdan hiç ayrılmayacak. İstediğim zaman gidip onu görebileceğim. Ona sarılabileceğim. Ben terör yüzünden evlat acısını yaşadım. Başka annelerin ağlamasını istemiyorum, bu nedenle de bu terörün bitirilmesini bekliyorum. Şehitliğin son cenazesinin de benim oğlum olarak kalmasını istiyorum" dedi.

Yürüyerek gittiler, ağıt yaktılar

Şerin Aksu ve Hayrettin Aksu, bir süre şehitliği evlerinin terasından izledikten sonra dayanamayıp, tekrar birkaç saat önce geldikleri 100 metre uzaklıktaki şehit oğullarının mezarının başına gitti. Mezar başında ağıt yakan anne Şerin Aksu, oğlunun artık yaşamının sonuna kadar burada yanı başındaki annesinin sıcaklığında silah arkadaşlarıyla birlikte yatacağını dile getirdi.