Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin 94. yaşı tüm yurtta büyük bir çoşku ile kutlandı. Işıklı gösteriler, konserler, yürüyüşler... Memleketin her köşesinde ayrı bir kutlama vardı, hepsi bizi gururlandırdı ama bazıları var ki içimizi daha bir ısıttı, gelecek güzel günlere dair umudumuzu daha da artırdı.

'Gözlerden ırak olan gönülden de ırak olur' sözünü geçersiz kılan görüntüler vardı memleketimde, ilk görüntüler Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı Sivas'tan geldi. Sivas'ın Yıldızeli ilçesine 26 kilometre uzaklıkta bulunan Sarıkaya Köyü sakinleri ekmeklerinden, aşlarından artırdıkları paralar ile Cumhuriyetin 94. kuruluş yıl dönümü anısına köyün yamacına 200 metrekarelik dev bir Atatürk portresi yaptırdı. Kilometrelerce uzaklıktan bile görülebilen dev Atatürk portresinin yapımında 55 ton taş ve 55 ton çimento, 750 kilo polyester malzemesi kullanıldı. 4 kişi tarafından yapılan portrenin çevresine ise 94 çam fidanı dikildi. Cumhuriyetin her kuruluş yıl dönümünde ise 'Atatürk'ün yanı başına yeni bir çam fidanı dikilecek.

'Köyümüzün Atatürk sevgisi yüreklere sığmaz' diyen Sarıkaya Köyü Derneği Başkanı Salih Elmas, "Köyümüze bir şey yapalım dedik. Ama Cumhuriyeti de Atatürk'ten ayrı tutmayalım dedik. Atatürk'ün sevgisi, saygısı bizim köyde bu anlamda en üst seviyededir. Bu sevgi artık yüreklere de sığmaz. Taşmış durumda. Biz ne yapalım diye düşündük. Bu sevgi taşmazlığını bir yere resmedelim ve köyümüzün bizim için kutsal olan Colü tepesine resmedelim dedik. Biz bu projeyi eksiksiz tüm köylülerimizle imece usulü ile küçük bir çocuğun kumbarasındaki parayı dahi bozdurup, yaşlımızın hastane parasından artırarak bize verdiği katkılar ile buraya getirdik" diyor. Projeyi tasarlayan Kemal Ayyıldız ise "İkinci etabımızda yanına bir de aynı ölçülerde Türk bayrağı yapacağız. Toplam alanı 400 metrekare olacak. Tamamen el emeği göz nuru. Hiçbir kurum ve kuruluştan destek almadık. Sadece köylülerimizin desteği ve Ankara'da bulunan köy derneğimizin katkıları ile yapıldı" diyor.

Bir diğer güzel görüntü ise Muğla'dan geldi. Muğla'nın Ula İlçesi'ne bağlı Kızılyaka Köyü (Bütünşehir Yasası ile mahalleye dönüştürüldü) Muhtarı Selma Şensoy Çetin, köyde Cumhuriyet Balosu düzenledi. Köylüler, baloya Atatürk portreli tişört giyip, ellerindeki Türk bayraklarıyla katıldı. Köyde, ilk kez Cumhuriyet Balosu düzenlendi. Baloya, 2 bin nüfuslu mahalleden yaklaşık 1500 kişi katıldı. Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler anısına saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan Cumhuriyet Balosu, Muğla Yörük Obaları Derneği Halk Oyunları Ekibi'nin yöresel oyunlardan oluşan gösterisiyle devam etti. Ardından Atatürk'ün sevdiği şarkı ve türküler, hep bir ağızdan söylendi. Balo, 3 saat sürerken, Onuncu Yıl Marşı'nın okunmasıyla sona erdi.

Muhtar Çetin, Cumhuriyete sahip çıkmanın, Türk kadının en önemli görevlerinden biri olması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: Atatürk olmasaydı bugün ben, bir kadın olarak muhtar olamazdım. O nedenle Atatürk'ün önünde saygı ve sevgiyle eğiliyorum. Bu nedenle muhtar olarak ilk dönemimde başlattığım bu etkinliği nefesim yettiğince sürdüreceğim. Türk kadını ve muhtarı olarak cumhuriyete sahip çıkmak, biz kadınların en önemli görevlerinden biri olmalı. Atatürk ve dedelerimizin kanlarıyla bize teslim ettiği bu bayrağı ve ülkemizi korumak için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Bugün buradaki bu coşku da bunu gösteriyor zaten. İyi ki Atatürk'ümüz var, iyi ki Cumhuriyetimiz var.

Geceye 3 çocuğu ve 2 torunuyla katılan Saadet Kiriç ise 'Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren hiçbir bayramı kaçırmadım. Bu baloya da çocuklarım ve torunlarımla katıldım. Allah, Atatürk'ten razı olsun. O, olmasaydı bu güzel, rahat günleri göremezdik' dedi. Baloya katılan evli ve 3 çocuk annesi emekli hemşire 53 yaşındaki Hatice Dinçer de 'Bizler, Cumhuriyet kadınlarıyız. Bu nedenle de buradayız. Bayrağımızı, Atatürk'ün bize teslim ettiği Cumhuriyeti Türk kadını olarak korumaya, kollamaya her zaman devam edeceğiz' diye konuştu.

Ne diyordu Ata'mız; 'Türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların yaptığı siyasi ve sosyal inkılapların gerçek sahibi kendisidir. Milletimizde bu kabiliyet ve tekamül var olmasaydı, onu yaratmaya hiçbir kuvvet ve kudret yeterli olamazdı.' İçimizdeki umudu diri tutmaya mecburuz çünkü Atatürk gibi bir liderin çocuklarına umutsuzluk yakışmaz.