'Sana kitap hediye edeni unutma, sana kitap okuyanı ise hiç unutma...' Sanırım 'Yedi Güzel Adam' dizisinde duymuştum bu sözleri ve 'Kitaplar benim düş cennetlerimdir' diyen Yaşar Kemal'i düşünmüştüm.
Güzel atlara binip giden o güzel adamın da dediği gibi; birine bir kitap hediye etmek bir düş cenneti hediye etmekle eşdeğer. Onu yeni bir yolculuğa davet etmek, ben geçtim bu yoldan çok güzeldi, gel sen de geç, benim gördüklerimi sen de gör, hayatın ışığını paylaşalım demek...  

Geçtiğimiz günlerde Bornova Belediyesi, Metro A.Ş. ve Egeli Gezginler Derneği işbirliği ile metro yolcularına 600 kitap dağıtıldı. Öğrencilerin oluşturduğu Okur Gezer Takımı, Bornova Evka 3'ten metroya binen vatandaşlara unutmayacakları bir sürpriz yaptı. Ellerinde kitaplarla metroya binen gençler bağış yoluyla gelen 600 kitabı yolculara hediye etti. Öğrenciler metrodaki boş koltuklara da birer kitap bırakarak bir durak sonra binecek yolculara bizi unutmayın mesajı verdi.

İzmir'de bu tür etkinliklerle karşılaşma ihtimali her zaman yüksektir. Çünkü bu şehirde, nikâh şekeri yerine Nutuk dağıtılır. Vapurla karşı kıyıya geçerken bir güler yüz ansızın bir kitap uzatabilir... Bu kent, burada yaşayan insanlar bir an olsun unutturmaz kendini. Bazen bir kitapla yapar bunu, bazen sıcacık bir günaydınla.

Bornova Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen bu etkinlik 3 yıl önce yazdığım 'Her kitap bir bilet neden olmasın?' başlıklı köşe yazımı hatırlattı.
O günkü yazımda, 'Vatandaşların yılda ortalama iki kitap okuduğu belirlenen Brezilya'da okuma oranını artırmak için hükümet, metro bileti yerine geçecek kitap dizisi hazırlamış. Ülkenin en büyük yayınevlerinden biriyle yapılan anlaşma sonucu, kitaplar metro bileti gibi kullanılabiliyor. Rahat taşınabilmesi için ince ve küçük boyutlarda olan 10 kitaplık bir dizi hazırlanmış. Her bir kitaba bir barkod yerleştirilerek 10 adet ücretsiz metro giriş bileti tanımlanıyor. İş bununla da bitmiyor. 10 kez geçiş yaptıktan sonra internetten bu barkodlara yeniden kredi yüklenebiliyor. Böylece kitap hediyeleşmesinin de artması hedefleniyor.
Buna benzer bir uygulamayı ülkemizde hayata geçirmek çok zor olmasa gerek. Mesela 'Yaşayan şehir, yaşanacak şehir' sloganının hakkını veren İzmir, bu güzel uygulamaya öncülük edebilir. Her gün binlerce İzmirlinin kullandığı toplu ulaşım sistemi için Brezilya'da olduğu gibi bilet yerine geçen kitaplar dizisi hazırlanabilir. Teklif götürüldüğü takdirde hiçbir yayınevi böyle bir uygulamaya hayır demez.' demiş, 'Her kitap bir bilet neden olmasın?' diye seslenmiştim. Sesime ses veren olur mu bilmem ama şimdi bir kez daha sesleniyorum. 'Her kitap bir bilet neden olmasın, olamaz mı?'