Burcu Özkan- Son günlerde haberlerde sıkça rastlanan köpek saldırıları toplumda ciddi tedirginlikler yarattı. Hayvanseverler ile saldırıyı yaşayanlar arasındaki gerginliğin son bulması ve sokak hayvanlarının saldırgan davranışlarının temeli üzerine detaylı bilgilendirme yapan veteriner Onur Kısaoğlu, köpeklerin uyarısı ile saldırısı arasındaki farkın iyi anlaşılması gerektiğini söyledi.


(Onur Kısaoğlu)

Saldırı en çok sahipli köpeklerde

Hayvan davranışlarını anlama konusunda bilinçlenmek gerektiğini vurgulayan Veteriner Onur Kısaoğlu, 'Öncelikle hayvan davranışlarında saldırı ile uyarıyı ayırmak lazım. Türkiye'de rapor edilen ısırma vakalarında (özellikle köpekler üzerinde) yüzde 75'inin sahipli yüzde 25'inin ise sahipsiz hayvanlar olduğu görülmüş. Yani sokak köpekleri nezdinde bu konuyu ele almak tam anlamıyla doğru olmaz. Bir köpek saldırıyorsa zaten o saldırıdan yara almadan kurtulma şansınız yoktur ama uyarıyorsa genelde paçayı ısırır üzerinize koşar ya da benzeri tepkilerdir. Uyarıyı hayvanlar şu nedenlerle yapar; 1'incisi köpekler bölgesel hayvanlar. Kendi bölgelerini korumak isterler ve herkesi bölgelerine kabul etmezler. 2'ncisi motosiklet, araba ve bisiklet gibi yüksek ses çıkaran araçlarla geliyorsanız onların bölgelerine koruma anlamıyla size tepki gösterirler. Bu doğalarında var' ifadelerini kullandı.

Sürü halinde agrasifleşebilirler

Saldırının nedenine ilişkin vatandaşlara önemli uyarılarda bulunan Onur Kısaoğlu, 'Bir köpek, grubu yoksa çok fazla problem teşkil etmez (korkutulup, ürkütülmediği takdirde) ama grubu varken çok farklılaşırlar. Bunu halk tabiriyle açıklayacak olursak: Liseli kanı kaynayan genç oğlanlara benzetebiliriz. Tek başlarına tetiklenmeleri zordur köpeklerin, fakat birden fazla köpek varsa o bir sürüdür ve sürünün alfa - beta ve sürü takibinde olanları vardır. Bunlar birbirlerinden güç alarak agrasif tavırlar gösterebilirler' şeklinde konuştu.

Saldırıdan korunma yöntemleri

Kısaoğlu, insanların köpek saldırılarına karşı sergilemeleri gereken tavırları şu şekilde sıraladı:

1. Korkmamak: Korkmamak çok önemli. Çünkü korktuğunuz anda adrenalin salgılarsınız. Adrenalin sadece korku değil sinirde de salgılanır. Sinir anında, sinirinizi dışarı atmak için bir vazo kırdığınızı düşünün. Köpekler bu adrenalin korkusunu algılarlar fakat sizin neye karşı adrenalin salgıladığınızı anlayamazlar. Bu insan bana saldıracak mı, yoksa sadece gergin mi? düşüncesini ayırt edemezler. O nedenle kendimizi korkuya karşı dizginlemek ve sakinleşmek önem arz eder.

2. Ani harketlerden kaçınmak: Siz ani hareket yaptığınızda, hayvan sizi kendi bölgesinden uzaklaştırana kadar kovalayacak ya da size ciddi zarar vermeden bölgesinden gitmenize izin vermez. Çoğu hayvan uzaklaştırmayı tercih eder ama dominant ve baskın karakterli hayvanlar bu evrede daha ileriye gidip size zarar verebilirler. Siz kaçmaya çalışsanız bile, bir daha bölgelerine izinsiz girmemeniz için size mutlaka fiziksel müdahalede bulunacaktır ki bölgesini işgal etme konusunda ne kadar ciddi olduğunu anlayabilesiniz. İçgüdüsel bir dürtüdür bu bölgesel koruma içgüdüsü.

3. Sopa atmak, göz göze geldiğinizde saldırgan bakış atmaktan uzaklaşmak: Eğer sizden saldırgan davranışlar görürse bir köpek, karşılığını vermeye çalışabilir. Özellikle grubun alfası olan köpekler dişileri korumak için bu tavrı takınabilirler.

Köpekler kurt sürüsü değildir

İnsanı hayvandan ayıran özellik aklını kullanabilme yeteneğidir. Bu durumlarda olduğunuz yerde çökme ya da daha kendinizi büyük göstererek rakibinizi korkutmamak için üstünüzdeki parke ya da montu yere koyup yavaşça arkanızdan sürüyerek uzaklaşabilirsiniz. Bunlar önemli hareketler. Ani hareketler yapmadan, sakinliğin korunması gerekir. Ayrıca sanılanın aksine açlık hissi, hayvanlarda çok fazla saldırı unsuru olmaz. İnsan, doğada kurt sürüsü için önemli bir av olabilir ama şehirdeki köpekler için aynı şeyi söyleyemeyiz. Bu köpeklerin saldırı nedenleri daha çok bölgelerini ve gruptaki dişiyi, yavruyu korumaya yöneliktir.

Travmaları tetiklenebiliyor

Şiddet görmüş sokak hayvanlarının bazı insan davranışlarını yanlış anlayabileceğini belirten Kısaoğlu, 'Sokak hayvanlarına toplumsal hassasiyetin düşük olması nedeniyle şu anda büyümüş köpekler, sokakta çok örselenmiş olabiliyorlar. Sürekli taşlanmaktan kaçan bir köpeğe, küçük bir çocuğun oyun oynamak için attığı taş köpek için travmatik olabilir. Bunu dizginlemek için toplumsal ve ailevi eğitimler gereklidir' diye konuştu.

Üretim dizginlenmeli

Sorunun çözümüne ilişkin temel öneriler sunan Kısaoğlu, 'Bütün sahipli köpekler kısırlaştırılmalı ve devlet kontrolü olmadan da çoğaltılmamalı. Bu köpek üretimi uzmanların tekelinde olmalı.  İnsanlar kafasına göre; Bu köpek çok güzelmiş bunu çoğaltalım düşüncesine girmemeli. Bu yöntem ile sokak hayvanları sayısında da ciddi düşüş yaşanacak. Hem onlar hem bizler için sağlıklı sokaklarında oluşturulmasıyla sorun zamanla kökten çözülmüş olacak' dedi.

1200 kişi ile görüşüldü

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Yalçın, köpek saldırısına uğrayan 1200 kişiyle yapılan araştırmada, ısırılan insanların yüzde 75'inin sahipli köpekler tarafından, yüzde 25'inin ise sokak köpekleri tarafından ısırıldığını tespit ettiklerini söyledi.