Baro Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla basın açıklaması yapıldı. Diyarbakır Barosu'nun adli yardım binasında, merkezin açıklamasını okuyan avukat Zeynep Işık, Türkiye'de kadına yönelik şiddeti asayiş sorunu olarak ele alan yaklaşım ve uygulamayla sorunun devam ettirildiğini savundu. Işık, "Türkiye’de, hala her gün kadınlar, öldürülmektedir. Yasal düzenlemeler, değişmekte; ancak şiddet, hız kesmeden artmaktadır. Baba, koca, erkek arkadaş, patron şiddetinden kaçan kadın, yargıya sığınmak istemekte; ancak yargının şiddetiyle de karşı karşıya kalmaktadır" dedi. Sivil araştırmacıların verilerine göre, bu yılın ilk 10 ayında, erkeklerin 240 kadın ile kız çocuğunu öldürdüğünü kaydeden avukat Işık, şunları söyledi: 

"Erkeklerin 77 kadına tecavüz ettiği, 286 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu, 338 kadına şiddet uyguladığı korkunç bir tablo ile karşı karşıya kalmaktayız. Son 5 yıla baktığımızda 2012 yılında 141, 2013 yılında 287, 2014 yılında 292, 2016 yılında 278, 2017 yılında da 287 kadın öldürülmüştür. Kadın katliamlarının bir diğer sonucu ise sahipsiz kalan bebek ve küçük yaştaki çocukların çoğu zaman yurtlarda hatta sokaklarda yaşamak zorunda kalmalarıdır. Sistem, bir kadın veya bir çocuk şahında tüm toplumun geleceğine darbe vurmaktadır. Şiddet oluşmadan önce önlemeye yönelik etkili projeler geliştirilmelidir. Cinsel şiddet mağdurları, hizmetin doğrudan kadına sunulduğu merkezler olmadığından pek çok kapı dolaşmak zorunda kalmaktadır. Cinsel saldırı mağdurlarının suç sayılan eylem sonucu gebeliklerine istek ve taleplerine rağmen son verilmemesi ise başka bir şiddet biçimi olarak kadınların karşısına çıkmaktadır. Henüz çocuk yaştaki cinsel şiddet mağdurları, soruşturma ve yargılama sırasında adeta yargılanmakta olup, uğranılan zarar yasa uygulayıcıların hatalı yaklaşımları nedeniyle daha da artmakta ve çocukta telafi edilmeyecek yeni zararların oluşmasına yol açmaktadır."

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi'nin kadına yönelik şiddet dosyalarına katılma taleplerinin mahkemelerce reddedildiğini dile getiren Işık, "Bu şekilde de hayattayken savunmasız bırakılan kadın, katledildikten sonra da savunmasız bırakılmaktadır" diye konuştu.