Türk fizikçi ve gökbilimcileri uluslararası bir ekiple, Neptün Gezegeni'nin ötesindeki cüce gezegen Haumea'nın halkası olduğunu keşfetti.
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ozan ÜNSALAN'ın içinde bulunduğu ve ülkemizden TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (Dr. Tuncay ÖZIŞIK, Orhan ERECE, Doğan Tekay KÖSEOĞLU), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ulupınar Gözlemevi (Prof. Dr. Osman DEMİRCAN, Yard. Doç. Dr. Doğan KÖSEOĞLU, Araş. Gör. Dr. Afşar KABAŞ, Araş. Gör. Çağlar PÜSKÜLLÜ), Adıyaman Üniversitesi Fizik Bölümü (Doç. Dr. Eda SONBAŞ, Nazlı KARAMAN), Erzurum Atatürk Üniversitesi Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezi (Doç. Dr. Cahit YEŞİLYAPRAK, Mohammad SHAMEONI NIAEI, Onur ŞATIR, Yavuz GÜNEY), Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Gözlemevi'nin (Selami KALKAN) de içinde yer aldığı uluslarası bir araştırma ekibi ile yapılan ortak gözlem sonucunda, Neptün Gezegeni'nin ötesindeki cüce gezegen Haumea'nın bir halkası olduğu keşfedildi. Bu gözlemin sonuçları ise 12 Ekim 2017 tarihinde Nature adlı uluslararası dergide bir makale ile bilim dünyası ile paylaşıldı.

Neptün Gezegeni'nin ötesinde, bilinen 4 cüce gezegen bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla Plüton, Eris, Makemake ve Haumea olarak adlandırılmışlardır. Neptün gezegeninin ötesinde yer alan bu 4 cüce gezegenden, özellikleri en az bilineni Haumea'dır. Yalnızca Haumea'nın basık ve elipsoid biçiminde olduğu ve çok hızlı döndüğü bilinmektedir. Bir gök cisminin bir başka gök cismi tarafından örtülmesi sırasında, örten gök cisminin bazı fiziksel özellikleri belirlenebilmektedir. Böyle bir örtülmenin Dünya'daki bir çok teleskop ile farklı gözlemevlerinden aynı anda yaklaşık 1,5 dakikalık bir süre boyunca izlenmesi sonucunda, özellikleri çok az bilinen Haumea cüce gezegeninin bazı fiziksel özellikleri ortaya çıkarılmıştır. Bu özelliklerden en göze çarpanı ise, "Haumea'nın bir halkası olduğunun ilk kez" belirlenmesidir.

Türk fizikçileri ve gökbilimcilerinin de yer aldığı uluslararası bir ekiple birlikte, İspanya'daki Endülüs Astrofizik Enstitüsü (Institute of Astrophysics of Andalucia-IAA-CSIC) tarafından yürütülen bir işbirliği çerçevesinde bu cüce gezegenin halkasının varlığının keşfine ülkemizden de katkı sağlanmış ve bu ortak keşif, 12 Ekim 2017 tarihinde Nature dergisinde bir makale ile bilim dünyasına duyurulmuştur.

Neptün gezegeninin ötesindeki gök cisimlerinin çalışılması, küçük boyutları, düşük parlaklıkları ve oldukça uzak olmaları nedeniyle oldukça zordur. Bu konuda oldukça yararlı ve etkili bir yöntem, bunların bilinen bir yıldızın önünden geçerken o yıldızdan gelen ışığı örtmeleri sonucunda yapılan gözlemlerdir. Daha önce Plüton, Eris ve Makemake cüce gezegenlerinde başarıyla uygulandığı gibi, bu yöntem gökbilimcilere, incelenen gök cisminin "boyutları, şekli ve yoğunluğu" gibi bazı fiziksel özellikeri ortaya çıkarmakta yardımcı olur.

Uluslararası ekibin başında bu geçişin gözlenmesi ile ilgili çalışmayı yürüten, Endülüs Astrofizik Enstitüsü araştırmacısı José Luis Ortiz şunları söylemiştir:
"Haumea'nın 21 Ocak 2017 tarihinde, belirli bir yıldızın önünden geçeceğini hesapladık ve Avrupa'nın değişik yerlerinden bu geçişin gözlenebileceğini öngördük. Bu sayede, çok yüksek duyarlıkla, Haumea'nın şeklini ve boyutlarını belirleyebildik. Gözlem sonucunda, daha önce bilinenin aksine Haumea'nın daha büyük boyutlarda olduğu ve yüzeyinin, bilinenden daha az yansıtma yaptığını keşfettik. Bir diğer özelliğinin ise, yine daha önce bilindiğinin aksine daha az yoğun bir yapıya sahip olduğuydu. Tüm bu özellikler Haumea hakkında yanıtlanması beklenen birçok soruya yanıtlar niteliktedir."

"Haumea, Güneş'in çevresinde 285 yılda bir dönmektedir ve şu anda Güneş'ten, Dünya'nın olduğundan 50 kat daha uzaktadır. Kendi ekseni etrafında bir dönüş yapması 3,9 saat (234 dakika) almaktadır (4 saat = 240 dakika). Tüm Güneş sistemimize yer alan ve uzunluğu 100 km'den büyük cisimler arasında, hepsinden daha kısa bir sürede dönmektedir. Bu dönüş hızı sayesinde boylamasına uzayıp bir (ragbi) rugby topu gibi şekil almıştır. Yayınlanmış son veriler, Haumea'nın uzun ekseninin 2.320 km uzunlukta olduğunu göstermektedir. Bu değer Plüton cüce gezegeni ile hemen hemen aynı olup tek farkı Plüton gibi bir atmosferinin olmayışıdır."


Neptün ötesinde 'halkası olan ilk cisim'

Endülüs Astrofizik Enstitüsü'nden Pablo Santos-Sanz ise şunları söylemiştir:
"Beklenmeyen ve en ilginç olan şey ise Haumea'nın bir halkası olduğunu keşfetmemizdi. Birkaç yıl öncesine kadar yalnızca dev gezegenlerin halkalarının olduğunu biliyorduk. Daha sonra ekip olarak Jüpiter ve Neptün arasında iki küçük gök cismi keşfettik. Bu gök cisimlerinin de, sürpriz bir şekilde etraflarında yoğun halkalar olduğunu belirledik. Şu anda ise Neptün ötesinde, bu iki gök cisminden çok daha büyük ve çok farklı genel özellikler sergileyen ve halkaları olan başka gök cisimleri de keşfedilmiş oldu. Haumea ile ilgili elde ettiğimiz sonuçlara göre, Haumea'nın ekvator düzleminde yer alan halkayı oluşturan donmuş parçacıkların, Haumea'nın kendi ekseni etrafında dönüşünden 3 kat daha yavaş bir hızla döndükleri keşfedilmiş oldu. Bu durumun, Haumea'nın en büyük uydusu olan "Hi'iaka" uydusunda da aynı şekilde olduğu bilinmektedir."

José Luiz Ortiz son olarak şunu eklemiştir:
"Bu halkanın nasıl oluştuğuyla ilgili olarak birkaç farklı olası açıklama vardır. Örneğin, bu halka başka bir cisim ile çarpışma sonucunda veya bu cüce gezegenin yüksek hızdaki dönüşü sebebiyle, yüzeyinde bulunan maddelerin dağılması sonucu oluşmuş olabilir. Bu gözlemle ilk defa Neptün ötesindeki bir cismin halkası olduğu keşfedilmiştir ve bu durum daha önce sanılanın aksine Güneş sistemimizde olduğu gibi diğer gezegen sistemlerinde de halkaların var olabileceğini ortaya koymaktadır."

Doç. Dr. Ozan ÜNSALAN ise son olarak şunları söylemiştir:
"Böyle bir keşfin, Neptün ötesindeki gök cisimlerinin araştırılması ile ilgili çalışmaların önünü açacağını düşünmekteyiz. Türkiye'de bu alanda çalışan Fizikçi ve Gökbilimciler olarak, Haumea'nın 1,5 dakikalık geçişi için teleskoplarımızı gökyüzüne çevirdik ve önemli sonuçları birlikte elde ettik. Elbette bu tür çalışmalarda, disiplinlerarası çalışmanın önemi büyüktür. Bizler, Fizikçiler ve Gökbilimciler olarak işbirliğinin ne kadar önemli olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyoruz. Fizik ve Astronomi alanında ülkemizde yapılmakta olan bu türlü çalışmaların hızla arttığının da bilinmesi gereklidir. Gelecek nesillerimiz Fizik, Astronomi vb. Fen Bilimleri alanlarında ne kadar yol katederlerse o kadar başarılı olacağımız ve adımızın duyurulacağı gayet açıktır."

Kaynak: Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ozan ÜNSALAN