Farkında olanlar vardır!
Tabii ki üzülenler de...
İşte bunlardan biri de Umut Karataş!
Son günlerde sıkça sözü edilen kağıt fiyatlarındaki artışa dikkat çeken ve çözüm öneren bir kampanya açtı Umut Karataş...
Tabii ki bir muhatabı var bu konuda.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı!
Söylediği özetle şu:
Türkiye, kendi kağıt fabrikalarını açsın!
Kağıt fiyatları düşürülsün!

Ele alınınca olmuştu

Yazı işlerindeki arkadaşlardan duymuştum:
Aydın Bilgin yönetimindeki İzmirli gazeteciler bir ara iki konuyu çok sık gündeme getiriyordu.
Başarı da sağladılar...
Birincisi Akhisar- Balıkesir otoyolu, ikincisi Balıkesir Kağıt Fabrikası...
O güne kadar İzmir'e ve Türkiye'nin dört bir yanındaki matbaalara kağıt İzmit ve Giresun'dan gidiyordu...
Bir de Dalaman çıktı ortaya Balıkesir gibi...
Akhisar'dan Balıkesir'e dolambaçlı Sındırgı- Bigadiç yolundan yapılıyordu.
Hem uzundu hem de tehlikeli...
Ve bu yüzden Balıkesir'in tüm ekonomik bağlantısı da İstanbul'dan oluyordu...
Neyse bu konuya bir başka gün gireriz, yine gelelim şu kağıt meselesine...
İzmir'de İstanbul ve Ankara bağımlı, yani oradan talimatla yönetilen bir gazete hariç, diğerleri tarihlerinde ilk kez pazar günleri yayınlanmama kararı aldılar.
Çünkü dolar ve euroya bağlı ithalat, işi altından kalkılmayacak mecraya çekti.

 İthalden vazgeçmeliyiz

Umut Karataş'la birlikte, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Erol Akıncılar, Bilgin Önder, Ünal Tümin, Vural Bozan, Fazlı Oğuzhan, Şemşettin Demircioğlu ve Mustafa Teker de şöyle diyorlar:
'Türkiye içerisindeki kağıt fabrikaları satılmış olup, belli bir süredir kağıt dış ülkelerden ithal ediliyor.
Türk lirasındaki değer kaybı nedeniyle ithal edilen pek çok ürün arasındaki kağıt da eskisine göre çok daha pahalı bir şekilde geliyor.
Çok fazla alanda ve sık bir şekilde kullanımı olan kağıt pek çok vatandaşın ciddi anlamda cebini yakmaya başladı artık.
Bütün yayınevleri ve dergiler zor durumda, aralarında kapananlar oldu. Kitaplar, defterler, fotokopi kağıtları, tuvalet kağıtları; cep yakmaması gereken şeyler ciddi anlamda cep yakar bir fiyat aralığına ulaştı.
İsteğimiz, Türkiye'nin kendi yerli kağıt fabrikalarını kurması veya Türk lirasına değer kazandırtma adına daha ciddi çalışmalar yürütülmesidir! Ülkemizde kitap, hatta tuvalet kağıdı dahi alınması zor şeyler haline gelsin istemiyoruz.'

Arkaları olunca, tuzları da kuru oluyor!

'Ulusal' olarak kendilerine tanıtan özellikle yandaş olarak geçinen gazetelerin tirajları ortada...
Yerlerde sürünenler var...
Tabii ki bunlar yine de ilanlarda aslan payını alıyorlar.
Zaman zaman bu konu gündeme geliyor.
Yani bir sıkıntıları olmuyor...
Ama ya diğerleri...
İşi gücü gazetecilik ya da yayıncılık olanlar?
Şimdi okullar da açıldı...
Defter, resim kağıdı ya de parşömen ihtiyacı olacak binlerce öğrencinin...
Yani cep yakmalar sürecek...
Buna acil bir çözüm bulunması lazım...
Birkaç bakan bir gezilerine iptal ederlerse bir fabrika kazanırız...
Daha çok örnek verilebilir ama bunu yapmak için irade lazım...

HAFTANIN HABERİ

Destek ile gün ışığına çıkıyor

Toplumun eğitim, kültür ve sanat alanında gelişimine katkı sağlamak amacıyla 1974 yılında kurulan Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, 1977 yılından bu yana kültürel mirasımızın ortaya çıkarılmasına verdiği desteği sürdürüyor.
1977 yılında İzmir'in Çeşme İlçesi'nde yer alan Erythrai Antik Kenti ile başlayan arkeolojiye destek faaliyetleri bugün, Aydın'ın Sultanhisar İlçesi'nde yer alan Nysa Antik Kenti, İzmir'in Bayraklı İlçesi'nde yer alan Eski Smyrna-Bayraklı Höyüğü ve İzmir'in Konak İlçesi'nde yer alan Smyrna Agorası kazılarına verilen destek ile devam ediyor.
Nysa Antik Kenti kazılarını 1998 yılında  desteklemeye başlayan, 20 yıldır aralıksız sağlanan katkıyla Türkiye'nin tarihi zenginliklerinden biri olan Nysa'nın gün ışığına çıkartılmasına destek veren Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, 1999 yılında Nysa ve Akharaka Antik Kentlerini anlatan kitabın basımını ve dağıtımını da yaparak tarihimizin öğrenilmesine de katkı sağladı.