Bugün takvimlerde 2017'in son günü. Kimi acı kimi tatlı birçok anıyla hatırlayacağız 2017'yi. Geleneksel olarak, her yeni yılın sağlık, başarı, şans ve hayalini kurduklarımızı getireceğini umut eder ve dileriz. Bu yıl da gelen tebrik mesajları bu temennileri paylaşıyor. Peki ama 2018 gerçekten bize ne getirebilir?

Bana göre ülkemizin ve dünyanın en büyük ihtiyacı barış kavramının güçlenmesi. Barış kavramının güçlenebilmesi ve tüm dünyada barışın güç kazanabilmesi için olmazsa olmaz koşul hoşgörü olmalı. Son yıllar hem yurt içinde, hem de dünya siyasetinde güç kaybeden bir sıfat 'hoşgörü.' Yaşam görüşü farklılıklarından başlayıp etnik ayrımcılıklara, din tabanlı terör eylemlerinden tutun mezhepsel savaşlara kadar dünyada ne kadar gözyaşı varsa sebebi hoşgörünün yetersiz olması. Kendinize bir sormanızı rica ediyorum. Farklılıklara ne kadar tahammülünüz var. Eğer bunda ne kadar cimriysek, barış ve mutluluğa o kadar uzak olacağımızı kabul edebiliriz.

Yılın son günlerinde bile milyonlarca kişinin ülkeyi yönetmeleri için oy verdikleri partilerin liderlerinin söylemlerine bir bakın. Bir alternatif olmalı. Barışa ve mutluluğa hedef koyacak yeni söylemler lazım. Kavgaya teslim olmamak için gerekirse kavga etmek lazım belki de. Hoşgörü, asla bir vurdum duymazlık ve teslimiyetçilik değildir aslında. Hoşgörü, kendini ve haddini bilerek uzlaşı aramaktır. Siz de yorulmadınız mı, aynı posta koymalarından, aynı rolleri oynamaktan yorulmayan, bıkmayan siyasetçilerden? 2018'de en çok değişime ihtiyacımız var. Kendimizi değiştirmeye, ülkemizi değiştirmeye, dünyayı değiştirmeye.

İnsanoğlu tarih boyunca çok acılar yaşamış. İşin garip yanı, bu acıların büyük çoğunluğu insan kaynaklı. Bu acıları yaşatanların büyük motivasyonları, kendilerini farklı algılayıp, her türlü zalimliği ve acımasızlığı kendilerine hak görmeleri. Onlara iyiliği ve erdemleri getirdiklerine inandıkları değişmez kimlikler, başkaları için kan ve gözyaşı haline gelmiştir. Yani, bir anlamda, yetsin artık diyorum. Bir Ahmet Kaya şarkısında söylediği gibi, uzatın ellerinizi artık, uzatın helalleşelim. 2018 yılı için benim de dileğim bu olsun.