Değerli okuyucularım, öyle bir çağda yaşıyoruz ki, dünyanın her tarafı bir sorun yumağı. Biz kendi dertlerimizle uğraşırken etrafımızı da göremez olduk. Nasıl dertlenmeyelim ki? Her gün gelen şehit haberleri yüreğimizi dağlıyor. Haklı nedenlerle bazı kayıpları da göze alarak, Afrin'e girdik. Geçen gün, bir günde kaybettiğimiz 12 vatan evladı, harekat başladığından beri verdiğimiz 32 şehidimiz yüreğimizi dağlamaya devam ediyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor derler, biz hepimiz yanıyoruz ama, bir de geride kalan acılı ana, baba, eş, babasını göremeden büyüyecek çocuklarımız? Bize dost diye görünmeye çalışıp, kuzu postuna bürünmüş düşmanlar. Dilerim kısa zamanda bu badireyi de atlatırız.
***
Televizyonlar çatışma haberlerini dizi film gibi verirken, biz evimizde rahat koltuğumuzda izliyoruz. Onlar biz rahat edelim diye orada mücadele edip vatan için canlarını verirken, bazılarımız artık kanıksamış, duyarsızlaşmış. Sanki film seyreder gibi seyrediyor. Yaşadığımız günlük hayat da bir şey yokmuş gibi umarsızca devam ediyor. Aslında tüm dünyada eskiyi aratan bir insan yapısı oluşmaya başladı.
***
Eskilerde küçük büyük evlerde kalabalık bir aile yapısı vardı. Dedeler, neneler, çocuklar, torunlar bir arada yaşardı. Herkes biribirinden bir şeyler alırdı. Artık tüm dünyada birçok insanın büyük evleri var. Bizde de TV reklamlarında, dizilerde bu büyük evler özendiriliyor. Ama gerçek şu ki; evet büyük evler var ama içini dolduracak insan yok. İnsanlar yalnız. Bu insanlarda da ilişkiler bir sürü kaygı içinde eskisi gibi değil, artık büyük aşklar eski filmlerde var. İnsanlar iletişim araçları ile artık gezegenlerdeki dağları vadileri biliyor ama maalesef eskisi gibi komşuluk, dayanışma, yardımlaşma yok. Hatta büyük apartmanlarda oturanlar çoğu komşularını bile tanımıyor. Sosyal medya aracılığıyla bazılarının binlerce sanal arkadaşı var. Ama üzüntüsünü, sevincini paylaşacak, zor zamanlarda başını omuzuna dayayacak gerçek dostları yok.
***
Dünyada birçok insanın makam, mevki, rütbeleri var, bazılarının çok da parası var ama sağduyusu, barışçıl duyguları yok. İnsanların zeka düzeyleri arttı ama duyguları köreldi. Bilgi çoğaldı, bilgelik azaldı tüm dünyada. Bazı ülkelerde alkol tüketimi, su tüketiminden fazla. Yalnızlıklarını onunla unutmaya çalışıyorlar. Tıp tüm dünyada büyük aşamalar kaydetti, neredeyse ölümsüzlüğü bile bulacaklar. Dünya geneline bakacak olursak ileri tıp var ama sağlık yok.
***
Dünya nüfusu giderek artıyor. Artan nüfusla beraber ekonomik dengeler gelir eşitsizliğini de doğuruyor. Hele uzaklarda yaşayan bazılarının bitmeyen para, güç, iktidar hırsları özellikle bulunduğumuz coğrafyada sürekli kan ve gözyaşına neden oluyor. Görünen o ki, dünyada insan çok ama artık insanlık yok.