Malatya’daki Zirve Yayınevi cinayetleri sonrasında kamuoyunun sıkça gündemine giren Hıristiyanlık ve misyonerlik karşıtı eylemlerin 2011’de de çarpıcı örneklerle devam ettiğini gösteren bir rapor yayımlandı.

Protestan Kiliseler Derneği’nin hazırladığı ‘2011 Hak İhlalleri’ raporuna göre Protestanlara ve kurumlarına yönelik 12 fiziki saldırı gerçekleşti, 7 kilise ve 5 Hıristiyan saldırıya uğradı. Bir kilise yakılmaktan, bir din önderi öldürülmekten son anda kurtuldu.

Raporda yer alan en çarpıcı örnek ise Aydın’da yaşayan ve BDP yöneticiliği de yapan Selma Çelik’in başına gelenler. Eşi ve iki kızıyla birlikte 10 yıldır Aydın İncirliova beldesinde yaşayan ve bir büfe işleten Selma Çelik’in, 4 Nisan 2010’da İzmir’de vaftiz olarak Hıristiyanlığı seçmesi, önce Vakit gazetesi ve bazı internet siteleri, ardından devlet televizyonu TRT’de ‘haber’ oldu.

Geçen yıl BDP’ye üye olan ve partinin Aydın yönetimine giren Çelik’in 4 Nisan 2011’de Şanlıurfa’da katıldığı bir eylemle vaftiz görüntülerini birlikte yayımlayan Vakit, 26 Aralık 2011’deki bu ‘haber’ine, “BDP’li böyle Hıristiyan oldu” başlığı attı. Haber internette , “BDP’li yönetici, şarapla vaftiz oldu” diye verildi, aynı akşam TRT’de bile yayımlandı. Üstelik yazılanlar doğru da değildi.

Selma Çelik, “Şarapla vaftiz olmadım. Günah çıkardığım yazıldı, bu da doğru değil. Şu an BDP düşman görülüyor. Hıristiyanlığımla partiyi, partili kimliğimle de Hıristiyanlığımı vurmaya çalıştılar. İstihbaratçılar gerçekten iyi çalışıyormuş” diyor.

Ailesi de ‘haber’i görünce Çelik’le görüşmeyi kesti. Çelik’in 10 yaşındaki kızı Berivan, okulda zor anlar yaşadı. Öğretmeni Berivan’a, “Anneni TV’de gördüm. Nedir bu” diye sordu. Büfenin müşterileri de dükkâna uğramaz oldu.