Diyarbakır'da 28 Kasım günü Baro Başkanı Tahir Elçi'nin yaşamını yitirdiği olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Daha önce 2 kez çatışmalar nedeniyle yarıda kesilen olay yeri inceleme ve keşif çalışması, olaydan yaklaşık 4 ay sonra 17 Mart günü Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ve Baro yetkililerinin katılımı ile yapıldı. İl Jandarma Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen kriminal uzmanları tarafından yapılan ve 2 gün süren çalışmada özellikle Elçi'yi vuran mermi çekirdeğinin isabet ettiği düşünülen işyerinde yoğun inceleme yapıldı. İncelemede Elçi'nin vurulduğu noktanın tam karşısında bulunan ve 150'ye yakın merminin isabet ettiği işyerinde 2 tabanca ve 1 uzun namlulu silaha ait çekirdek bulundu. Elde edilen mermi çekirdekleri Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarı'na gönderilirken, çekirdekler üzerindeki incelemenin devam ettiği öğrenildi. 17 Mart günü olay yerinde yapılan keşif çalışmasında toplam 23 parça kanıt bulunurken, deliller özel kurye ile Ankara'ya gönderildi

JANDARMA: OLAY YERİ, OLAY SIRASINDAKİ ÖZELLİKLERİNİ KAYBETTİ

Bölgede 2 gün süren incelemede elde edilen bulgular ve yapılan çalışmalar, jandarma kriminal uzmanları tarafından tutanak altına alındı. Olay yeri inceleme ve keşif tutanağını hazırlayan jandarma birimleri, çatışmalar nedeniyle bölgenin zarar gördüğünü ve olay sırasındaki özelliklerini kaybettiğini belirtti. Olay yeri incelemesinde saldırı sırasında Elçi'nin bulunduğu noktaya cansız manken konularak lazer ışığı ile vurulma noktası tespiti de yapıldı. Olay anına göre sokaktaki noktalardan Elçi'nin boy ölçüsüne uygun olan cansız mankene doğru lazer ışığı tutularak yapılan çalışmada, 8 muhtemel açı tespit edildi.



BİLİRKİŞİ RAPORU AÇIKLANDI

17 Mart günü yapılan olay yeri incelemesine ilişkin bilirkişi raporu da tamamlandı. Adli Tıp uzmanı Dr. Yusuf Tanrıkulu, Balistik İnceleme uzmanları Erdal Sarıbey ve Mustafa Erdoğan, Teknik Fotoğraf Analiz uzmanı Mustafa Yargı ile Olay Yeri İnceleme uzmanı Sedat Mert'in hazırladığı 17 sayfalık raporda bilirkişiden, muhtemel ateş edilen yerlerin tespiti, ölüme sebebiyet veren silahın özellikleri ve ateş mesafesinin tespitinin istendiği belirtildi. Elçi'ye ait otopsi tutanağı ile başlayan bilirkişi raporunda, maktulü temsil eden cansız mankenin olay yeri görüntülerinde tarif ve tespit edilen şekilde, minarenin 2 numaralı ayak sütununa yaklaşık 15 santimetre mesafede, yüzüstü yatacak şekilde yerleştirdiği kaydedildi. Raporda, ateşli silah giriş-çıkış yaralarından oluşabilecek muhtemel açıların temsili canlı manken kullanılıp, Elçi'nin yatış pozisyonundaki ayaklarının bulunduğu konuma göre lazer işaretleyici kullanılarak canlandırma yapıldığı belirtildi.

4 POZİSYONDA MESAFE TESPİTİ YAPILDI

Raporda 1.75 santimetre boyunda olan Elçi'nin ayakta dik olarak durması, boynu zemine eğik olması, eğilmesi ve çömelmesi ihtimali ile zemine göre mesafe tespiti yapıldığı kaydedildi. Raporda, Elçi'nin ayakta dik durması kabulünde ense sol yan kısmındaki ateşli silah yarasının, zeminden dik olarak 160 santimetre, boynu zemine doğru eğik olarak 150 santimetre, eğilmesi sırasında 94 santimetre, çömelmesi kabulünde ise 89 santimetre olduğu belirtildi. Maktulün vurulma anında hangi baş ve vücut pozisyonunda olduğunun net bilinmediğini kaydeden bilirkişiler, tanımlanan vücut ve baş pozisyonlarının yapılacak ölçüm ve saptamalara örnek teşkil etmesi için seçildiğini kaydetti.



8 AÇI TESPİTİ

Bilirkişi raporunda olay yeri ve belgelerinin incelenmesinden maktule isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısına ilişkin açıklamalar da yapıldı. Canlı ve cansız manken ile lazer işaretleme yoluyla 8 ayrı açının tespit edildiği belirtilen raporda, maktulün pozisyonları dikkate alınarak ölçüm yapıldığı belirtildi. Bilirkişi raporunda, olay yerindeki aracın önünde ateş eden şahısların bulunduğu pozisyonda, 4 ayaklı minarenin sütunlarının atış istikametini kapattığı, ancak ateş edenler ve maktülün hareketli oldukları düşünülürse, maktule isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısının ortaya çıkabileceği kaydedildi. Raporda, aracın yanında ateş eden şahsın bulunduğu pozisyon, Dökmeciler Sokak'ta ateş eden şahsın bulunduğu pozisyonlar ve Dört Ayaklı Minare istikametine koşarak ilerleyip ateş eden şahısların bulundukları pozisyonlarda isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısının ortaya çıkabileceği belirtildi.

KESİN YORUM YAPILAMAYACAK 4 NOKTA

Raporda ayrıca olay yerinde Dicle Sokak, Aliemiri Sokak ile Yenikapı sokak birleşim yeri ve olay anında mevcut olduğu bildirilen cami duvarı kenarında ateş eden şahısların bulunması halinde, maktule isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısının ortaya çıkabileceği belirtildi. Maktulün vurulma anında refleks bir hareketle olay yerindeki yatış pozisyonunda yüzüstü yatar vaziyette düşmesinin tıbben ve fiziken mümkün olduğu belirtilen raporda, vurulma anındaki baş ve vücut pozisyonu net olarak bilinmediğinden bu konuda kesin bir yorum yapılamayacağı da değerlendirildi. Raporda farklı bölge ve istikametlerden yapılabilecek atışların da maktülün vücudunda meydana gelen ateşli silah mermi çekirdeği giriş çıkış yaralarına neden olabileceği vurgulandı.



KISA VEYA UZUN NAMLULU SİLAH

Raporda Elçi'yi öldüren ateşli silah mermi çekirdeğinin kısa veya uzun namlulu ateşli bir silah ile atıldığı ve uzak atış mesafesinden yapılmış olduğu belirtilirken, ölümü üzerinde ateşli silah yaralanması dışında başka bulgu tarif edilemediği kaydedildi.

TIBBEN VE FİZİKEN BİLİNEMEZ

Mevcut verilerle kişinin ölümüne neden olan atışın hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonu ile nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi:

"Olay anında çekilmiş görüntülerde şahısların ateş ettikleri istikamet ve açılardan meydana gelebileceği gibi başka açı ve istikametlerden de meydana gelebileceği, bunlar arasında ayırım yapılamayacağı, bununla birlikte ateşli silah mermi çekirdeğinin vücudun içerisinde izlediği yolun ense soldan kafasına isabet ederek, arkadan öne, hafif aşağıdan ykarıya ve soldan hafif sağa seyirle kafatası kemiklerinde kırıklar meydana getirip,beyin beyincik kanaması ve harabiyeti yaparak sol kaş üzerinden vücudu terk etmiş olduğu sonucuna varıldığı kanaatindeyiz."