Ne kadar da çabuk geçiyor zaman. Sanki daha dün gibiydi...
Geçtiğimiz yıl bugündü. Yani 9 Aralık 2011.
Patronumuz sayın Aydın Bilgin'in odasındayız.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel her zamanki nezaketi ve hatipliği ile gazetemizin yaş gününü kutluyor ve farklı çizgisinden övgüyle bahsediyor. Sertel konuşmasının sonlarına doğru şunları söyledi:
"Siz de artık çift haneli yaşlara geldiniz. 10'ncu yaşınıza bastınız."
Odanın içindeki herkesin mutluluğu yüzlerinden okunuyor. Ben bu anların tadını çıkarmaya çalışırken, Aydın Bey söz aldı. Söylediklerini aynen aktarıyorum:
"Sayın Başkan,
Nezaketinize çok teşekkür ediyorum.
Takdir edersiniz ki, bu işi bu kentte yapıyorsanız,
Doğru ve dürüst olacağım,
Duyarlı ve dost kalacağım, diyorsanız,
Bırakınız takvimler sizi 10 yaşında göstersin. Sizin gerçek yaşınız 100'dür. Bence Haber Ekspres 100 yaşında."
Aydın Bey'in bu sözleri beni destekler nitelikteydi. Zira ben her fırsatta gazete patronunun ve / gazete çalışanının sıkıntılarından söz ederek, zaman zaman ahkam kesiyordum...
Bu konuşmaların üzerinden tam bir yıl geçti.
Bugün 9 Aralık 2011.
Gazeteniz Haber Ekspres'in kuruluşundan bu yana da 11 yıl geçti...
Neler neler yaşamadık ki o günden bu günlere...
Kimlerle uğraşmadık, kimlerle çebelleşmedik ki.
Ne kadar neşeli olabildiysek, o kadar da gerildiğimiz günlerimiz geçti.
Ne kadar sevindiysek, o kadar da üzüldüğümüz anlar oldu.
Ne kadar hırslandıysak, o kadar da bezginlikler yaşadık.
Ama tek gerçek var ki, biz bunların hepsini isteyerek yaşadık, yaşıyoruz, yaşayacağız. Kısacası 1 yıl geçti, 10 yıl yaşlandık.
Anlayacağınız Aydın Bey yine haklı çıktı.
            ***
Yerel gazetelerin yaş alması, büyüyüp / irileşmesi, üstüne üstlük bir de "burnunun doğrultusunda" yayın yapması takdir edersiniz ki para ile birlikte bir şey daha ister. Bu şeyin adı da "yürek"tir.
Bu tip gazetelerde masanın üzerinde para ile birlikte iki tane de yürek vardır. Para ve yüreklerden bir tanesi patrona, diğer yürek de çalışanlara aittir. Biz onun için diyoruz ki, "Haber Ekspres'i bu günlere kolay getirmedik. Başta patronumuz olmak üzere bizler bugünün diyetini fazlasıyla ödedik. Çünkü biz bir sabah kalktığımızda bu gazeteyi kucağımızda da bulmadık...Gazeteler çocuklar gibidir. Ne verirsen onu alırsın. Bakarsan, büyür / güzelleşir. Bakmazsan kendin bile okumazsın...
          
  ***
Hiç şüphemiz yok ki; kuruluş günümüzde verdiğimiz sözlerden / doğru, dürüst, duyarlı, dost / gazete olma ilkelerinden ödün vermediğimiz için bu günlere "gazete gibi gazete" olarak gelebildik.
Eminim ki sayın Aydın Bilgin böyle bir gazetenin patronu olmaktan gurur duyarken daha dün aramıza katılan genç muhabir arkadaşım da bizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyordur. Başımız dik, alnımız ak olarak her gün okuyucularımızla buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Şükürler olsun...
      
  ***

Selam olsun yolu bir şekilde Haber Ekspres'ten geçen meslektaşlarıma,
Selam olsun bu gazeteye bir virgül, bir nokta kadar dahi olsa emeği geçenlere,
Selam olsun bu gazete için yüreğinde sevgi olanlara,
Selam olsun bizleri bu günlere taşıyan okuyucularımıza...