Bizim bu güzel İzmir'imiz için ne yazsak az olacaktır. Zaten her zaman söyler yazarım (Biraz da İzmir-15.07.2015, İzmir'e Selam Olsun-12.10.2016); ülkemizde unvanlarını yasayla almış bazı şehirler vardır. En eskisi Gaziantep'tir, ama; sonradan diğerleri de eklendi. Mutlaka haklarıdır. Benim yazacağım başka, ben İzmir'in doğal unvanından yani Güzel İzmir'den söz edeceğim. Var mıdır örneği? Hani; belki belki Yeşil Bursa'yı sayabiliriz.
Şöyle ki; en eskilerde, kahvelerde yaşanıp oralarda hayalleri süsleyen geyik muhabbetlerinden birinin konusu olabilirdi. Başkaca; akşam vakti Bostanlı'da ya da Narlıdere'de oturulup gecenin güzelliğinde ufak ufak demlenirken akıllara İstanbul'un köprülerini getirip "Hani bizim de bir köprümüz olsa ya" diye hayal mimarlığı yapanlar düşünmüş olabilirlerdi.

Evet evet; İzmir Körfezi için ısrarla gündeme getirilen "Körfez Geçişi" adlı yatırım projesinden bahsediyorum. Hasbelkader geçmişte bu konuda yazmışızdır. Bu "Körfez Geçişi" projesi son günlerde gene gündemde. Bakıyorum da AKP İzmir Milletvekili Sn. M. Atilla Kaya; her zamanki gibi bu konunun kesintisiz savunucusu konumunda. Ama şöyle bir düşünün, doğaldır; bırakın Körfez geçişi gibi yüksek maliyetli bir projeyi, bir iskelenin Bostanlı'ya bir diğerinin Narlıdere'ye yapılacak olması bile yatırım yatırımdır, sonuçta kazançtır denilerek doğrulukla algılanabilir.

Ancak; iyice düşünmek gerekir. Bana kalırsa; bu düşünce kapsamında sorunu ve çevrecilerin tepkilerini yalnızca Körfezi  koruma kalkanı altına almak amacına yönelik olarak görmemek gerekir. Her şeyden önce böyle bir geçiş projesinin kentimize ne türlü ve hangi hacimde bir ekonomik katkı yapabileceğini iyice hesaplamalıyız. Öyle değil midir? Kentimize kuzey yönünden gelen araç sayısı ne kadardır, taşıdıkları yükler nerelere gitmektedir? Ötesinde bu türlü bir araştırmanın sonucunda "Körfez Geçişi" projesinin İzmir ulaşımına olumlu katkısı belirlenemeyecek midir? Bunlar yapılmaksızın "Körfez İncisi", "Körfeze Gerdanlık" türünden cilalanmış sloganların ana sorunun çözümüne gerçek anlamda yararı olabilir mi?

Bakın önümüzde ve elimizde "Osman Gazi Köprüsü" ve hatta "Yavuz Sultan Selim Köprüsü" gibi örnekler var. Ciddi bir araştırma olmaksızın yapılmış o süslü yatırımlar nedense gereken ekonomik etkinliğin içinde olamadılar. Hani demem o ki kamyoncular üçüncü köprüden geçmemek için belki de geri dönüp İstanbul'a Çanakkale üzerinden gitmeyi düşünüyor olabilirler. Ne dersiniz, olur mu, olur?

Evet, yineleyeceğim lütfen işin süs tarafını bir kenara bırakıp görüşlerimizi yaşanabilecekler üzerinden konuşalım. Evet; "Körfez Geçişi" projesinin  kentimize hiç yararı olmayacak mıdır? Olmaz, olmayacak dersek gerçeklerden uzaklaşmış oluruz. Elbette yararı olacaktır, İstanbul'dan gelip Çeşme'ye gitmek için Çanakkale yolunu seçenler Menemen'den sonra İzmir içine girmeksizin o güzel körfez geçişinden sonra Narlıdere ve otoyol üzerinden yaz tatillerini sorunsuzca gerçekleştirebileceklerdir. Bir de sorun bakalım Ankara üzerinden gelenler de aynı güzergahı seçecekler midir?
***
Şimdi gelelim asıl soruna; İzmirimizin yatırıma gereksinimi yok mudur? Hiç olmaz olur mu? Sn. Milletvekilimiz M. Atilla Kaya'yı Ankara'da kulis yapmaya çağırıyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa düşünüp Üçyol-Eski İzmir ve Halkapınar-Pınarbaşı metro hatlarının oluşmasına yardım etmesi ne de güzel bir örnek girişim olacaktır. İzmir için işte asıl olumlu katkı bakın böylesi ortak düşüncelerle gerçekleşebilecektir. O zaman belki "Körfez Geçişi" projesine de sıra gelebilir. Bence sayın milletvekilimiz asıl çabasını bu yönde kullanmalıdır. Biz İzmirlilerin kadirşinas bir yapısı vardır, kentlerine yapılan olumlu katkıları unutmazlar. Sizin de çalışmalarınızın bu yönde olmasını dilemekteyiz. İnanın, unutulmaz olursunuz.
Eklemeliyim, benim  bir de kişisel  hayalim var. Hani; şu "Kanal İzmir" hayali. O proje ele alınabilirse, o proje gündeme gelebilirse İzmir için asıl kalkınma bombası o zaman patlayacaktır. Onu hiç aklımdan çıkaramıyorum.
Esenlikle kalınız...
TÜRKÇE İÇİN NOT
Meşkul değil MEŞGUL (Dolayısıyla Meşkul etmeyiniz değil meşgul etmeyiniz)