İzmir, Türkiye'de işsizlik oranının en yüksek olduğu illerden biri olarak gösteriliyor. İş arayanlara Sanayi ve üretim sektörlerini tercih etmeleri çağrısında bulunan İŞKUR İzmir Bölge Müdürü Kadri Kabak, CV'nizi zenginleştirin işveren CV'nize 30 saniye bakar. Diğer iş arayanlardan bir farkınız olsun' diyor.

Türkiye'de en çok işsizin bulunduğu illerden biri olan İzmir'de son yıllarda işsiz sayısında azalma olsa da oran oldukça yüksek. İzmir'de 2013 verilerine göre yüzde 15.4 olan işsiz sayısı 2014 yılında yüzde 1,5'lik azalma ile 13.9'a düştü. Bu düşüşte emeği olan Çalışma ve İş Bulma Kurumu (İŞKUR) İzmir Bölge Müdürü Kadri Kabak ile İzmir'deki işsizlik oranları ve iş başvurularında dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında konuştuk.

*İzmir Türkiye'deki işsiz sayısının en fazla olduğu iller arasında yer alıyor. Şimdiki durum nasıl ve ilerki zamanlarda tablo nasıl olacaktır?

2014 ve 2015'in ilk yarısı işgücü piyasası ve çalışma hayatı açısından İzmir için güzel geçti ve geçiyor diyebilirim. İzmir'de işsizlik konusunda sıkı çalışmalarımızın karşılığını alıyoruz. Bu konuda çok önemli gelişmeler ve adımlar atılıyor. İzmir, Türkiye'de işsizlik oranının en yüksek olduğu illerden biri olarak gösteriliyor. Aslında son zamanlardaki gelişmeler ve sonuçlar itibariyle bu durumun tersine döndüğünü görebiliyoruz.
İzmir ve diğer iller ile ilgili işsizlik ve istihdam rakamları her yıl sonunda açıklanıyor. İzmir'de işsizlik konusunda 2013 rakamlarına baktığımızda 15.4 gibi bir işsizlik oranının olduğu görülüyor. Türkiye'de bu oran 2013 yılında 9.7'ydi. Bu cidden İzmir için çok yüksek bir rakam. Ancak 2014 yılını İzmir için sevindirici bir sonuçla kapattık. 2014 yılında Türkiye işsizlik ortalaması 9.7'den 9.9'a yükselirken  İzmir'de işsizlik oranı 15.4'ten 13.9'a indi.Yani Türkiye genelinde 0.2'lik bir artış yaşanırken İzmir'de 1.5 puanlık bir azalış söz konusu. Bu da yaptığımız çalışmaların neticesinde elde ettiğimiz bir başarı ve biz bu başarıyı bir yılda kaydettik. İnşallah 2015 yılında da çalışmalarımızla işsizliğin önüne geçiceğiz. Bununla ilgili onlarca proje üretiyoruz ve ürettik.


*Biraz daha ayrıntı vermeniz mümkün müdür? Mesela işsizlik oranlarındaki düşüş, işe yerleştirilen kişi sayısındaki artışla paralel midir? Bunun için yaptığınız çalışmalar nelerdir?

2008 ve 2012 yılları yani 5 yıllık süreç içerisinde İŞKUR tarafından işe yerleştirilenlerin sayısı 35 bin iken yaptığımız çalışmalar neticesinde 2014 yılında bu sayı 50 bin kişiye ulaştı. 5 yılda yapılan çalışmanın bir buçuk katını bir yılda gerçekleştirdik. 2015'in ilk yarısındaki sonuçlar itibariyle şimdiden bu sayı 40 bin oldu. 2015'in sonunda bu rakam çok daha fazla olacaktır.


Kredi kartı satar gibi stantlar kurduk

*Bunu nasıl gerçekleştirdiniz?

Biz işçi ve iş arayanların İŞKUR'u tercih etmelerini sağladık. Bundan önce işgücü piyasası içersinde işveren ihtiyacı olan elemanı çeşitli kanallar aracılığıyla buluyordu. Biz İŞKUR'u tercih etmelerini sağladık. Burada algı çok önemli bir faktördü. Yaptığımız çalışmalar ile işverenlerin algılarını değiştirerek bu başarıya ulaştık. Yani çalıştığımız paydaşlarımızla bunu gerçekleştirdik. Bunu yerine getiremediğiniz ve sağlayamadığınız taktirde işiniz çok zor. İŞKUR olarak ilkin Konak Meydanı'nda kredi kartı satar gibi stant kurduk. Oradan talepler aldık. Gittik AVM'lerde stantlar açtık. Bulunduğumuz her noktayı değerlendirdik. Çağrıldığımız her yere gittik. Çağrılmadığımız her yere de gitmeye çalıştık. İşgücü piyasasında var olduğunuzda ve bu alanı iyi doldurduğunuzda insanlarda size ister istemez geliyor. Çünkü işveren olarak eleman talep ettiğinizde biz İŞKUR olarak eşleştirme yapıyoruz. İşverenin talep ettiği yetenek ve tecrübeye uygun personeli kendi kaynaklarınızdan seçip yönlendiriyoruz.

*Hangi sektörün ne gibi çalışana ihtiyaç duyduğunu nasıl belirliyorsunuz?

Biz işgücü piyasasını 2-3 yıldır röntgenini değil MR'ını çekiyoruz. Yani işgücü piyasası neler yapıyor daha doğrusu ne tür talepleri var, neler yapmak istiyorlar, hangi alanlarda eleman ihtiyaçları var, bunu belirliyoruz. İŞKUR olarak bizim 2015 yılı için 75 milyon TL'lik kaynağımız var. Bu kaynağı aktif işgücü eğitimlerimiz için sonuna kadar kullanacağız. Bu eğitimlerden kastım mesleki eğitim kurslarıdır. Kurslardan kimlerin faydalanacağı, hangi kursları açmamız gerektiği ve sektörlerin hangi tür elemana ve ne kadar elemana ihtiyacı olduğunu belirlemek ciddi emek demektir.

*Hangi meslekler ve hangi kursları aldığınızda iş bulmak daha kolay olur?

Sanayi ve üretim sektörlerinde istihdam sağlamak çok daha kolay. Tıbbi sekreterlik kursu açsanız binlerce kişi müracat ediyor. Ancak büro, önbüro, masabaşı dediğimiz işlerde gençlerin yolu biraz daha tıkalı.

İşverin CV'ye 30 saniye bakar


*İş başvurmada CV'nin önemi nedir? CV'lerde en fazla yapılan yanlış nedir?

Her ne işe  başvurursanız vurun önemli olan kişilerin diğerlerinden bir farkı olması ve fark yaratmasıdır. Bir işe başvurduğunuzda yüzlerce, binlerce rakibiniz oluyor. Burada da CV çok önemli bir faktör olarak önplana çıkıyor. CV'de 30 saniye diye bir kural var. Bir insan kaynakları yöneticisi bir CV'yi aldığında 30 saniye ona bakar. CV'lerde en fazla yapılan hata CV'ye konan fotoğraflardır. Eğer siz CV'ye nüfus cüzdanına konan fotoğrafı  koymuşsanız ya da piknik yaparken ki fotoğrafınızı koymuş iseniz insan kaynakları sorumluları bunlardan olumsuz şekilde etkileniyor. İlkin buna dikkat edilmesi gerekir. CV'lerde önemli olan ve en az demin söylediğim kadar önemli olan bir noktada sizin özelliklerinizi ve o işi neden istediğinizi öne çıkarmanızdır. 30 saniye içersinde insan kaynaklarının bu saydıklarımı görebilmesi gerekiyor. Yoksa başvuru sahipleri olan yüzlerce CV arasında çok donanımlı olsanız bile kaybolup gidebiliyorsunuz. Bunun dışında işveren ile iş başvurusunda bulunan arasındaki iş görüşmesi de çok çok önemli. Burada da kendinizi ifade edebilmek çok önemli. Biz İŞKUR olarak eşleştirme yapıyoruz. Yani, işçi ile iş vereni karşı karşıya getiriyoruz. Karşı karşıya geldikten sonraki aşama işi talep eden kişiye, başvurduğu işe kendisini kabul ettirmesine, beğendirmesine, taleplerine kalıyor. Hatta gönderdiğimiz bir delikanlı hakkında geçen bir diyalog çok dikkat çekici. İşverenin, genç arkadaşımızı  işe alma gerekçesi olarak aralarında geçen konuşma da işveren, 'Seni buraya almazsak ne olur?' demiş. İş talep eden delikanlı ise, 'Siz kaybedersiniz' demiş. Bize, işveren kişiyi sırf bu sözünden dolayı işe aldığını belirtti. Her yerde, her ortamda böyle yapılmaz tabii ki. Yerine göre o anı, o soruyu farklı bir yerde söylediğiniz de belki de ters tepme ihtimali olabilir. Demek ki genç arkadaşımız işvereni iyi analiz etmiş. Bu arkadaşımızın yetenekli biri olduğunu gösterir. Bu arkadaşımız muhtemelen ilerki süreçte daha iyi yerlere gelecektir.

*İş başvurularında dış görünüşün önemi nedir?


İş şartlarına uygun olarak belirli bir resmiyeti ve ciddiyeti gösteren herkes iş başvurularında şansını arttırabilir. Mesela uzmanlar iş görüşmelerine kahverengi kıyafet ile gitmeyin, siyah ve beyaz giyin diyorlar. Bu algılar çok çok önemlidir. Bir uzmandan dinlemiştim. Bir kişi hakkında ilk 4 dakikada edindiğiniz izlenimi değiştirmek için kişinin 4 yıl uğraşması gerekirmiş. İlk 4 dakikada o kişi hakkında bir kanaat oluşuyor. Bunu kırabilmek için 4 yıllık bir zaman gerekiyor. O yüzden iş başvularında CV'nize, davranış, tutumunuza ve giyiminize dikkat etmeniz gerekiyor.