Kültür ve Turizm Bakanlığı, Giresun'un Çanakçı İlçesi'ne bağlı Kuşköy Köyü yöresine özgü, 500 yıllık tarihi geçmişe sahip 'kuş dili' olarak da bilinen ıslıkla haberleşme yöntemini, UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası' listesine aday göstermişti. 'Kuş dili'nin, eğlence unsuru taşımadan değer görmesi ve korunması, genç kuşaklar tarafından öğrenilerek günlük hayatta kullanımının sağlanması amaçlanan bu başvuru sonuçlandı.

Arazinin dağınık ve engebeli oluşu nedeniyle Karadeniz'in bağrında 500 yılı aşkın bir süredir kullanılan ıslıkla haberleşme yöntemi, UNESCO tarafından geçtiğimiz günlerde, Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne dahil edildi. Karar bölgede büyük bir sevinçle karşılanırken, Kuş Dilini Tanıtma Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Şeref Köçek, "Bu karar sadece bizim için değil Giresun ve Türkiye için de iyi oldu. Bundan sonra bu kültürü korumak ve yaşatmak daha kolay olacak" dedi. Köçek, kuş dilinin yok olmaması için Giresun ve İstanbul'da kuş dili kursu açacaklarını söyledi.

Kuş dili, asırlardır Doğu Karadeniz´in başı dumanlı dağlarının sarp yamaçlarında yankılanıyor. Uzağı yakın ediyor.
Gönülleri yakın ediyor ki, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Safahat'ın Yedinci Kitabı 'Gölgeler'in içerisinde yer alan 'Gece' adlı şiirinde; 'Ezelden âşinânım ben, ezelden hem-zebânımsın' diyor. 'Zebân' yani dilimsin, aynı dili konuşanımsın diyor.
Aynı dili konuşmak...
Bunun sınırları nereye varıyor diye düşünüyor insan. Hatırlarsınız, son günlerini yaşadığımız bu yılın başında TRT, Türkiye'nin ve dünyanın son yarım asrına tanıklık eden dev arşivini, halka ve yayıncılık dünyasının kullanımına açmıştı. Dijital ortama aktarılan arşive üyelik gerektirmeden ve ücretsiz olarak internet üzerinden ulaşılabiliyor. Arşive girince dikkatimi en çok çeken şey, mikrofon uzatılan sokaktaki sıradan bir vatandaşın bile dilimizi çok akıcı ve düzgün kullanması, kullanmaya gayret etmesi oldu. TRT programlarına konuk olan sanatçılarımız, özellikle Zeki Müren dilimizi öyle güzel öyle düzgün kullanıyor, Adile Naşit çocuklara masal anlatırken öyle bir inceltiyordu ki dilin kumaşını hayran kalmamak elde değil..

Bugün ise küçük istisnalar dışında aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Aynı dili konuşanların sayısı öyle az ki. Topluma örnek olması gereken siyasetçilerimizin, sanatçılarımızın kullandığı dil sokaktaki vatandaşımızı bile utandıracak, yüzünü kızartacak cinsten. Maalesef dilimizin aşina olduğumuz o derinliği, güzelliği yanlış ve özensiz kullanımlarla hızla yitiriliyor. Her şey hızla sığlaştırılırken, aşina olduğunuz, hem-zebânımsın diyebildiğiniz insanlara iyi bakın.