Meteoroloji uyardı!

'Aman arabanızı koruyun!' diye...
Uyarı tüm Marmara Bölgesi ile İstanbul'u kapsıyordu.
Bir anda herkes sokağa fırladı...
Halley Kuyruklu Yıldızı'ndan sonra ilk kez İstanbul halkı sokak arası konuşmaları ile yorgan, battaniye, seccade ne varsa sarıldı ve arabasına sardı.
Mal canın yongasıdır, sözünün doğruluğu de ortaya çıktı.
İstanbul'dan sosyal medyaya yansıyan fotoğrafları görünce aklıma gelenlerden biri de Refik Halit Karay idi...
Gözleme dayanan eserlerinde, tasvirler, portreler, benzetmeler kullanarak, sade, akıcı dili, güçlü tekniği ile 20. yüzyıl romancıları arasında seçkin bir yere sahip olan Refik Halit Karay, İstanbul'u bütün renk ve çizgileriyle yansıtarak Türkçeyi ustalıkla kullanmıştı.
Aradan çok yıllar geçti.
Ama İstanbul yine aynı İstanbul...
Neden mi?
İşte gördük, bir söylenti sonrası halkın inançlarını ve bu yüzden yaptıklarını...
Aslında şaşmamak lazım bu duruma...
Ya aklımızdan bir şeyler eksildi ya da 'Böylesi daha iyi' diyerek, söylentilere inanmaya devam edeceğiz...
Seçim öncesi ve sonrasında da benzer olaylar ve söylentilerle karşılaşmadık mı?
Türk Edebiyatı'nda ilk defa Anadolu'yu tanıtan eserleri ile ismini duyurmuş, yergi ve mizah türündeki yazıları ile de ün yapmış Karay'ı bir yana bırakarak, Halley'den söz edeyim:
Halley kuyruklu yıldızı, her 75–76 yılda bir görünen kuyruklu yıldız. Halley çıplak gözle görülebilen tek kısa periyodlu kuyruklu yıldız.
Ek olarak, yörüngesini insan ömrü içerisinde tamamlayan çıplak gözle görülen tek kuyruklu yıldızdır.
Son günberi 9 Şubat 1986'dır, öngörülen bir sonraki günberi ise 28 Temmuz 2061 olarak açıklandı.
Tabii ki meteoroloji tarafından...
Asıl merak ettiğim nokta şu:
Acaba şu dolu istanbul'a değil de, izmir'e yağacak denilseydi, biz ne yapardık?
Yorgan döşek sokaklara fırlar araçlarımızın üstünü örterek, tuhaf görüntülerle dünyaya rezil mi olurduk, yoksa Allah'a mı sığınırdık?
Yaşamadan görmek imkansız!
Arabaların üzerindeki yatak ve yorganları gördükten sonra şimdi de aklıma son günlerde reklamı bol yapılan 'Akıllı yatak!' geldi...
Söylenen şu;
Akıllı yatak ile uykuya bağlan!
İtalyanlar araştırmış:
Uyku alışkanlıklarını analiz ederek kaliteli bir uyku için kişiye özel öneriler sunan akıllı yatak sistemini geliştirmişler, teknoloji ile konforu yatağa uyarlamışlar.
Buna göre; uyku sırasında solunum hızı, kalp atışı, kas hareketleri, vücut ısısı, yatış pozisyonu ve uyku süresi gibi farklı kriterlere göre hem yatağın açısını hem de ortamdaki ışığı, sıcaklığı ve gürültü seviyesini en uykun konuma getiriyorlarmış...
Anti horlama sistemine de sahip olan yatak, sensörleri sayesinde kullanıcının horladığını algılayarak, yatak pozisyonunu otomatik olarak değiştiriyormuş...
Dahası var:
'Reading' modu ile uyumadan önce bir şeyler okumak isteyenler için en rahat şekli alan yatak, farklı renkte ortam ışığı seçenekleriyle de yatak odasında terapi etkisi sunuyor.
Merak ediyorum; acaba bu yatak bizi ve arabalarımızı şu dolu denen afetten korur mu?
Dolu yalnız bizim değil ki, üreticimizin de sıkıntı ve sorunu...
Ama en güzeli ne biliyor musunuz?
Yetkililerin arada güneşe, yağmura, dolu ve sele karşı 'Tedbirinizi alın!' demelerine tuhaf buluyorum....
Hadi 'doluya' karşı çareyi yatakla, çarşafla halı ile bulduk ta, güneş konusunda da benzer uygulamayı yaptık, ya sel felaketini nasıl karşılayacağız?
Kentlerin içinde tepeler mi oluşturacağız?
Bu arada İstanbul'da yine bir uyarı yapıldı;
Şiddetli sağanak yağış var, sel felaketine karşı tedbirinizi alınız!
30 bin Suriyeli Türkiye'nin geleceği için oyunu kullandı, 30 bin İstanbullu ise 'özgürlük' diyerek İzmir'e geldi...
Sel'den kaçmak isteyenler de İzmir'e gelebilir!

HAFTANIN HABERİ

YKS'de son hafta bu önerilere kulak verin

Hafta sonunda gerçekleştirilecek YKS öncesinde adaylara tavsiyelerde bulunan uzmanlar, sınavdan bir gün önce ders çalışmanın bırakılması gerektiğini söylüyor.
Sınav yerinin mutlaka önceden görülmesi gerektiğini belirten uzmanlara göre, adaylar en iyi bildikleri konudan başlamalı ve sadece kitapçığına odaklanmalı.