Kep yerine sarık isteyen bir rektör, kendilerine oy verenlere öncelikle metro hizmeti getireceklerini söyleyen bir belediye başkanı ya da bir başka kentte ekmek üreten bir tesisin bundan sonra alkollü içki satan yerlere ekmek vermeyeceği yönünde haberlerin yanında dünyanın son erkek kuzey gergedanın ölüm haberi benim için bunların hepsinden önemli oldu.  Ancak zaman akıp giderken daha sonra isimleri bile anılmayacak olan  bazı şahsiyetlerin   analitik bir bakış açısı içermeyen üstelik  rasyonel olmaktan uzak ve  havalarda uçuşan görüşlerini veya politik beyanlarını ele alıp değerlendirme yapmanın  soyu tükenen kuzey gergedanı Sudan’a haksızlık olacağını sanıyorum.  Bu yalın gerçeğe rağmen çok kısaca az önceki haber başlıkları üzerinde duralım.

Kep yerine sarık giymek isteyen rektörün aslında kimseye bir zararı yok, sadece öyle istiyor, sarığın onun için özel bir anlamı olduğu açık  ve bu doğrultuda öneri yapmış, biz de  bir öneri yapabiliriz; yani bana göre bunun bir haber değeri yok, olmamalıydı da  ama rektör sarık yerine kısa pantolon  giymek isteseydi belki bu ilginç olabilirdi, çünkü özünde muhafazakar olan insanların bu tarz söylemleri sıradandır. Yani ne söylediğimizin önemi vardır ama bu noktada  ona inanacak olan insanların varlığına odaklanmak gerekir. Sanıyorum demokratların korkusu söylemler üzerinde değil, onlara inanılacağı korkusudur ki bu oldukça akla yakın bir değerlendirme; ancak burada gözden kaçan bir nokta vardır ki o da; bu  tarz söylemlerde bulunanların oluşacak  tepkilerin içeriğine bakarak  bu tepkilerin  halkın muhafazakar yapısı üzerinde yapacağı olası tahribatı hesaplayarak söylenen ne kadar garip olsa bile, sonuçta onu karşı çıkanların aleyhinde  kullanacakları varsayımıdır.

Diğer konu ise ; kendilerine oy verenlere belediye hizmetinin öncelikle getirilmesi ise bir sır değildir, üstelik bundan doğal bir şey olamaz, size karşı sadakatsizlik yapmış birine ilgi göstermemeniz ne kadar normalse, Ortadoğu coğrafyasındaki politikacı tiplemelerine baktığınızda, kendisine  oy vermeyen kesime hizmetin öncelikli götürülmemesinden daha doğal ne olabilir ki ? Çünkü o kişiyi iktidara getirenlerin beklentilerin öncelikli olarak karşılanması oldukça akla yakın değil midir?  Sonuç olarak görüşünü bu şekilde dile getiren belediye başkanı son derece mantıklı bir şey söylemiş aslında. Üstelik ona oy vermeyen halka  onların da çok iyi bildiği gibi  “Önce can sonra canan” diye bir sözün olduğunu hatırlatmak gerekir.

 Bir diğer haber ise ;  muhafazakar bir partiye daha büyük bir çoğunlukla oy vermiş bir kentteki tesisin bundan sonra alkollü içki satan yerlere ekmek verilmeyeceğinin bir haber olarak sunulması yine çok önemli değildir,çünkü bunun tersinin olması  belki ilgi çekici olabilirdi ama  bunun bilinmesinin ne gibi mesajlar içerdiği üzerinde durmak gerekir. Yani kendilerine oy vermeyen kesimin başına geleceklerinin bu şekilde dile getirilmesi gerçeğidir asıl haber olması gereken.

Görüldüğü gibi meseleler çok karmaşık değildir ama karmaşık olan şey ; olan biteni militan bir bakış açısıyla değerlendirip hayal kırıklığına uğradığınızı iddia etmektir. Demokratların en büyük yanlışlarından biri belki de budur. Belirli semtlerde belirli standartlarda yaşarken her yıl zafer bayramlarda 10.yıl marşını söyleyerek ya da sağda solda birbirlerine ağlanıp sızlanarak toplumsal meselelere çözüm aramaları ve bulamadıklarında ise- işte şöyle yaptılar, böyle yapacaklar, sonumuz karanlık söylemleri ile yine derin bir  hayal kırıklığı içinde çözüm aramaktan uzaklaşmalarıdır.

 Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, kayda değer sanatsal ve bilimsel becerileriniz yoksa var olduğunuzu dile getirmenin en kolay yolu gerçekten havaya bir takım başı sonu belli olmayan ve polemik yaratmaya  çok uygun şeyler savurmak oluyor.  Ama bundan daha kötüsü ise kendini ortaya koyma çabasının daima ölümcül sonuçlar yaratabileceği gerçeğidir.  

Gerçi bu tarz şeyler üzerinde konuşmak bende biraz devenin sırtının neden eğri olduğunu sormaya  eşdeğer bir endişe yaratsa da  zaman içinde unutulacak insan tipleri  ve olayları ile ilgilenmediğimi özellikle belirtmeliyim. Elbette olan biteni izliyorum ama olayların kahramanlarına baktığım zaman beni asıl şaşırtan şey ; bazen sıradan insanların tesadüf eseri bazı mevkilere gelmeleri gerçeği bir yana , bazılarının;  örneğin bir taksi şoförü, bir manav veya bakkal ya da bir apartman görevlisi ile konuştuğumda onların zeka ve  daha fazla sorumluluk isteyen görevleri çok daha fazla hak ettiklerini düşünüyorum; bununla birlikte, bu durumu deneyimlemek benim açımdan, hayatın varsayımlardan ve beklentilerden örülü olduğunu ancak  çoğu zaman tesadüflerin belirleyici olduğu  tezine çok iyi uyduğunu görebilmeme yardımcı oluyor. Sanıyorum bir başka konu ise, bazı insanların olağandışı yetenekleri ve zekaları ile devlet yönetimine talip olmamalarının nedeni ancak kendilerini gereğinden fazla küçümsemeleri olsa gerek.

Şimdi biraz tuhafa gelebilir ama yukarıda verdiğim üç haber başlığına bakarak söyleyeceğim şeyi eşleştirmeye çalışalım. Bana göre çevremdeki hemen herkes yanlış bir iş yapıyor, üstelik yanlış iş yapmakla kalmıyorlar bir de yanlış eş de seçmiş olmalılar. Büyük olasılıkla yanlış iş yaptıkları için yanlış eş seçmeleri birbirine bağlı iki olgu gibi gözüküyor. Ama mutlu ve sağlıklı olabilmek için bunlardan mutlaka en az biri doğru olmalıydı; öyle olmadığı için  verdikleri kararların çoğu da yanlış olabiliyor ve sonuçta yanlış hayatların yaşandığı bir toplum ve ülkeden söz ediyoruz.

Bir kişiyi tanımak isterseniz bunun kriterlerinden biri de onun hedefinin ne olduğuna bakmaktır. Bu noktada kanımca medya içinde de yanlış noktalarda olan kişiler; durumun gerektirdiği  polemiklerden yararlanarak bir medya kahramanı ya da günah keçisi haline getirildiler. Şimdi bu insanlar haklı çıkmak adına birbirlerine saldırıyorlar. Bu doğru değildir, önemli olan haklı olmak meselesi değildir, önemli olan adil olabilmektir ve zor olan da budur.
Ama şimdi adil olmak bile dünyanın son erkek kuzey beyaz gergedanı olan 'Sudan' ı geri getirmiyor. Çünkü yaşlılık nedeniyle yaşamını yitiren Sudan isimli gergedanla birlikte teorik olarak kuzey beyaz gergedanlarının soyu tükenmiş oldu. Kimbilir, aslında herkes için haber değeri taşıyan anlamlı bir başka gerçek de  buydu.