Haftaya ilginizi çekeceğini sandığım bir haberle girmek istiyorum...
Örneğin, 'işyerlerinin artık nakit kabul etmediğini' söylersem, herhalde 'Şaşırmış!' dersiniz. Zaten milletçe kafayı yemiş halde değimliyiz. Hepimiz neredeyse 'tatil de tatil!' diye zıplıyoruz. Fabrikalar duracak, üretim azalacak, ekonomi gerileyecekmiş, kimin umurunda. Hatta fotoğraflarını görmüşsünüzdür, bir  toplu ulaşım aracının şoförü 'vakti geldi' diye aracı durduruyor ve namazı eda ediyor. Adam mutlu....
Otobüstekiler ise şaşkın. Hatırlarsınız Karşıyaka tramvayı önünde de namaza durmuştu biri. Bunlar bir şey mi?
Bikinili bir güzel plajda namaz kılıyor. Akıl ve mantık dışı bir olay. Bazı kurumlarda  ise namaz saatleri  işler duruyor. Herhalde cennetlik insanlarımızın sayıları artıyor,  bazı yöneticiler sayesinde...
Bunlara 'deizm' mi deniyormuş, ne?
Yeni duydum, bilmiyordum...
Ama uzmanı şöyle diyor?
'Dindar olmayı başaracak kadar yürekli, ateist olmayı başaracak kadar cesur olamayanların sığındığı son sığınaktır; 'Deizm!'.
Benim sözüm, büyüklerimizden duyduğum kadar;
'Allah bizi; bildiklerimizden, gördüklerimizden uzaklaştırmasın!'
Bizde değil ama her bakımdan bizi yakından ilgilendiren bir ülkeden Çin'den söz edeceğim...
Yazımın başında söylediğim gibi, Türkiye'de henüz değil ama; nakit paranın yerini akıllı telefon, dünyanın hiçbir yerinde Çin'de olduğu kadar çabuk almadı. Gerçi akıllı telefonla ödeme sistemi dünyanın her tarafında kabul görmeye başlıyor. Ancak, Alibaba'nın Alipay ve Tencent'in WeChat uygulaması ile Çin'de neredeyse 3 yıldır her şey nakit kullanılmadan ödenmeye başladı. Bilmiyorum ne âlemde, ama Ege Bölgesi Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, kısa süre önce Çin'den dönünce 'Alibaba' nın bir benzerini Türkiye'de, hatta İzmir'de işadamlarının iştiraki ile kurmayı önermişti. Dünya ile bence ancak böyle mücadele ederiz. Baksanıza Amarikan Amazon bile resmen Türkiye'yi hedef aldığını açıkladı. Yani tam anlamıyla tüketici toplumu olma yolundayız, belki de olduk. Televizyonlara çıkanlara, aynı yüzlere ben inanmıyorum. Söylediklerine inanmıyorum....
Manisa'da yıllardır siyasetle uğraşan, hep ön sıralarda olan bir gazeteci var. O kişi, yani Manisalı Ertuğrul Aytaç, çok yıllar önce şöyle demişti: 'Vatandaş ona buna inanmaz, onun için önemli olan cebindeki beş liradır!'
Yani para varsa mesele yok!
Başta Amerikalılar ve Avrupalılar gibi bizde de işadamlarının ilk sorusu şudur?
'Para keş mi?'
Yani nakit para ile mi mal alacaksın?
'Keş paradaki' anlamı 'nakit' olan 'keş' halk ağzında bir isimdir. Yağı alınmış sütten veya yoğurttan yapılan peynire de denir.
Ayrıca kışın kurutulan yağsız ve tuzsuz yoğurt da 'keş' olarak ifade edilir. Farsça 'keş' ise ayyaş, esrarkeş olarak kullanılır.
Ermenice'de sıfat olan 'keşin' anlamı ise aptaldır. Sanıyorum benim bilmediğim daha çok anlamı vardır. Bunları da patronumuzdan çok ağabeyimiz olan Aydın Bilgin'den öğrenir, sizinle de paylaşırım...
Şimdi yine Çin'den devam edeyim:
Bakkaldan su şişesi; lokantada öğle yemeği; sinema bileti; su, elektrik ve gaz faturası; kira bedeli; tatilde otel; yeni alınan araba...
Hepsi Çin'de nakit alınmamaya başladı...
Amerikan JP Morgan Bankası müdürlerinden biri, Çin yeni yılı münasebetiyle, beş gün içinde, WeChat üzerinden 46 milyar ödeme yapıldığını açıklıyor. Amerikan kredi kartı sistemi Visa saniyede 25 bin ödeme işlerken Alipay sisteminde saniye başına bunun iki katı ödeme işlemi kaydediliyor. Alipay ve WeChat'ın toplam 500 ila 600 milyon kadar ödeme sistemini kullanan müşterisi var. Üstelik nakitsiz ödeme sistemini teşvik etmek için Alipay (Alibaba) tarafından 'nakitsiz hafta' vb kampanyalar düzenleniyor. 'Darısı başımıza' demeye korkuyorum. Biliyorsunuz kredi kartlarını ilk kullanıma başladığımızda, birçok insanımızın başına neler geldi?
Ayaklarını yorganlarına göre uzatmayan binlerce kişi mağdur oldu. Hatta siyasette olduğu gibi bu konuda da ikiye bölündük.
Bazısı 'İyi oldu' derken, çoğumuz 'Yazık' sözcüğünü kullandık. Bankaların ev ve işyerlerine haciz koydurmaları üzerine...

Gariban maaşları ne olacak?

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, konu denk düşmüş ve şöyle demiş:
'Milletvekiline verdiğimiz maaş, açık söyleyeyim, millet çok zanneder ama değil. Gelip bir de Ankara'da onların yaşantılarını görün. Ziyaretlerine gelen herkese çay ısmarlayacak, yemek ısmarlayacak, otobüs parası verecek... Zannedersiniz ki çok maaş alırlar...'
Televizyonlarda izlemişsinizdir. Hisarcıklıoğlu'nun bu sözleri ya da konuşması;
'Milletvekili maaşları az, asgari ücret çok!' diye verildi. Bazı milletvekillerinin zaman zaman maaşlarının azlığından yakındığını biliyoruz. Ama bazıları var ki, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır gibi....
Bir kuruşunu bile almıyor, tamamını ihtiyaç sahibi öğrencilerin tahsiline 'burs' olarak veriyor. Şimdi biraz da memleket meselelerini konuşalım

Süt üreticilerinden uyarı

Manisa Süt Üreticileri Birlik Başkanı Veteriner Hekim Ulvi Murat Tunca, kuraklık ve zirai don nedeniyle ekin boylarının kısa kaldığını ve saman sıkıntısının yaşandığını söyledi. Tunca, samandaki bu azlığın ise fiyat artışlarına neden olduğunu belirtti.
Hava şartlarından dolayı arpa ve buğday tanelerinde verim kaybının yaşanmadığını dile getiren Tunca, ekinlerin boylarının kısa kalmasından dolayı üreticilerin kaba yem ihtiyacı olan ve hayvanları besleyen saman fiyatlarının yükselmesine sebep olduğunu ifade etti.

'Samanın azlığı fiyatı artırıyor'

Saman fiyatlarının üretici için el yakar düzeyde olduğuna vurgu yapan Tunca, geçen sezon 4-5 lira arasında olan 20-22 kilogram ağırlığındaki bir balya saman fiyatının yüzde 50 artarak, sezonda 7-8 lira alıcı bulurken, şuan ise kilogram fiyatı 50 kuruşa yükselerek, balyasının 10-11 lira olduğunu belirtti. Samanın az olmasının yonca fiyatlarını da etkilediğini ifade eden Tunca, yoncanın ise kilosunun 70-75 kuruştan alıcı bulduğunu söyledi.

8 maaş tazminat alabilir!

Çalışma hayatıyla ilgili yasalarımızda çeşitli güvenceler bulunuyor. Bunlardan birisi de işçilerin haksız yere çıkarıldıklarında işe geri dönme hakları. Çalışan bu davalarda mahkemenin kararına göre sekiz maaşa kadar tazminat da kazanıyor. Bu davalarda süre çok önemli. Hem işveren hem de çalışan açısından 1'er aylık süreler var. Çalışan bir ay içinde davayı açmak, işveren de bir ay içinde işçisini yeniden işe almak zorunda. İşe geri dönüş davası açabilmek için işyerinde en az 6 ay çalışma şartı bulunuyor. Yine işyerinizde 30 ve daha fazla işçi olması şartı da aranıyor.

Yeni Başkan Osman Vural oldu

Ege Yönetim Danışmanları Derneği (EGEYDD), seçimli olağanüstü" genel kurul toplantısı yaparak yeni yönetimini belirledi. Yeni başkan Osman Vural olurken, seçim sonrası yaptığı konuşmada yönetim danışmanlığı mesleğine kimlik kazandıracaklarını söyledi. Seçimde yeni başkan Osman Vural seçilirken, yeni yönetim kurulu Şerif Yıldız, Sinan Gu"ltekin, Mine Çertuğ, Gu"lin Ayan, Işıl Erbil ve Hulusi Oflas'tan oluşuyor. Derneğin diğer kurullarında ise Hakan Eriş, Pınar Kılıç, Hakan Selçuk, Arda Akıncı ve İnci Tokatlıoğlu yer alıyor.

Ruslarla görüşecekler

Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu, İzmir'e geliyor.
 EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 'Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nun 16- 18 Ağustos'ta 3 yoğun gün boyunca gerçekleşecek ziyaret ve temasların, İEF'nin partner ülkesi Rusya ile İş Forumu'ndaki görüşmelerin kentimize yeni yatırımların, müjdelerin habercisi olmasını diliyoruz' dedi.
 
DİP EKSPRES

Sayısı 4 milyonu geçti

 
Çin'de mobil uygulamaların sayısı, yılın ilk yarısında 4 milyon 20 binin üzerine çıktı.
Çin'de mobil uygulama piyasasındaki artış bu yılın ilk yarısında da sürdü.
Çin Sanayi ve Bilişim Teknolojileri Bakanlığı'nın açıkladığı rapora göre, haziran sonu itibarıyla mobil uygulamalar içinde ilk sırada 1 milyon 170 binle oyunlar yer alırken, bunu günlük yaşam hizmetleri ile e-ticaret uygulamaları izledi.