Son yıllarda, daha doğrusu aylarda, alışık olmadığımız sözcükleri duyuyoruz...
Daha doğrusu bazıları ağzından düşürmüyor. Örneğin; eğitimden tutun da enerjiye kadar bir 4-0 lafı aldı başını gidiyor. Hadi bunu geçelim;
Disiplinler arası iletişim, eğitim modelleri, sentez toplantıları gibi hemen her gün bir de karşımıza sivil platformlar çıkıyor.
Üç beş kişi bir araya geliyor ve insanın hoşuna gidecek bir sözcüğü başa alarak bildiri yayınlamaya başlıyor. Sanıyorsunuz bir dernek kadar güçlüler...
Hiç alakası yok!
Bir işte, bir merkezde dikiş tutturamayanlar, ya da bir şekilde birilerinden daha çok belediyeler, kamu kuruluşları ya da işadamlarından yararlanmak isteyenler, maddi beklentileri olanlar bu işe gönüllüler...
Siz hiç 'geçim sıkıntısı çeken' on binlerin, milyonların bunların içinde olduklarını gördünüz mü?
Aslında 'dernek' kurmak çocuk oyuncağı kadar basit, ama işi resmiyete dökmek istemiyorlar. Böylece foyaları ortaya çıkacak.
Örgütlü olmak her zaman için önemli...
Ama bunlar yanlarında da, arkalarında da, aklı başında gerçek gönüllü bir kişi bulamadıkları ya da bulamayacakları gerçeği var. Bir ara kuşaklar arası (x,y,z) modeli ortaya çıkmıştı. Ve birçok kişi bu işten, paralı seminerler, konferanslar vererek epey para kazandılar. Çoğunu dinledim...
Zaten anlattıkları hep 1980 sonrası...
Ya önceki devirler?
Matematiği bize bir türlü sevdiremedikleri için (x,y.z) de tutmadı. Ama bir de gerçek gönüllüler var...
Bunlar saygı görüyorlar, çalışmaları da hepimizi ilgilendiriyor. İşte ben de, İGİAD'ın, Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği'nin bir çalışmasından, 2018 Yılı İnsani Geçim Ücreti (İGÜ) bilgilendirmesinden söz edeceğim...
Sadece belirli medya kuruluşlarının içinde bizim de bulunduğumuz bilgilendirme toplantısının özetini anlatayım:
Bu arada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum: Araştırma sonuçları; bilim adamları tarafından açıklanırken, yetkililer için sadece öneri şeklinde sunuluyor. İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan, araştırma sonuçlarının paylaşıldığı toplantıda, İGİAD'ın hak eksenli bir iş hayatı ve helal kazancın adil paylaşımı çerçevesinde çalışanların onurlu bir yaşam sürdürebilmeleri için 15 yıldır insani geçim ücretini belirlediğini aktardı.

En ciddi çalışma

İGİAD İnsani Geçim Ücreti (İGÜ) Tespit Komisyonu, her yıl Aralık ayında yaptığı bir araştırma ile Türkiye'de farklı bölgelerdeki ailelerin geçinebilmesi için gerekli olan asgari ücret seviyesini tespit ediyor. İGÜ, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İstatistiki Bölge Sınıflaması'nda yer alan 12 farklı bölge için yapılmaya başlandı. Ortalama büyüklükte bir hanenin aylık insani geçim maliyetinin hesaplanmasından hareketle yapılan bu araştırma, bir ailenin; gıda, giyim, konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar, mobilya, ev aletleri ve ev bakımı, sağlık, ulaştırma, haberleşme, eğlence ve kültür, eğitim hizmetleri ve sair harcamalarını içeriyor. TÜİK tarafından üretilen veriler kullanılarak yapılan hesaplamalara göre, işverenlerin İstanbul'daki bir işgörene ailesini geçindirebilmesi için asgari olarak aylık toplam 2385 TL (prim, ikramiye, yardım vb. yan ödemeleri dâhil) ödemesi gerekiyor. Tespit edilen İGÜ rakamı, SGK, vergi ve devlet tarafından karşılanan eğitim giderlerini içermiyor. İGİAD, bu rakamı, iş görene verilmesi gereken insani geçim ücreti tutarı olarak işverenlere tavsiye ediyor. Her bölge için farklı ücretlerin belirlendiği çalışmada, Türkiye ortalaması fiyatlarla hesaplanan İGÜ 1857 TL'dir.

Kurucuları arasında...

İşgörenlere ödenen asgarî ücreti, toplumsal dayanışma ve refah seviyesi açısından önemli bir gösterge olarak kabul eden, kurucuları arasında işverenlerin yanı sıra işgörenlerin de olduğu İGİAD, yürürlükte olan asgarî ücret seviyesinin daha da yukarılara çekilmesi gerektiğini düşünüyor. Bu konuda işverenlerin daha duyarlı olmaları konusunda çağrıda bulunan İGİAD, İGÜ sayesinde çalışanların ücretlerinin sürekli iyileştirilmesini amaçlıyor. İGİAD, iş dünyasına alternatif olarak sunduğu ve reel rakamlarla hesaplanan İGÜ'yü pratikte uygulanması ya da uygulama yönünde gayret gösterilmesi için tüm işverenlere tavsiye ediyor. Ayrıca, işverenlerin bu ücret seviyesini işletmelerinde uygulayabilmeleri için de hükümetin işgören maliyetini işveren lehine çevirecek düzenlemelerde bulunması gerekmektedir. Bölgesel asgari ücrete geçilmesi önem arz etmektedir.  

Çalışanların aleyhine...

Özetle ileri bir yöntemle yapılan analiz sonucu şu görüş ortaya çıkıyor: 'Gelir dağılımındaki adaletsizliğin çalışanların aleyhine hızla bozulduğu günümüzde, krizlerden en fazla etkilenen ve gelir kaybına uğrayan kesim olan iş görenlerin, emeklerinin karşılığı almaları gereken insani geçim ücreti, işverenler için bir lütuf olmayıp hakkın kendilerine teslimidir. Temel hak ve hürriyetler kadar çalışanlar açısından onurlu bir yaşam sürdürebilmek için emeklerinin karşılığı almaları gereken insani geçim ücreti de bir haktır.'
Şunu da unutmayalım: İnsani geçim ücretinin işletmelerde uygulanması maliyet artışı getirmez, aksine verimliliği ve bereketi artırır.

DİP EKSPRES

Dünyanın en büyük deniz uçağını imal etti


Son yıllarda, tekrar kullanım alanı çeşitlenen ve yaygınlaşan deniz uçaklarının en büyüğü, Çin'de üretildi. 'Kunlong' da denen AG600 modeli uçak, Zhuhai'de ilk uzun uçuşunu gerçekleştirerek 1 saat boyunca, 3000 m yükseklikte uçtu.
Kanat genişliği 38,8 m, uzunluğu 39,6 m olan araç yaklaşık olarak bir Boeing 737 modelinin formatına sahip.
Uçak Çin içinde değişik işlevlerde kullanılacak; bunlar arasında kurtarma çalışmaları, yangın söndürme ve denizde gözlem faaliyeti de olacak. Ayrıca, uçak denize, 2 m boyunda dalgalar varken bile inme kabiliyetine sahip.
Çin'de bu yerli yapım deniz uçağı, bir tür dönüm noktası olarak algılanıyor; çünkü aracı oluşturan tüm parçaların %98'i tamamen Çin üretimi.