On günlük tatilin ve bayramın son gününden merhaba.
Bu yıl bayramın birinci günü dünyanın bir bölümünde barış günü olarak kabul edilen 1 Eylül'e denk geldi. 1 Eylül Türkiye'de de barış günü olarak kabul edilir. Barış ve bayramın birleşmesi çok anlamlıydı. Barış dileklerimizin hayata geçmesi dileğiyle bayramınızı kutluyorum.

Bu günlerde; yeni yatırımlar gündeme geldikçe, yapılacaklar İzmir'i İzmir olmaktan çıkartacak mı diye düşünüyorum ve kaygılanıyorum, doğma büyüme İzmirlilerin bu kaygıyı taşımamalarına şaşırıyorum.

Ben doğma büyüme İzmirli değilim, ilk olarak 1981 yılında geldim, bir yıllık İzmir günlerimin sonrasında ikinci gelişim on yıl sonra oldu. O gelişim artık yerleşme, yurt edinme gelişiydi. O günden bu yana kesintisiz İzmir'de yaşıyorum, işim, evim barkım, çocuklarım burada. Doğup büyüdüğüm yer olmasa da kendimi en çok İzmirli hissediyorum. İzmir'e 1992 yılında geldiğimde 1982'de bıraktığım kentten farklı bir yerle karşılaştım ama halen İzmir'i İzmir yapan semboller korunmuştu, şimdi ise bu sembollerin tehlikede olduğunu görüyorum.

Dedim ya bugünlerde İzmir'i daha fazla düşünüyorum. Sizin de düşünmenizi istiyorum; İzmir sizin için ne ifade ediyor? İzmir'i İzmir yapan nedir? İzmir'in sembolleri nelerdir? Bu konuda yapılmış araştırmalara baktım, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Kamuoyu Araştırma Ofisi tarafından on yıl önce yapılan bir araştırmaya rastladım. "İzmir'in sembolü nedir" sorusu üzerinden 28 ilçede 3 bin 64 denek üzerinde yapılan araştırmadan çıkan sonuçlara göre; ilk sırayı yüzde 40,6 ile Saat Kulesi almış, bunu yüzde 15,6 ile Kemeraltı, yüzde 12,9 ile Fuar (Kültürpark) izlemiş, tercih edilen semboller içinde Kordon, Körfez,  Kadifekale, Agora, Karşıyaka, vapur da var. Anket katılımcılarına "İzmir deyince aklınıza gelen sözcükler ve nitelikler nelerdir" sorusuna yüzde 14,9 ilk akla gelen kelime olarak deniz ve Körfez'i ifade etmiş; bunu Kordon ve Kemeraltı izlemiş. Sunulan şıklar dışında, "özgür, rahat, huzurlu, güzel, sıcak, yaşanacak, medeni, aydın insanların kenti" gibi kavramlar eklenmiş. İzmir'in EXPO 2015 adaylığı için yapıldığı anlaşılan araştırmada, katılanların yüzde 77'sinin EXPO'nun ne olduğunu bilmediği ortaya çıkmış.

Bu çalışmadan ortaya çıkan İzmir'i İzmir yapan sembollerin Saat Kulesi, Kemeraltı, Fuar (Kültürpark), Körfez ve Kordon olduğunu görüyoruz, şıklarda olmamasına rağmen, "özgür, rahat, huzurlu, güzel, sıcak, yaşanacak, medeni, aydın insanların kenti" cevabını da dikkate almak gerekiyor. Aslında seçilen sembollerle, yaşam biçimi nitelemesi örtüşüyor ve bu kentin kimliğini oluşturuyor.

Bu semboller ve nitelemeler üzerine düşünmek gerekiyor, yatırımların planlamasında bunların dikkate alınması gerekiyor.

Saat Kulesi'ni Konak Meydanı olarak anlamak gerekiyor, Konak Meydanı eski meydan değil ama yeni haliyle de İzmir'in sembolü olmaya devam ediyor, bunun için rahmetli Başkan Priştina'yı anmak gerek. Kemeraltı aslında bir alışveriş kültürünü oluşturuyor, AVM'lerden başka bir kültür bu. Fuarı da kent merkezinin tek yeşil alanı olan Kültürpark olarak anlamakta yarar var. Körfez ve Kordon cevapları da son derece önemli.

Bence araştırmadan çıkan sonuç şu; İzmir'de AVM'lere ihtiyaç yok, Kemeraltı'nın korunması gerekiyor. Korunması gereken değerlerden birisi de Kültürpark. Körfez'siz ve Kordon'suz İzmir düşünülemez.

Peki şimdi planlanan projelerde İzmir'in sembolleri korunuyor mu? Başka yazıda devam edelim, bu konuyu birlikte düşünmeyi öneriyorum, görüşlerinizi başta yazılı iletişim kanallarından bana doğrudan yazabilirsiniz ya da gazetenin web sayfasındaki yazının altına yorum olarak yazabilirsiniz.